28 Aralık 2020 11:24

IstanPol: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kutuplaşmayı ve otoriterleşmeyi artırdı

IstanPol tarafından yayımlanan raporda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin siyasal istikrarı sağlayamadığı, ekonomi ve dış politikada mevcut sorunları derinleştirdiği ifade edildi.

Fotoğraf: TCCB/Murat Çetinmühürdar/AA

Paylaş

İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü (IstanPol), Türkiye'deki yeniden sistem tartışmalarına ilişkin rapor hazırladı. “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin vaat ettiği siyasal istikrarı sağlayamadığına, ekonomi ve dış politika alanlarında mevcut sorunların daha da şiddetlendiğine yer verilen raporda "Ne yazık ki, 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' yürürlükte olduğu kısa süre içinde Türkiye’de toplumsal kutuplaşmayı arttıran ve otoriterleşme eğilimlerini güçlendiren bir tablo yaratmıştır” denildi. 

Akademisyenler, bağımsız araştırmacılar ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerini bir araya getirerek bilimsel bilgi üretiminin sürdürülebilmesine yönelik çalışmalar yapan bir düşünce kuruşu olan İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü (IstanPol), Türkiye’de yeniden sistem tartışmalarına ilişkin bir yıla yakın süren çalışmasını tamamladı. 

IstanPol’den Edgar Şar ve Uğur Tabak’ın koordinatörlüğünde, “Türkiye İçin Yeni Bir Hükümet Sistemi: Hükümet Sistemi Kaynaklı Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlığını taşıyan raporu Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz ve Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Berk Esen hazırladı. Gelişmiş demokrasilere sahip ülkelerde, demokratik rejimin altyapısını oluşturan katılımcı, şeffaf ve etkin bir hükümet sisteminin ortaya çıkması ve pekişmesi onlarca senelik siyasi mücadeleler sonucu ile mümkün olduğu belirtilen raporda, “Aslında Türkiye, 75 yıllık çok partili rejimiyle bugün Avrupa Birliği üyesi olan birçok ülkeden daha eski bir demokratik geçmişe sahiptir. Öte yandan, çok partili hayata geçiş sonrası ortaya çıkan hükümet sistemi yeterince güçlü denge-denetleme kurumlarına sahip olmadığı için görece çoğulcu ve demokratik dönemler oldukça kısa sürmüş ve Türkiye askeri darbeler ile çoğunlukçu yönetim anlayışına sahip popülist otoriter iktidarlar arasında gidip gelmiştir” denildi.

ANAYASAL TOPLUMSAL UZLAŞIYLA YAPILMADI

Cumhuriyet tarihinde oldukça kısa süren görece demokratik dönemler bir tarafa bırakılması durumunda, sivil ve askeri otoriter dönemlerin Türkiye’nin çok partili siyasi yaşamına bu derece damga vurmasının en önemli sebeplerinden birinin yürürlüğe giren hiçbir anayasa veya hükümet sisteminin, siyasi alanda geniş katılımlı bir tartışma ve toplumsal uzlaşı sonucunda ortaya çıkmamış olduğu vurgulanan raporda, “Topluma demokratik olmayan süreçler sonucunda dayatılan anayasalar ve hükümet sistemleri, zaman zaman ortaya çıkan siyasi krizlerin demokratik yollarla çözülmesini imkansız kılmış; yakın tarihimizde otoriterleşmeye sebep olan gelişmelerin başında gelen siyasal kutuplaşmanın derinleşmesine ve baskın/hegemonyacı partilerin ortaya çıkışına engel olamamıştır” ifadelerine yer verildi.

OHAL KOŞULLARINDA HALK OYLAMASI 

16 Nisan 2017 günü yapılan halk oylaması sonucu “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin yürürlüğe girdiği belirten raporda şunlar belirtildi: “Sivil siyasetçilerin kurguladığı bir sistem olmasına karşın, gerek içeriği, gerekse kabul edildiği siyasi ortam sebebiyle birçok açıdan sorunludur. Olağanüstü Hal şartlarında kurgulanmış olması ve halk oylamasının Yüksek Seçim Kurulu tarafından verilen oldukça tartışmalı bir kararın gölgesinde sonuçlanmış olması bir yana, yeni sistemin muhalefet partilerinin sistem tartışmalarına katılımı sonucu varılmış bir toplumsal uzlaşmaya dayanmıyor olması başlı başına büyük bir sorundur. Bugün birçok açıdan neopatrimonyal özellikler gösteren otoriter bir rejimin anayasal altyapısını oluşturan 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, vaat ettiği siyasal istikrarı sağlayamadığı; özellikle ekonomi ve dış politika alanlarında mevcut sorunların daha da şiddetlendiği görülmektedir. Ne yazık ki, 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' yürürlükte olduğu kısa süre içinde Türkiye’de toplumsal kutuplaşmayı arttıran ve otoriterleşme eğilimlerini güçlendiren bir tablo yaratmıştır. 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne yöneltilen eleştiriler, önceki dönemde yürürlükte olan parlamenter rejimin demokratik açıdan ideal olduğu anlamına gelmemektedir.”

Raporda, güçlü denge ve denetleme kurumlarına sahip ve geniş kapsamlı toplumsal uzlaşmaya dayanan demokratik bir hükümet sisteminin tesis edilmesie vurgu yapıldı. (İstanbul/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Tozkoparan halkı: Evlerimizi terk etmeyeceğiz

SONRAKİ HABER

Diyarbakır’da, boş evden demir sökmeye çalışırken üzerine tavan çöken Devran öldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa