Çeltik ve pirinçte gümrük vergisi düşürüldü

Çeltik ve pirinçte uygulanan gümrük vergisi oranları, 30 Nisan 2021'e kadar sırasıyla yüzde 5 ve yüzde 15'e indirildi.

İthalat Rejimi Kararına Ek Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle temel gıdalarda arz güvenliği ve fiyat istikrarı sağlanmasını teminen bazı ürünlerin gümrük vergilerinde düzenlemeye gidildi.

Buna göre, Ticaret Bakanlığınca, çeltik ve pirinçte halihazırda yüzde 34 ve yüzde 45 olan gümrük vergileri 30 Nisan 2021 tarihine kadar sırasıyla yüzde 5 ve yüzde 15 olarak uygulanacak. Gümrük vergilerindeki indirim, bu ürünleri ithal eden şirketlere yarayacak.

GÜRER: İTHALATI DEĞİL YERLİ ÜRETİMİ ARTIRMALIYIZ

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, pirinç ve çeltikte gümrük vergisinin düşürülmesine tepki gösterdi. Gürer, küresel bir tehdit haline gelen korona virüs salgının tüm dünyayı etkilediği bir dönemde, AKP iktidarının tarım ürünlerinde ithalatçı bir politika izlemesinin, önümüzdeki süreçte ülkemizin gıdaya erişim konusunda ciddi sorunlar  yaşamasına neden olabileceğini söyledi.  Gürer, “AKP tarım ürünlerinde ve gıdaya erişimde yine bildiğini okuyor” dedi. 

"Koronavirüs salgını, küresel bir tehdit haline gelmişken ve ülkeler kendi stoklarını hazırlarken, AKP iktidarı yerli üreticiyi destekleyip, tarım ürünlerinde teşvik uygulamasına geçmek yerine, halen ithalatçı bir yaklaşımla var olan tarım ürünleri ve gıda sorununu daha da büyütüyor” diyen Gürer, Türkiye’de ortalama 740 bin ton pirinç tüketildiğini ancak üretimin 500 bin ton civarında kaldığını vurguladı. Gürer, başta Çin, Arjantin, Yunanistan, Hindistan, Ukrayna, ABD ve Myanmar gibi ülkelerden yaklaşık 250 bin ton pirinç ithalatının yapıldığı bilgisini verdi.

"PARAYLA BİLE BULAMAYABİLİRİZ"

Gürer, "Tüm ülkeler özellikle tarımsal ürünler ve gıda konusunda kendisini düşünerek, yerli üretime ağırlık vermeye başladı. Ancak AKP iktidarı ne yazık ki küresel krize rağmen, gıda ve tarımsal üretimi ithalat yoluyla çözmeye çalışıyor. Önümüzdeki dönemlerde tarımsal ürünler ve gıdayı, parayla bile alamayacağımız gerçeğini görmezden geliyor” diye konuştu. 

"YERLİ ÜRETİCİ DESTEKLENMELİ" 

Ömer Fethi Gürer, “Çeltik ürününün ithalat yoluyla çözmek, bu ürünün fiyatlarının artmasına neden oluyor. Yapılması gereken yerli üreticiyi desteklemek, gerekirse teşvik vererek pirinç ve çeltik üretimini artırmaktır. Bakana yurt dışı bağlılığımızı söylediğimizde tarımda ihracatçıyız yanıtı veriyor. Ancak hububat, bakliyat, pirinç, bitkisel hamyağ ve pamuk gibi dışa bağımlılığımızı artan ürünler var. Üretimde anavatanı Anadolu olan mercimek dahi ilk 9 ayda 375 bin ton ithal etmişiz. İktidar kuraklık tehdidini de görüp 2021 olsun doğru hesaplamalarla çiftçiyi toprakla buluştursun” dedi.

"TARIMDA İYİYE GİDEN TEK ŞEY İTHALAT"

"Tarım ülkesi" olarak adlandırılan Türkiye'nin uygulanan tarım ve ticaret politikaları nedeniyle tarımda dışa bağımlı hale getirildiği konusunda eleştiriliyor. Ürün ithal eden şirketlere ardı ardına destekler veriliyor, çiftçi ise topraklarından uzaklaştırılıyor. Dış ticaret açığı büyümeye devam ediyor. Örneğin, 2018’de 5.3 milyon ton buğday ithal edilmiş. 2019’da 8.3 milyon ton ithal edilen ekmeklik buğdaydan elde edilen 6.2 milyon tonunun yarısını yani 3.2 milyon tonunu yurt dışına satarken kalan 3 milyon ton un ise ülke içinde piyasaya sürülmüş. Tüm Köy Sen Örgütlenme Uzmanı Sedat Başkavak da, geçtiğimiz günlerde yayımlanan yazısında tarımdaki ithalatın yarattığı sorunlara değinmişti. (EKONOMİ SERVİSİ)