23 Aralık 2020 11:26

İHD Adana Şubesi, cezaevlerindeki hak ihlalleri raporunu paylaştı

İHD Adana Şubesi, Çukurova'daki cezaevlerinde pandemi döneminde artan hak ihlallerine dair hazırladığı raporu paylaştı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi, Çukurova bölge hapishanelerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin tespit ve değerlendirme raporunu paylaştı.

Kürkçüler F Tipi, Osmaniye T1 ve T2 Tipi, Türkoğlu L1 ve L2 Tipi, Ceyhan M Tipi hapishanelerinde Ekim, Kasım, Aralık aylarında yapılan görüşmeler üzerinden hazırlanan raporda pandemi sürecinde cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin daha da derinleştiğine ve sağlık hakkına dahi erişimin kısıtlı olduğuna dikkat çekildi. Raporu paylaşan İHD Adana Şubesi Hapishane Komisyonu Sözcüsü Av. Zelal Demiray, pandemiden dolayı mahpusların konulduğu 14 günlük karantina odalarının her türlü hijyenden uzak, kir, pas içinde, sağlıklarını tehdit eden koşullara sahip olduğuna dikkat çekti.

“SİNEKLERİ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞIRKEN, YORGUN DÜŞÜP PİSLİĞİN İÇİNDE UYUYAKALDIM”

Görüşülen mahpuslardan M.G., Tek kullanımlık maskeyi yıkayın kurutun tekrar kullanın diyorlar” şeklindeki ifadesi raporda yer alıyor. K.Ö. geçirdiği ameliyat sonrası karantina odasını görüşmesinde şu şekilde anlatıyor:

“14 günlük karantina süresinden dolayı beni koydukları oda kir pas içinde, sineklerle dolu bir odaydı. Tuvaletin kapağı yoktu ve tuvalet bölümü de tamamen hijyenden uzaktı, üstelik yatak da hiç temizlenmemişti. Kendi imkanlarımla bir bezi ıslatıp odadaki sinekleri öldürmeye çalıştım, sonrasında da vücudum yorgun düşüp pisliğin içinde direk uyuyakalmışım.”

ÇIPLAK ARAMA RAPORDA

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, gündeme getirmesinin ardından AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin'in “Türkiye'de çıplak arama yok” açıkalması ile son günlerde çokça tartışılan çıplak arama dayatmasına dair raporda yer alanlara da yer veren Demiray, bölge cezaevlerinde sadece K. Maraş Türkoğlu 2 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan mahpuslarla yapılan görüşmelerde çıplak arama uygulamasının olduğunu söyledi.

Rapora göre görüşülen mahpuslardan C.İ., bir çok mahpusun cezaevine girişte çıplak arama ve haysiyet kırıcı muameleler yaşadığını, R.Ş, cezaevine sevki sırasında zorla çıplak arama yaptırıldığını ve tek kişilik koğuşta 3 ay boyunca kimseyle görüştürülmeden bekletildiğini, ailesinin yabancı kimlikli olduğu için gelen resmi evraklardaki eksiklikler sebebiyle telefon görüşü yapamadığını anlatıyor.

“MAHPUSLAR TEMİZLİK ÜRÜNLERİNİ KANTİNDEN PARA İLE ALINMAK ZORUNDA BIRAKILIYOR”

Kürkçüler F Tipinde; temizlik malzemesi olarak nadiren sıvı sabun ve haftada bir kez bir bardak çamaşır suyu verildiği, bunlar dışında tüm temizlik materyallerinin mahpuslar tarafından kurum kantininden satın alındığını aktaran Demiray, dezenfektan, ıslak mendil, kolonya gibi malzemelerin koğuşlara verilmediğini, yalnızca görüşe çıktıklarında ellerine sıkıldığını, maskenin infaz koruma mamurlarınca mahpuslara belirli sayıda değil keyfi olarak dağıtıldığını ve mahpusların istedikleri zaman maskeye ulaşamadıklarını, söz konusu keyfilikten dolayı tek kullanımlık maskelerin mahpuslar tarafından defalarca yıkanarak tekrar tekrar kullanıldığını ifade etti.

