Metal işçisi yazdı: Lehimize kararlar ancak birlik olduğumuzda çıkar
"Geçen sene verdikleri ücretler kül oldu resmen. Hem en çok vergiyi işçi versin, hem asgari ücretle işçi yaşasın... Bunu kesinlikle kabul etmemeliyiz."
Kaynak:Daniel Wiadro/ Unplash
Birleşik Metal-İş üyesi bir işçi
Gebze
Merhaba Evrensel gazetesi okurları, ben 20 senedir Gebze’de metal iş kolunda çalışan bir işçiyim. Ülkede işçi olarak çalışmanın her geçen gün zorlaştığı bugünlerde aynı zamanda asgari ücret belirleniyor. Ben de bir metal işçisi olarak asgari ücretle ilgili görüşlerimi ve taleplerimi Evrensel aracılığıyla paylaşmak istiyorum.
İşçilerin ve emekçilerin ekonomisi maalesef iyiye gitmiyor. Bugünden sonra da iyiye gideceğini düşünmüyorum ve bu ekonomik krizin sorumlusu olarak Cumhur İttifakını görüyorum. Temel gıdadan giyime, eğitimden sağlığa bütün giderlerin arttığı bir noktadayız. Aldığımız maaşlar bugün emekçilerin geçimlerini insanca ve adilce sağlayacak bir noktada değil. Hayat pahalılığının bir karabasan gibi üzerimize çöktüğü bugünlerde işçi ve emekçiler gerçekten zor günler geçiriyor. Sözlerimize maaşın yetmemesi ve ekonomik sıkıntılarla başlamışken bugünlerde pazarlığı süren asgari ücrete dair de bir şeyler söylemek boynumuzun borcu oluyor.
Asgari ücretli bir çalışanın bugün hayatını idame ettirebilmesi için bence asgari ücretin 5 bin TL olması gerekiyor. Bizim asgari ücretimizi belirleyen patronlar ve siyasal iktidar bir gün olsun bizim çektiğimiz sorunları çekse, bir gün olsun bu ayı nasıl geçireceğinin hesabını yapsa eminim ki sonuç farklı olurdu. Ben aynı zamanda Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu bir fabrikada çalışıyorum. Bugünlerde MESS ile sendikamız arasında görüşmeler oluyor. Bu görüşmelerde patronların bize dayatmak istediği düşük ücret zammının aynısını asgari ücret görüşmelerinde de devlet-patron birlikte yapıyor. Aslında her ikisinin de birlikte hareket ettiğinin bir göstergesi bu.
Bu örneği verirken devlet ve patronlar arasındaki iş birliğini göstermek istedim. İşçiler bugün hayat pahalılığı ve krizin faturasıyla baş başa bırakılmış durumda. Geçen sene verdikleri ücretler kül oldu resmen. Hem en çok vergiyi işçi versin, hem asgari ücretle işçi yaşasın... Bunu kesinlikle kabul etmemeliyiz. Çocuklarımız ne yiyecek, evde ne pişecek, kira ve faturalar ne olacak diye düşünmek istemiyoruz artık.
Çalıştığım fabrikada da arkadaşlar asgari ücret konusunu geçmiş dönemlere göre daha çok tartışıyor. Bunun sebebinin ise hayat pahalılığı ve temel yaşam ürünlerine gelen zamlar olduğunu düşünüyorum ama bunu tartışmak da yetmez. Burada sendikalarımıza görevler düşüyor ve biz işçiler olarak bu görevi yerine getirmeleri için irade göstermeliyiz. DİSK ve Birleşik Metal-İş olarak fabrikalar ve işyerlerinde basın açıklamaları yapıyoruz. Aslında hem işçiler olarak hem de sendika olarak ortaya bir tavır koyuyoruz. Ama Asgari Ücret Tespit Komisyonundan işçilerin lehine bir karar çıkması için sadece DİSK’in yaptığı eylemler yeterli olmayacaktır. Sendikalı-sendikasız demeden hangi iş kolunda olursak olalım asgari ücretin insanca yaşayacak bir düzeye yükseltilmesi için birlikte mücadele etmeliyiz. Sendikam Birleşik Metal-İş gerekirse asgari ücretin yükseltilmesi için tıpkı kıdem tazminatının gasbına karşı verdiğimiz mücadeleyi fabrikalardan ve meydanlardan yeniden gerçekleştirmeli, biz de arkasında durmalıyız. Ancak ve ancak biz birlik olduğumuzda Asgari Ücret Tespit Komisyonundan lehimize karar çıkar. Son süreçte kıdem tazminatının gasbına yönelik girişimlerde işçilerin karşı duruşu işin rengini değiştirmişti, bu noktada asgari ücretin belirlenmesine de işçiler müdahil olmalı ve işin rengini değiştirmelidir. Kıdem gasbının önlenmesi sendikaların ortak tutumunun bir sonucuydu. Buradan Türk-İş ve Hak-İş yönetimlerine de seslenmek gerekiyor. Sizler de üretim alanlarında gücünüzü gösterin ve işçilerin mücadelesini omuzlayın.
Patronların elinde sen oyuncak değilsin, biraz kaldır başını, sana başlar eğilsin. Bu sefer bir çırpıda milyonlarca dolar borçları silinen patronların değil, alın terini döken, emeği ile geçinen, tüm hayatı var eden işçilerin yüzünün gülmesi umuduyla...