23 Aralık 2020 11:15

341 kitle örgütünden kayyum tasarısına tepki

Dernek ve vakıflara kayyum atanmasını kolaylaştıran yasa teklifine İstanbul ve İzmir’de 341 dernek, vakıf ve kitle örgütü tepki göstererek, yasa teklifinin ifade özgürlüğü kısıtladığını söyledi.

Fotoğraf: MA

Reklam

İstanbul ve İzmir’de 341 dernek, vakıf ve kitle örgütü kuruluşu Meclis Anayasa Komisyonundan geçerek TBMM’ye "Kitle İmha Silahlarının Önlenmesi" adı altında getirilen kanun teklifi kapsamında derneklerin ve vakıfların faaliyetlerinin kısıtlanması ve İçişleri Bakanınca yöneticilerinin görevden alınması ve yerlerine kayyum atanmasının kolaylaştırılmasına tepki göstererek basın açıklaması yaptı.  

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Meclis'te görüşülen "Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine Kanun Teklifi"nde sivil toplum örgütlerine kayyum atamalarını içeren tasarıya ilişkin basın açıklaması yaptı. Taksim'de bulunan İHD binası önünde yapılan açıklamaya, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ile çok sayıda kitle örgütü temsilcileri katılırken, “Sivil Toplum susturulamaz” pankartı taşındı. 

Açıklamada, İHD, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, GÖÇ-İZ DER, ÖHD İstanbul Şubesi, MLSA ve DK-DER’in de aralarında olduğu 341 kitle örgütü imzası yer aldı. 

"İNSAN HAKLARINA AYKIRIDIR"

İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Meclis’te görüşülen kanun teklifinin Anayasa, örgütlenme özgürlüğüne ve uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı olduğunu belirterek, “Teklifin amacı ve ismi ile hiç ilgisi olmadığı halde, yardım toplama ve dernekler kanunlarında yapılan değişiklikler ile mevcut dernek ve vakıfların yardım toplama faaliyetleri ve örgütlenme özgürlüğü ciddi şekilde kısıtlanmakta ve İçişleri Bakanlığı’nın dernekler üzerindeki siyasi vesayetini sağlayacak yeni düzenlemeler içermektedir” dedi. 

"DERNEKLER TEK BİR İMZA İLE KAPATILIR"

Keskin, teklifin yasalaşması durumunda, başta insan hakları dernekleri olmak üzere, kadın hakları, mülteci hakları, çocuk hakları ve LGBTİ+ hakları alanında faaliyet gösteren dernek ve vakıflar, çeşitli hukuk dernekleri, sosyal mücadele yürüten dernekler ile sosyal yardım için fon kaynakları kullanan dernekleri, hemşeri dernekleri, spor kulüpleri, farklı inanç gruplarının dernek ve vakıflarının tümünün tek imza ile kapatılma riskiyle karşı karşıya olacağını, bu konuda açılacak idari davaların yıllarca süreceği için pratikte “hızlı kapatma” prosedürünün yaratılacağını kaydetti.

TASARININ GEREKÇESİ 

“Teklifin genel gerekçesi, Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından 2019 yılında hazırlanan rapor ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları göz önünde bulundurularak; terörizm finansmanı ve aklama suçları ile mücadelede uluslararası standardı yakalamak olarak belirtilmiştir” diyen Keskin, çıkarılmak istenilen kanun teklifinin uluslararası insan haklarına aykırı olduğunu yineledi. 

"KANUN TEKLİFİNDEN VAZGEÇİLSİN"

Türkiye’de yaklaşık 120 bin civarında dernek bulunduğunu dile getiren Keskin, Türkiye’deki sivil toplumun tamamını ilgilendiren böylesi önemli bir konuda sivil toplumun dışlanarak ve hiçbir sosyal tarafın görüşü alınmadan hazırlanan kanun teklifinden vazgeçilmesini istedi. 

İZMİR’DE 42 KİTLE ÖRGÜTÜ: YASA TEKLİFİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLANMAKTA

İzmir’de 42 dernek, vakıf ve kitle örgütü Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması yaptı.

Ortak metni okuyan TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, “Yasa teklifi, amacı ve ismi ile hiç ilgisi olmadığı halde, Yardım Toplama ve Dernekler Kanunlarında yapılan değişiklikler ile mevcut dernek ve vakıfların yardım toplama faaliyetleri ve örgütlenme özgürlüğü, dolayısıyla da ifade özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtlanmakta ve İçişleri Bakanlığı’nın dernekler üzerindeki siyasi vesayetini sağlayacak yeni düzenlemeler içermektedir” dedi.  

“BU YASA TEKLİFİ EN AZ 10 MİLYON YURTTAŞI ETKİLEYECEKTİR”

Üsterci, dernek faaliyetinin bu şekilde engellenebilmesi, örgütlenme özgürlüğü ile mülkiyet hakları bakımından anayasal ve uluslararası sözleşmelerde düzenlenen güvencelerin yok edilmesi anlamına geldiğini ifade etti.

Türkiye’de halen faal durumda 121,689 dernek bulunduğunu ve bu derneklere üye olan, çalışmalarında gönüllü veya profesyonel olarak yer alan kişi sayısı ise en az 1,5 milyon civarında olduğunu hatırlatan Üsterci, “Söz konusu kişiler aileleri ile birlikte düşünüldüğünde, ifade ve örgütlenme özgürlüğü üzerinde oldukça büyük sınırlamalar getirecek bu yasa teklifi, en az 10 milyon yurttaşı doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyecektir. Hal böyleyken sivil toplumun hiçbir şekilde görüşü alınmadan böylesi bir yasa teklifinin hazırlanması demokratik toplumun temel norm ve değerlerine tümüyle aykırıdır” diye konuştu.

“KANUN TEKLİFİ İFADE VE ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNE AYKIRIDIR”

Kanun teklifi yasalaşırsa farkı alanlarda faaliyet yürüten birçok derneğin kapatılmasına neden olacağını söyleyen Üsterci, “Bu aslında sivil toplumun tümüyle kapatılması ve yurttaş haklarının top yekûn ilgası anlamına gelmektedir. Söz konusu tekliften dernekler, vakıflar ve yardım toplama ile ilgili maddeler derhal geri çekilmelidir. Sivil toplumun ifade ve örgütlenme özgürlüğü hakkında, bizzat sivil toplumun görüşleri alınmadan bu tarz yasa tekliflerin yapılması demokratik toplumun temellerinin tümüyle yok edilmesinden başka bir şey değildir. ‘Kitle İmha Silahlarının Önlenmesi’ne ilişkin kanun teklifi anayasaya, Türkiye’nin altına imza attığı uluslararası sözleşmelere, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne aykırıdır” dedi. (HABER MERKEZİ)

Reklam