“AYNI MASKEYİ AYLARCA LULLAMNAK ZORUNDA KALIYORLAR”

Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaevi'nde de tutuklulara maske ile dezenfektan verilmediğini dile getiren Demiray, tutukluların bunları kantinden fahiş fiyata aldığını ve  yalnızca koğuş kapısı ve koridordaki bazı köşelerin dezenfekte edildiğini söyledi. Ceyhan M Tipinde; virüsün ortaya çıktığı ilk zamanlarda koğuşların dezanfekte edildiği ancak yaklaşık 4-5 aydır dezanfekte edilmediğini kaydeden Demiray, “Mahpuslara dezanfektan, eldiven gibi hijyen ürünlerinin verilmediğini söyledi. Türkoğlu 1 No’lu L Tipinde de tablonun farklı olmadığını aktaran Demiray, koğuş temizliğinin mahpuslarca kendi imkanlarıyla yapıldığını, ailelerin gönderdiği maskelerin içeri alınmadığını ve bu sebeple aynı maskeyi aylarca kullanmak zorunda kaldıklarını ekledi. Türkoğlu 2 No’lu L Tipinde ise mahpusun kaldığı koğuşun yan ve karşı koğuşlarında 30’ya yakın Kovid-19 şüphelisi mahpusların olduğunu ifade eden Demiray, “Bu durumun hem diğer mahpusların hem de kendi sağlıkları için tehlike teşkil ettiği beyan edilmiştir" dedi.

“KARANTİNA KOĞUŞU AÇILMADIĞI İÇİN MAHPUSLAR SOĞUK ZEMİNDE YATMAK ZORUNDA KALIYOR”

Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde özel karantina koğuşları açılmadığı için  tutukluların koğuşlarının dağıtılarak karantina odasına çevrildiğini dile getiren Demiray, mahpusların koğuşlara dağıtılması sonucu 3 kişi kalınan koğuşlarda 4 kişinin kalındığını aktardı. Bu nedenle Tutukluların dönüşümlü olarak yerlerde yattığını söyleyen Demiray, “Yer zemin beton, nemli ve küflü olmasından dolayı sağlık açısından risk teşkil ediyor” dedi.

“6 KİŞİLİK KOĞUŞLARDA 16-17 KİŞİ KALIYOR”

Demiray, pandemi nedeni ile mahpusların konulduğu 14 günlük karantina odalarının her türlü hijyenden uzak, kir, pas içinde, mahpusların kendi imkanlarıyla temizlemeye çalıştıkları, özensiz ve bu bakımdan sağlıklarını tehdit eden koşullara sahip olduğu,Türkoğlu 1 No’lu L Tipinde; mahpusların kaldıkları koğuşların esasında hasta mahpuslar için tasarlandığı ve küçük olduğu, 5-6 kişilik koğuşlarda 16-17 kişi kaldıklarını aktardı.

“DOKTOR AĞIR HASTALARI DAHİ HASTANEYE SEVK ETMİYOR”

Rapora göre, Osmaniye 2 Nolu Kapalı Cezaevi’nde yaşanan ihlalleri ise Mahpus A.İ. şu şekilde aktarıyor:

“Ben yaklaşık 5 yıldır Osmaniye 2 No’lu T Tipi Hapishanesi’nde tutuklu olarak bulunmaktayım. Kaldığım koğuş 14 kişiliktir. Yaklaşık 1 yıldır sohbetlere, spora, kütüphaneye çıkarılmıyoruz. Talep ettiğimiz Yeni Yaşam ve Evrensel Gazeteleri tarafımıza verilmemektedir. Buradaki en önemli sorunumuz revir doktoru bizimle ilgilenmemesi, bizi muayene etmemesi ve ağır hasta olan mahpusların hastaneye sevkini yapmamasıdır. Ben ilk yakalandığımda sol kolumda şarapnel parçası vardı ve yaralıydım. 5 yıldır defalarca kez dilekçe yazıp, talepte bulunmama rağmen beni hastaneye götürüp ameliyat ettirmediler. Revir doktoruna eski dönemlerde çıktığımda bana sadece ağrı kesiciler verdi. Sol kolumun tedavisi yapılmadığı için şu anda kolumu kullanamıyorum.” (Adana/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

341 kitle örgütünden kayyum tasarısına tepki

SONRAKİ HABER

Dersim’de Gağan kutlandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa