Asgari ücret zammını değerlendiren işçiler: 500 liranın pazarda hükmü yok
Asgari ücret zammının kayıplarını karşılamayacağını ifade eden işçiler, "Halka kuru ekmek yesinler diyenler asgari ücretliyi de sefalete mahkum ediyor" dedi.
ARŞİV | Fotoğraf: Evrensel
İstanbul’un Esenyurt ilçesinde çalışan bir depo işçisi “Her şeye çok zam gelirken bizim ücretlere az zam yapılıyor. Asgari ücretin 3 bin 500 liranın üzerinde olması gerekirdi” derken, başka bir depo işçisi de “Yapılan zam birkaç ay içerisinde eriyecek zaten” dedi. İlk bakışta 500 liralık zammın iyi bir zam gibi durduğunu ifade eden başka bir depo işçisi de “Ama asgari ücret zaten çok düşük olduğu için böyle gözüküyor. Baktığımızda zamlı haliyle bile açlık sınırına denk. Doğal gazı, suyu pazarı... Enflasyon en az yüzde 60 buralarda. Türk-İş, sendikalar ne yapıyor? Çıksınlar greve, bir harekete geçsinler” diye konuştu.
Bir gıda işçisi de “Yaptıkları zammı burnumuzdan getire getire geri alacaklar. Bizim buralarda kiralar 2 bin lira oldu artık. Millet ne yesin? Gerçi ona da ‘Kuru ekmek yeter’ diyorlar” dedi. İşsiz bir kadın ise şunları söyledi: “Bir kilo peynir bir kilo yağ 100 lira. Bakliyatı saymıyorum bile. Kirada oturuyor insanların birçoğu. Alırken kürekle, verirken kaşıkla. Herkes kendi cebini dolduruyor, zengin daha zengin, fakir daha fakir. Alsınlar bu 2 bin 825 lirayı o Meclisteki insan müsveddeleri bir ay geçinsinler bakalım nasıl geçinecekler? Silivri çok mu soğuk? Ona göre konuşacağım...”
Deri işçisi bir kadın da “O parayı onlara versinler, onlar yesinler. Alın yiyin, bu kadarı neyinize yetmiyor? Yazın 35 liraya aldığımız yağ şimdi 85 lira olmuş. Bir kişi asgari ücretle 4 kişiye bakıyordu, şimdi 4 asgari ücretle çalışan insan geçinemiyor” dedi. Başka bir deri işçisi de “Bizden aldıkları kadar zenginlerden alsalar keşke. Bunun üzerine zamlar gelecek zaten, 500 lira zam verseler ne olacak ki? DİSK’in önerisini dikkate almalılardı” diye konuştu. Bir diğer deri işçisi de “500 lira iyi zam gibi duruyor ama markete manava gidince öyle değil. Yoksulluk sınırının altında olmamalıydı” dedi.
ÇOCUĞUN MASRAFLARINA BİLE YETMİYOR
Adana’da yaşayan belediye işçisi Özge, eşiyle birlikte çalışmalarına rağmen geçinemediklerini söylüyor. Eşinin tüm ücretinin ev kredisine gittiğini belirten Özge, “Çocuk sahibi olduktan sonra masraflarımız arttı. Bu zam çocuğun masraflarını bile karşılamayacak” dedi. Tarımsal üretimin merkezi olan bir yerde bile portakalın fiyatının 4 lira olduğunu ifade eden Özge, “Bu ücretle geçinilmez. Alay ediyorlar” dedi.
Bir petrokimya işçisi de “2021’de arka arkaya zamlar gelecek. Her yıl daha kötüye gidiyoruz” dedi. Bir mobilya işçisi de “2 bin 825 lira beklemiyordum. Pandemi bahane edilerek daha düşük açıklanıyor diye bekliyordum. Ama artık 6 bin lira ücret alan da zor geçiniyor. Fark eden bir şey yok. Geçinemiyoruz” diye konuştu.
SİMİT HESABI YAPANLAR SİMİDE MUHTAÇ ETTİLER
Antep’te Melike Tekstil’de çalışan bir işçi “İnsanlara gıdadan ulaşıma kadar yapılan zamları göz önüne aldığımızda çok düşük” dedi. Bir dokuma fabrikasında çalışan bir işçi de patronların İşsizlik Fonu’ndan, vergi indiriminden yararlandığını, milyonlarca liralık araçlara bindiğini belirtirken, “Kendimiz ettik kendimiz buluyoruz. Bunlar daha iyi günlerimiz. 70’lerdeki gibi işçi hareketi olmadığı sürece pek bir şey değişmez. Simit hesabıyla iktidar olanlar bizi o simide muhtaç etti” diye konuştu. Güven Boya fabrikasında çalışan işçiler ise verilen zammı yetersiz görürken, “Zaten verdikleri zam bu senenin ilk ayında erir” ifadelerini kullandı. Merinos’ta çalışan bir işçi ise Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın görüşme sürecindeki tutumunu eleştirerek, “Ergün Atalay, işverenin teklifini bekleyerek bizi işverenin insafına bıraktı. Kendisi lüks içinde yaşarken bizi anlamasını beklemek de saçmalık tabi” dedi. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)