24 Aralık 2020 23:10

Evin yükü 15 yaşındaki Nazlı'nın da sırtında

15 yaşındaki Nazlı 9. sınıfta okulu bırakıp çalışmak zorunda kalmış. Şimdi bir tekstil atölyesinde 1300 liraya ortacı olarak çalışıyor.

Fotoğraf: Mehmet Selim Yalçın/DHA

Paylaş

Adile DOĞAN
İstanbul

İstanbul Esenyalı’da konuk olduğumuz evde çalışanlardan biri Nazlı. 15 yaşında, 7 kardeşin en küçüğü… 9. sınıfta okulu bırakıp çalışmaya başlamış. Yaklaşık 1 yıldır bir tekstil atölyesinde 1300 liraya ortacı olarak çalışıyor. Babasını kaybettikten sonra ağabeyi ve ablası okulu bırakıp çalışmaya başlamışlar. Bir anda evin tüm yükü onların omzuna binmiş.

Aslında biraz Nazlı’nın hayatını, hayallerini beklentilerini konuşmak istiyorduk ama “Hayal etmeyi bile unutmuş” bir gençle karşılaşıyoruz. Eve verdiği maaşından, biraz daha fazla harçlık alabilmek tek beklentisi. Aldığı harçlıkla kendisi için doyasıya alışveriş yapmak istiyor sadece Nazlı. “Peki ne kadar para yeterli olur?​” diye sorduğumuzda “Bana 600 lira yeter” diyor, doyasıya alışveriş yapmak için. “Kiracıyız. Evin içi genelde soğuk oluyor çünkü sadece iki petek yanıyor. Borcumuz çok olduğu için sürekli tasarruf etmek üzerine konuşuyoruz. Abim tersanede, ablam asgari ücretle bir fabrikada çalışıyor” diyor.

‘KOLLARIMIZ VE OMUZLARIMIZ ÇOK AĞRIYOR’

Nazlı’nın ablası Gönül ise 3 ay önce bir gıda fabrikasında çalışmaya başlamış, daha önce ise bir tekstil atölyesinde aracı olarak çalışıyormuş. Ablası “Bana makineyi öğretmiyorlardı diye çıktım oradan” diyor. Fabrikada üç vardiya olduğunu, çalışma sürelerinin gece vardiyasında fazla mesailerle 12 saati bulduğunu söylüyor. “Bu kadar uzun çalışmak zor olmuyor mu?​” diye sorduğumuzda şu yanıtı veriyor: “Tabii çok zor yaptığımız işten ötürü omuzlarımız ve kollarımız çok ağrıyor. Ama ne yapalım? Asgari ücret yetmiyor. O nedenle işçilerin çoğu düzenli olarak gece vardiyasında çalışmak istiyor. Çünkü fazla mesailer sadece gece vardiyasında var.”

Gönül de sürekli gecede çalışmak istediğini söylüyor, annesi, “Hayır sen zaten çok yoruluyorsun olmaz izin vermem” diyerek müdahale ediyor. 21 yaşında olan ablaya “Neden bu kadar çok çalışmak istiyorsun” diye sorduğumuzda “Evin yükü biz 3 kardeşin omuzunda. Abim daha 25 yaşında olmasına rağmen yıllardır çalışıyor. Tersane çok tehlikeli bir yer, onun da yükünü hafifletmek istiyorum.”

Gönül “Maaşı alınca oturup hesap yapıyoruz, bu ay bir çeyrek alabilir miyiz diye, tüm ihtiyaçlarımızdan kısıyoruz. Ama bir bakıyoruz mutfak masraflarına bile çok zor yetişmişiz” diyor. Bir yandan da kendini şanslı hissediyor, sebebi ücretinin zamanında ödenmesi. Daha önce çalıştığı yerlerde özellikle tekstilde iki ayda bir alıyormuş parasını. İkincisi çalıştığı yerde salgın önlemlerinin alınması. Ama dediğine göre yine hastalanan çok işçi var.

‘HER EVDE BİR İŞSİZ VAR’

Asgari ücrete dair ise şunları söylüyor: “Fabrikada işçiler bu konuda çok umutsuz. En fazla 2 bin 500 lira olabilir diye konuşuluyor. Halimiz ortada, doğru dürüst ısınamıyoruz, istediğimizi yiyemiyoruz. Elektrik çok gelmesin diye televizyonu bile açmıyoruz. Üst baş almak bizim için lüks. Asgari ücrete zam yapılırken bunlar düşünülmeli. İşçiler arasında güvensizlik var, herkesin borcu çok. Her evde mutlaka bir işsiz var. Hadi bizde öğrenci yok ama öğrencisi olan işçiler var. Geleceğe dair kaygılarımız var. İnsanlar işsiz kalma korkusuyla birlikte bir şeyler yapmaya kalkışamıyor. Yoksa haksızlık çok bence, çoğu insan da bunun farkında ama dediğim gibi biraz birbirimize güvenebilsek herkes aynı anda ses çıkartabilse değişir her şey.”

AY SONUNDA EKMEK ALACAK PARA KALMIYOR

Nazlı’nın annesi de “4 kızımı evlendirdim hepsine bir şekilde çeyizini verdim. Üstelik o zaman eşim tek başına çalışıyordu. Şimdi eve iki tam bir de yarım maaş giriyor ama hiçbir şeye yetişemiyoruz. Ben hayattayken evlensinler yuvalarını kursunlar istiyorum. Çocuklarımın paralarından onlar için artırmak istiyorum ama olmuyor. Ay sonunda bazen ekmek alacak para dahi kalmıyor. Bu 3 çocuğuma bir çeyiz bile veremesem ne yaparım?​” diyor.

ÖNCEKİ HABER

Demokratik kitle örgütleri yeni yasa teklifine karşı ortak bildiri yayımladı

SONRAKİ HABER

İmamoğlu’ndan Kanal İstanbul yorumu: İstanbul’un akıl dışı projelere ihtiyacı yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa