27 Aralık 2020 23:25

Yeni yıla girerken

2021’e girerken, aşı haberleri ile umut pompalanan toplum; maalesef sosyal ve ekonomik olarak çok kötü durumda.

Sokakta yürüyen insanlar | Fotoğraf: Cemal Yurttaş/DHA

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

Pandemide 9 ayı geride bıraktık. 2021’e girerken, aşı haberleri ile umut pompalanan toplum; maalesef sosyal ve ekonomik olarak çok kötü durumda. Türkiye’de ve dünyada, salgın hızını arttırıyor. Bir gün içinde, ülkemizde hayatını kaybeden insan sayısı, ne yazık ki 250’nin üstünde.

Düşünün; her gün içinde 250 kişinin olduğu bir uçak, Türkiye’nin kalbine düşüyor. Artık kanıksamak istemiyoruz ölümleri. Toplam vaka sayısı 2 milyonu geçerken, kaybedilen hasta sayısı 20 bine yaklaştı. Sağlık çalışanları savaşın en önünde. Kötü bir komutan ve kötü bir organizasyon nedeniyle, başta sağlık çalışanları olmak üzere kayıplarımız hızla artıyor. Hastalanan her 10 kişiden biri sağlık çalışanı!

Belki farkında değiliz ama; şu an, çalışan her 7 sağlık çalışanından biri hastalığa yakalanmış durumda. Kaybettiğimiz sağlık çalışanı sayısı ise 250’i geçti. Geçti diyorum, çünkü sağlık bakanlığından doğru bilgi alamıyoruz. Durumun kötülüğünü sizlere anlatabilmek için, İzmir’de bildiğimiz sayıları vereyim.

Suat Seren göğüs hastanesinde her 4 çalışandan biri, Yeşilyurt devlet hastanesinde her 5 çalışandan biri, Çiğli eğitim hastanesinde her 7 çalışandan biri hastalığa yakalanmış durumda. Bu hastanelerde, tekrar virüse yakalanan sağlık çalışanları da bulunuyor. Daha 2 gün önce Tepecik eğitim hastanesinde çalışan radyoloji uzmanı arkadaşımız sevgili Dr. Orhan Doğan’ı yitirdik. Bulaşıcı hastalığın tedavisi ile doğrudan ilgisi olmayan radyoloji uzmanı bu virüsü nasıl alır? Acaba sağlık bakanı bu ölümlerin haberini aldığında, nasıl olur diye düşünüyor mu?

Düşünelim, bir savaş var. Cephenin hemen önünde olan değil de geride çalışan bir askeri kaybediyoruz! Nedeni çok açık. Doğru düzgün havalandırması bile olmayan, üç metrekarelik kapalı mekanlarda hasta ile temas eden radyoloji uzmanı. Bu kaçıncı kayıp. Orhan’ların hesabını nasıl vereceksin sağlık bakanı? Sadece sen değil, sen ve senin hükümetin. İlliyet bağı mı arıyorsun sayın bakan? Girersen görürsün, o odalarda kol gezen viral yükü. Hoş siz cesaret edemezsiniz, sırça köşklerinizden, saraylarınızdan çıkmaya.

Almanya’da ölen sağlık çalışanı sayısı bizim onda birimiz. Neden? Çünkü, sağlık çalışanlarının çalışma süreleri kısaltılmış, koruyucu ekipman en güvenilir ve üst düzeyde verilmiş. Biz de ise daha da arttırılan çalışma süreleri ve güvenli olmayan ekipmanla bizzat bakanlık, sağlık çalışanlarının celladı olmuştur. Hastanelerin çalışma düzeni doğru organize edilseydi, binlerce sağlık çalışanının virüslü hasta ile temasını önleyebilirdik. İktidar yapmadı. Çalışma bakanlığı hala “illiyet bağı” ile üç kuruşun derdinde. Yazıklar olsun.

Sağlık çalışanlarının hali bu iken; toplumun umut ve haklarını karartan bir yasa, 2 gün önce bir torbanın içinden çıkıverdi. Sivil toplumun örgütlenmesinde, AKP dikensiz gül bahçesi oluşturma gayretini arttırdı. Artık, düşünce olarak iktidarın hoşuna gitmeyen dernek ve vakıfların başına, istedikleri an kayyum atayacaklar. Yıllardır kaybettikleri belediye başkanlıkları için yaptıkları yöntemi, şimdi sivil toplum örgütlerine uygulayacaklar.

Türkiye Barolar Birliği, Türk Tabipleri Birliği’nde alamadıkları yönetimleri, çıkardıkları yasalarla almak istemeleri gibi. 12 Eylül askeri faşizminin yaptıkları ile bire bir aynı. Askeri cuntanın kapattığı sendikalar, meslek odaları, dernekler gibi. Ama küçük yaştaki çocuklara tacizin uygulandığı dernek ve vakıflara destekte beis yok. İnsan haklarını, emekçinin özlük haklarını, kadın ve çocuk haklarını savunanlara destek yerine kayyum. Neden?

Çünkü; bu dernekler, AKP hükümetlerinin bu konudaki icraatlarını halka anlatmaya çalışırlar. Saray, doğru söyleyeni dokuz köyden kovmak zorunda. Yoksa, kral çıplak diyenler çoğalıyor.

Dün, 4 hekimin ölüm haberi ile yüreğimiz sıkışırken, üstüne üstlük Mersin’de lenfoma tanısı almış ancak yoğun bakımda nöbet tutup, nöbet sonrası ölen hemşire arkadaşımızın haberi ile sarsıldık. Tam bu sırada yalancı çobana dönen sağlık bakanından, synovac aşısının Çin’den gelişinin 2 gün daha geciktiğini öğrendik. Kaderimiz değil, kabusumuz olan AKP ile tüm illiyet bağımızın bitmesi dileğiyle, iyi yıllar diliyorum.

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI