27 Aralık 2020 13:14

Çukurova Üniversitesi öğrencileri: Asgari ücret insanca yaşanacak düzeyde olmalı

Çukurova Üniversitesi öğrencileri mevcut asgari ücretin son derece yetersiz olduğunu vurgulayarak hayat pahalılığına dikkat çekti.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Melike YILDIRIM
Can ÖRMEK
Çukurova Üniversitesi

Asgari ücret tespit komisyonu üçüncü toplantısını gerçekleştirdi. TÜİK bekar işçinin geçim ücretini 2 bin 792 lira olarak açıklarken yarın yapılacak son toplantıda 2021 asgari ücreti belli olacak. Görüşmeleri değerlendiren Çukurova Üniversitesi öğrencileri ise mevcut asgari ücretin son derece yetersiz olduğuna değinerek hayat pahalılığına dikkat çekti.

"KURU YEMEK YİYORSA AÇ DEĞİLDİR DEMEYİ KENDİLERİNDE HAK GÖRÜYORLAR"

İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencisi Ferhat sene başındaki ücretin değeri ile şu anki değeri arasında kıyaslama yaparak ‘’En basit şekilde söylemek gerekirse bu senenin başında araba almak isteyen biri o zaman kaç asgari ücretiyle alabiliyordu? Şimdi aynı aracın fiyatını o sayıya bölelim ve bakalım asgari ücretin ne kadar olması gerekiyor. İnsanların ömür boyu çalışarak ev eşyası ve belki de bir ev sahibi olma umuduyla en asgari bir maaşa bağlanması insanların modern köleliğe geçtiğinin en büyük kanıtıdır. Mesela geçenlerde mecliste kuru ekmek yediğimizi (yani 2325 TL maaş alan bize) duyan ve bizden 10 kat daha fazla maaş alan bir milletvekili bizim için ‘boğazlarından kuru ekmek geçiyorsa demek ki aç değiller’ deme hakkını kendinde görüyor.’’ dedi.

"TEMEL İHTİYAÇLARI DEVLET KARŞILAMALI"

‘Kişinin tüm temel ihtiyaçları karşılandıktan sonra eline geçmesi gereken bir bütçe olmalı’ diyen İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencisi Sema, ‘’Temel ihtiyaçları zaten devlet karşılamalı. Asgari ücretten ayrı tutulmalı örneğin aylık elektrik, su, gıda gibi ihtiyaçların belirlenen kısmı devlet tarafından karşılanmalı. Lüks diye sayılan fakat aslında lüks olmayan hayatın normali olan örneğin kitap, sinema, kültür, tatil ya da kişisel harcamalar için verilen tutar asgari ücret olmalıdır. Yani bir işçi 1 ay boyunca içine girip rahat rahat yaşayamadığı evinin kirasını ödemek için çalışmamalıdır.’’ Diyerek asgari ücretin insanca yaşayacak bir ücret olarak ele alınması ve minimum 5 bin lira olması gerektiğini ifade etti.

"YÜKSEK MAAŞ ALAN MİLLETVEKİLERİNİN, BAKANLARIN ASGARİ ÜCRET İÇİN KONUŞMASI KOMİK"

Başka bir İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencisi Zehra ise kendisi için dahi market fiyatlarının yüksekliğine dikkat çekerek evli ve çocuklu aileler için bu durumun çok daha zor olduğunu söyledi. ‘’Milletvekilleri, bakanların kendileri bir dünya maaş aldıkları için zannediyorlar ki hayat çok güzel, onların maaşı bu kadar yüksekken, asgari ücretin düzeyi belirlenirken konuşmaları ayrı komik bence’’ diyerek asgari ücretin nasıl belirlenmesi gerektiğine işaret eden Zehra  ‘’Asgari ücret alan birinden vergi alınması çok saçma. Zaten yediğimiz içtiğimiz ya da yemediğimiz şeyler için bile vergi ödüyoruz. Vergi muafı olsa bile yaşanılacak bir tutar yok ki ortada. Faturalar, kiralar, çocukların eğitim masrafı, mutfak için yani kısacası kuru ekmek dışındaki normal bir insanın yemesi gereken malzemelerin faturası ve kısaca insan gibi yaşamak ve başka aktiviteleri yapmak için kullanacağı paralar da düşünülmeli. Bütün işçiler ücretsiz servislerle ulaşım sağlamıyor mesela yol parası da ödüyorlar. Bu da günlük çalışma fiyatlarını daha da aşağı çekiyor.’’ dedi.

"A’DAN Z’YE HER ŞEYE ZAM GELİYOR"

Türkçe Öğretmenliği Bölümü’nde okuyan bir öğrenci ise ‘’Ekonomi ile ilgili derin bilgi sahibi değilim açıkçası fakat bildiğim bir şey var ki o da asgari ücrete bugün iki katı zam yapsalar bile istisnasız her şeye gelen uçuk kaçık zamlar, pahalılık olduğu sürece pek bir şey fark etmeyecek.’’ Diyerek her gün gelen zamlara tepki gösterdi. Öğrenci burs ve kredilere yapılan zamları da eleştiren öğrenci, ‘’Misal bizim burslara senede 50-100 ₺ arası bir şey ekleniyor ama çok daha fazlası yurt ücretlerine de geliyor. Mesela yurtta öğün fişlerinin birer lira civarında artırılması gibi. Aynı şekilde sudan tutalım da ekmeğe kadar hepsinin üstüne zam ekleniyor. Baktığında sanki hakkın artırılmış gibi görünüyor ama aslında fazlasıyla acısını çıkarıyorlar.’’ dedi.

ÖNCEKİ HABER

Roboskî Katliamı'nda yakınlarını kaybedenler: Sürekli uyuyup unutmak istiyorduk

SONRAKİ HABER

"Salgın koşullarında 48 saatlik su kesintisi kabul edilemez!"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa