Brexit belirsizliği sona erdi, 27 AB ülkesi anlaşmayı onayladı
Birleşik Krallık ile Avrupa Birliği'nin (AB) 24 Aralık’ta anlaştığı Brexit sonrası Ticaret ve İşbirliği Anlaşması, 27 AB ülkesinin büyükelçileri tarafından onaylandı.
Boris Johnson (solda), Ursula von der Leyen (sağda) | Fotoğraf: Dursun Aydemir/AA
Orhan DİL
Londra
Birleşik Krallık (BK) ile Avrupa Birliği (AB)’nin 24 Aralık’ta mutabık olduğu Brexit sonrası Ticaret ve İşbirliği Anlaşması, 27 AB ülkesinin büyükelçileri tarafından onaylandı.
AB ve BK arasındaki ticaret ve işbirliğinin düzenlenmesine ilişkin yürütülen müzakerelerde anlaşma Noel günü sağlandı. AB üyeliği 1 Şubat 2020’de sona eren Birleşik Krallık, yeni yıl ile birlikte sonra erecek olan geçiş süreci sonrasında başta ticaret olmak üzere AB ile ilişkilerin nasıl yürütüleceğine dair yürüttüğü müzakerelerde anlaşmayı çıkışa tam bir hafta kala sağlayabildi. Noel arifesinde sabaha kadar yürütülen görüşmelerin ardından sağlanan anlaşma önce sosyal medya hesaplarından ardından Brüksel ve Londra’da yapılan basın açıklamaları ile duyurulmuştu. Basın açıklamaları ile duyurulan anlaşmanın yetiştirilebilmesi için her iki taraftan bürokratlar Noel tatilinde fazla mesai yapmak zorunda kaldı.
BREXIT’TE BELİRSİZLİK SON HAFTAYA KADAR DEVAM ETTİ
Birleşik Krallık’ın, Avrupa Birliği’nden resmi olarak ayrılması ile başlayan 11 aylık geçiş sürecinde müzakereler, ağırlıklı olarak tüm dünyayı etkisi altına alan salgın koşullarında yürütüldü. Yüz yüze görüşmelerin mümkün olmadığı koşullarda çevrimiçi (online) olarak devam ettirilen müzakereler; balıkçılık, adil rekabet ve standartlara (çalışma, sosyal haklar, çevre, iklim değişikliği ve vergide şeffaflık) dair anlaşmazlıklar nedeniyle son haftaya kadar belirsizliğini korudu. Her iki tarafında müzakerelerde "galibiyet" ile çıkmak için taviz vermeyi karşı taraftan beklemesi nedeniyle belirsizlik ve belirsizliğin yarattığı baskı, tereddüt, endişe, güvensizlik son ana kadar sürdürüldü. "Son görüşme" olarak belirlenen takvimin her seferinde ileri alınması ile son haftaya kadar devam ettirilen görüşmelerde anlaşma karşılıklı olarak verilen tavizlerin ardından geldi.
Özellikle Kovid-19 virüsünün yeni ve daha hızlı bulaşan bir türünün İngiltere’de görülmeye başlanması, vaka ve ölüm sayılarının hızla artması nedeniyle aralık ortasından itibaren artırılan kısıtlamalara 50’den fazla ülkenin sınırlarını ve uçuşlarını BK’a kapatması da eklendi. Özellikle Fransa ve Hollanda’nın sınırlarını kapatması ile BK’nin AB ile bağlantılarını sağlayan limanlar ve limanların bağlantı yollarında binlerce tır günlerce mahsur kaldı. Noel tatilinin hemen öncesine denk gelen sınır kapatmaların yarattığı kaos karşısında, anlaşmasız Brexit için liman ve liman güzergahlarında yapımı devam eden hazırlıklar işe yaramadı. Başbakan Boris Johnson’ın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bire bir görüşmesi sonrasında sınırlar hemen açılacak açıklamasına rağmen sınırlar kapalı kalmaya devam etti. Kovid bağlantılı olarak yaşanan bu kaos hükümet üzerindeki baskıları artırırken, anlaşmasız Brexit’e ne kadar hazır olunduğunu da göstermiş oldu. Kovid-19 testi negatif olan şoförlerin Kıta Avrupası’na hareket etmeye başlamasından yaklaşık 24 saat sonra varılan anlaşama ile yeni yılla birlikte yeni bir kaosun yaşanması kısmi olarak giderilse de, Kovid-19 bağlantılı kaostan dolayı yolda kalan binlerce şoför Noel’i tırlarında tek başlarına karşılamak zorunda kaldı.
VARILAN ANLAŞMA BRÜKSEL VE LONDRA’DAN AYRI AYRI DUYURULDU
Avrupa Birliği'nin Brexit baş müzakerecisi Michel Barnier’in son saatlere kadar sarkan ve bir türlü ilerleme sağlanamayan müzakerelerin yarattığı baskının son bulmasını ‘saat artık durdu’ sözleri ile ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise BK’yi kaybetmiş olmanın hüznünün yansıdığı açıklamasında anlaşmayı ‘adil’ ve ‘dengeli’ olarak tanımladı. BK "güvenilir bir ortak olarak kalacak" diyen Ursula von der Leyen, zorlu sürecin geride kaldığını "artık yeni bir sayfa açarak geleceğe bakma zamanı" sözleri ile ifade etti.
AB yöneticilerinin mütevazı açıklamalarına karşın Boris Johnson, anlaşmayı adeta bir zafer kazanmış edası ile duyurdu. Johnson’ın anlaşmaya dair ilk ifadeleri, "Bütçemizin, sınırlarımızın, yasalarımızın, ticaret ve balıkçılık yaptığımız suların kontrolünü geri aldık, anlaşma aileler ve BK her parçasındaki işletmeler için harika bir haber" oldu.
2016 yılında yapılan referandum ile verilen tüm sözlerin yerine getirildiğini iddia eden Johnson AB ile sıfır tarifeli ve sıfır kotalı ilk anlaşmayı yapmayı başardıklarını ve anlaşmanın her iki tarafın şimdiye kadar imzaladığı en büyük ticari anlaşma olmasına vurgu yaptı.
AB ve BK arasında geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen ticaretin hacmi ise 668 milyar sterlin değerinde. Anlaşmanın, BK’nin artık AB yörüngesine, AB kurallarına, yaptırımlarına ve Avrupa Adalet Divanı’nın bağlı kalmama zorunluluğunu garanti ettiğini ifade eden Johnson "1 Ocak 2021 itibarı ile tam politik ve ekonomik bağımsızlık" elde etmiş olacaklarını da iddia etti.
NOEL’DE BREXIT MESAİSİ
Geçiş sürecinin tamamlanmasına yedi gün kala varılan anlaşma metni ekleri ile birlikte 1246 sayfa. Bu hacimdeki bir anlaşma metnin 27 Avrupa ülkesi tarafından yedi günde incelenip ve onaylanması kolay olmadığı için Brüksel’de mesai Noel’e rağmen Noel günün ilk saatlerinden itibaren başladı.
Anlaşmanın geçerli olabilmesi için hem Avrupa hem de Westminster parlamentoları tarafından onaylanması gerekiyor. İşçi Partisi Lideri Sir Keir Starmer "oyunbozan" olmamak için 30 Aralık’ta yapılacak oturumda anlaşmaya kabul oyu vereceklerini ama sorumluluk almayacaklarını ifade ederek Boris Johnson’ın işini kolaylaştırdı.
AB ülkeleri ise Brüksel’deki temsilcilerinin kendilerine verdikleri raporlara göre hareket etti. Üye ülkeler müzakerelerin her aşamasında bilgilendirildikleri için, beklendiği gibi kimseden ciddi bir itiraz çıkmadı. 28 Aralık Pazartesi günü 27 AB ülkesinden de geçici onay alan anlaşma yeni yılın ardından AB Parlamentosunun oylamasına sunulacak.
MUHALEFETİN TAVRI "YETMEZ AMA EVET"
Anlaşmaya onay vereceğini açıklayan İşçi Partisi Lideri Sir Keir Starmer, Johnson’ın anlaşmasını "zayıf" olarak değerlendirdi. Yapılan anlaşmanın işçi haklarını, imalatı ve yaratıcı endüstrileri korumaktan uzak olduğu eleştirisi yaptı. İngiltere ile birlikte Brexit referandumunda evet kararı alan Galler’in Başbakanı Mark Drakeford’da Starmer gibi anlaşmayı yetersiz ve Galler için vaat edilenden uzak olmasına rağmen, olmamasından iyi olarak değerlendirdi. İskoçya Başbakanı Nicola Sturgeon ise balıkçılık açısından "kötü bir anlaşma" ve "İskoçya kendi iradesi dışında AB’den çıkartılıyor, ….artık bağımsız bir Avrupa ülkesi olarak geleceğimizi planlama zamanı geldi" sözleri ile değerlendirerek, ikinci bir bağımsızlık referandum talebini bir kez daha hatırlattı. Müzakere sürecinin sembolik ve en çok tartışılan konusu olan balıkçılığa dair yapılan açıklamalarda, balıkçıların umduğunu bulamadığına işaret ediyor.
Balıkçılığa dair varılan anlaşma gereği mevcut durum 1 Ocak 2021’den itibaren 5.5 yıl devam edecek ve bu süre zarfında aşamalı olarak AB üyesi balıkçıların kotalarının yüzde 25’i Birleşik Krallık'ın balıkçılarına devredilecek. AB ilk yıl kotalarının yüzde 15’ini sonraki her yıl ise yüzde 2,5’ini geçiş süreci olarak belirlenen beş yıl boyunca devredecek. AB’nin 14, BK ise 3 yıl olmasında ısrar ettiği geçiş süresi için varılan anlaşma 5.5 yıl. Geçiş sürecinin ardından anlaşma yıllık olarak yapılan görüşmelerle belirlenecek. AB, Johnson’ın zafer kazanmak için "şişirerek" kendisine zemin yaptığı balıkçılığa dair tartışmalardan sıyrılırken, Johnson hedef haline geldi. Kendilerinin müzakerelerde "koz" olarak kullanıldığını dile getiren balıkçılar ihanete uğradıklarını düşünüyor.
REFERANDUMUN ÜZERİNDEN 4.5 YIL GEÇTİ
Varılan anlaşmayla birlikte, 23 Haziran 2016 günü gerçekleşen referandum ile başlayan Brexit süreci tamamlanmış olacak. Geride kalan 4.5 yılın yaklaşık 3.5 yılı parlamento içindeki tüm partilerin sadece rakipleri ile değil kendi içindeki çatışma ve hesaplaşmaları ile geçti. Son bir yıl ise AB’nin üyelikten ayrılmaya kalkanlara örnek olsun diye İngiltere’nin burnunu sürtmek için yaptığı manevralara, İngiltere’nin ise referandum ile söz verilen "bağımsızlığı" elde etmek için ayak diremeleri ile geçti. Şimdilik tamamlanmış gibi görünen AB ile varılan ticaret ve işbirliği anlaşmasının Manş Denizi’nin her iki yakasında yaşayan işçi ve emekçileri nasıl etkileyeceği anlaşmanın detayları ortaya çıktıkça daha da netleşecek.