Mecliste arbede çıktı, ne maske kaldı ne mesafe
TBMM Genel Kuruluna vekillerin kavgası damga vurdu. Söz dalaşı sonrasında arbedeye dönüşen kavgada koronavirüs önlemleri, maske ve mesafe de unutuldu.
Fotoğraf: Halil Sağırkaya/AA
Türkiye Büyük Millet Meclisinde yılın son çalışma gününe Genel Kurul’da vekillerin kavgası damga vurdu. Söz dalaşı sonrasında arbedeye dönüşen kavgada koronavirüs önlemleri, maske ve mesafe de unutuldu. Olayların ardından Meclis Başkanvekili Bilgiç, “Tatsız istenmeyen hadiseler yaşandı. 83 milyon vatandaşımıza karşı hoş olmadı." ifadelerini kullandı.
Genel Kurulu’nda görüşülen dernek ve vakıflara kayyum atanmasının önünü açan maddeler de içeren “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi” görüşmeleri sırasında CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ilişkin sözlerine AKP sıralarından yanıt geldi.
AKP İzmir Milletvekili Alpay Özalan, Erdoğan'ı eleştiren Özkoç'un üzerine yürüdü, milletvekilleri arasında itiş kakış yaşandı. Özalan, milletvekili arkadaşları tarafından engellenip salon dışına çıkarılırken, AKP ve CHP milletvekilleri arasında laf atışmaları yaşandı.
Tansiyonun düşmemesi üzerine TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç birleşime ara verdi. Verilen arada da AKP ile CHP milletvekilleri arasında yumruklaşmaya varan itiş kakış devam etti. Araya giren milletvekillerinin çabasıyla tansiyon düşürülmeye çalışılırken, laf atışmaları nedeniyle HDP ile AKp milletvekilleri arasında da bir süre gerginlik yaşandı.
BAŞKANVEKİLİ: HOŞ OLMAYAN GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI
TBMM Başkanvekili Bilgiç, aranın ardından Genel Kurulda istenmeyen bazı hadiseler yaşandığını, 83 milyon vatandaşa karşı hoş olmayan görüntüler ortaya çıktığını belirterek şunları kaydetti: "Burada çok farklı siyasi partilerin grupları ve farklı ideolojiden, düşünceden gelen milletvekili arkadaşlarımız var. Tabii ki karşılıklı eleştiriler olacak, hatta çok sert eleştiriler de olacak, bu işin doğasında var ancak bu tartışmaları, müzakereleri sürdürürken birbirimize hakaretten olabildiğince kaçınmamız gerekiyor. Zaten, TBMM'yi sokağın jargonuyla, normlarıyla yönetemeyiz. Gazi Meclise yakışan bir hassasiyet içinde bu süreçleri hep beraber tamamlamak zorundayız. Fiziki müdahalelere kadar giden olaylar olduğunu bana ifade ettiler. Bunlar hakikaten hoş değil. Umuyorum arkadaşlarımız bir kardeşlik hukuku içinde bu süreçleri birlikte çözeceklerdir. Burada bize düşen aklıselimi ve sağduyuyu bütün bu görüşmelerimiz esnasında hakim kılmaktır." (HABER MERKEZİ)