Eğitim uzaktan, sınavlar yüz yüze: Hem salgın hem de eşitsizlik endişesi var

Eylem NAZLIER
İstanbul

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), pandemi nedeniyle uzaktan eğitimi 22 Ocak 2021’e kadar uzatırken ortaokul ve liselerde sınavların 4-22 Ocak arasında yüz yüze yapılacağını duyurdu. Uzaktan eğitimde yaşanan eşitsizliklerin yanı sıra salgında bulaş riski nedeniyle sınavların yüz yüze yapılmasına öğrenci, veli ve öğretmenler tepkili. Yüz yüze sınav kararının iptal edilmesi için sosyal medyada ‘#SınavaGelmiyorum’ etiketi açılırken, change.org’dan da imza kampanyası başlatıldı. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul ise “Pandemide uzaktan eğitim sürdürülürken öğrenci değerlendirmeleri sanki olağan eğitim koşullarındaymışız gibi uygulanmamalı” dedi.

"BULAŞ RİSKİ VAR"

Nejla Kurul, pandemide eğitimdeki eşitsizliklere dijital eşitsizliklerin de eklendiğini ve MEB’in yoksul ve yoksun hanelerde uzaktan eğitimin zorunlu kıldığı teknolojik altyapıyı destekleyecek önlemler almadığına dikkat çekti. Uzaktan eğitimde artan eşitsizlik nedeniyle milyonlarca ortaokul ve lise öğrencisinin yüz yüze sınavlara sokulmak istenmesini yanlış bulduklarını anlatan Kurul “Bu eğitsel olarak yanlış olduğu gibi 10 milyon civarında öğrenci ve velisinin hareketliliğine yol açacağı için salgının yayılımına da neden olacaktır” diye konuştu. Kurul, sınavların pandemiye özgü koşullarda ve yüz yüze olmaması gerektiğini vurguladı. Kurul, okulların ve üniversitelerin eğitim ortamları denk hale getirildiğinde sınavlar için de acımasız bir yarış olmayacağını söyledi.  

"SINAVLAR YAPILMAMALI"

Pandemide eğitim uzaktan ise öğrenci değerlendirmelerinin de sanki olağan eğitim koşullarındaymışız gibi uygulanmaya çalışılmaması gerektiğini belirten Kurul “İlkokullarda olduğu gibi ortaokul ve liselerde de sınavlar yapılmamalı. Bu süreçte öğrencilerin eğitim koşulları eşit hale getirilmelidir. Öğretmenler, öğrencilerinin insani güç ve yetilerini değerlendirmenin çok çeşitli yol ve yöntemlerini biliyorlar. Merkezi sınavların ortadan kaldırılmasını ve güven odaklı bir değerlendirme sisteminin nasıl inşa edilebileceğini talep edelim” dedi.

"BAŞARILI OLACAĞIMI SANMIYORUM"

Meslek lisesinde moda tasarımı öğrencisi olan Aslı, uzaktan eğitimin kendisi açısından verimli geçmediğini söyleyerek “Yüz yüze sınavda başarılı olacağımı düşünmüyorum. Aile ortamı müsait olmayan, ekipmanları olmadığı için derslere katılamayan arkadaşlarım içinde aynı kaygıyı duyuyorum. Sınavlar olmamalı” diye konuştu. Drapaj dersi için normalde okulun prova mankenlerini kullanmaları gerektiğini anlatan Aslı “Fakat bu ders için en az 80-90 TL verip bu mankenden alınması gerekiyor. Bu ödevi manken olmadan yapmak olanaksız yani parası olmayanlar not alamayacak. Bu yüzden 30 kişilik sınıftan bu derse katılım 8 kişiyi geçmiyor”  dedi. 

"SAĞLIĞIM İÇİN ENDİŞELİYİM"

12. sınıf öğrencisi olan Mert ise evde özellikle sessiz bir ortam bulma konusunda çok zorlandığını dile getiriyor. 4 kardeş olduklarını 4’ünün de aynı anda dersleri olduğu zaman evde bir karmaşa yaşandığını anlatan Mert “Evde fazla öğrenci olduğu için internet de doğal olarak yavaşlıyor, internet bağlantısı kopuyor. 30 dakikalık dersin 10 dakikası derse bağlanmakla geçiyor. Bu yüzden derslerden geri kalıyorum” dedi. Ayrıca vakalar bu kadar artmışken yüz yüze sınav olmasının kendisini kaygılandırdığını belirten Mert “Sınav gününde yaşanacak kalabalık yüzünden sağlığım açısından da endişeleniyorum” dedi.

"OKULLARI AÇMAYANLAR, SINAV YAPIYOR"

Artık ne yapacaklarını şaşırdıklarını söyleyen Anadolu Lisesi 11. Sınıf Öğrencisi Elçin de bir yandan online eğitimin verimsizliği diğer yandan da yüz yüze sınavın yaratacağı bulaş riskinin kaygısını taşıyor. Eğitimin önemine rağmen salgında ilk olarak okullardan vazgeçilmesine öfkeli olduğunu ifade eden Elçin, "Sağlık’ gerekçesiyle okulları açmayanlar şimdi günlerce okula gidip gelip sınav olmamızı istiyorlar. Derhal önlemler alınmalı ve vaka sayıları düşürülüp okullar açılmalıdır” dedi.

"HAYATLARIMIZLA OYNUYORLAR"

Anadolu Lisesi 11. Sınıf Öğrencisi Harun da “Yüz yüze eğitim riskli ise yüz yüze sınav yapmak riskli değil mi?​” diye soruyor. Martta ‘yüz yüze olmayan eğitimin yüz yüze sınavı olmaz’ diyen bakanı kararından vazgeçirenin ne olduğunu merak eden Harun “EBA veya Zoom’a erişim yüzde 50. Hayatlarımızla oynuyorlar. Sırf bir kağıt için sınav yapmaya gerek yok. Üniversite sınavına gireceğiz ama zaten yüzde 50 gibi bir oran derse erişebiliyorken nasıl bir gelecek bizi bekliyor hiç belli değil” diye konuştu.

"NE ÖĞRETTİLER Kİ NEYİN SINAVINI YAPIYORLAR"

Veliler de sınavların yüz yüze yapılacak olmasına tepkili. 7 çocuk annesi olan Bahar Tepeli, "3 öğrencim var. Hepsi ayrı ayrı okullarda, sınıflarda sınava girecek. Nasıl endişe etmeyeyim? Normalde açmıyorlar okulları, yüz yüze ders vermiyorlar salgın var, tehlikeli diye. Sınavları nasıl yüz yüze yapacaklar? Uzağa giden öğrenciler nasıl gidecek okula sınav olmaya?​” diye sordu. Çocukların sağlığının tehlikeye atılmamasını ve sınavların iptal edilmesini isteyen Tepeli “Zaten ne öğrettiler ki neyin sınavını yapıyorlar. Evde bir bilgisayar var, 3 öğrenci uzaktan eğitime bir bilgisayar ve bulabilirse bir akıllı telefonla giriyor. Genelde birini gözden çıkarmak zorunda kalıyoruz çünkü ne elimizde alet var ne de alacak para. Sınav yapılmasını istemiyorum. Çocuklarımı ölüme gönderir gibi sınava göndermek istemiyorum. Gerekirse kalsınlar sınıfta, göndermeyeceğim” dedi.

Veli-Der Denizli Şubesi: Sınavlar iptal edilsin