29 Aralık 2020 14:49

HDP’li Önlü, ‘Tunceli Müzesi’ni sordu: Şimdiden asimilasyonun müzesi haline geldi

HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, 1938 Dersim Katliamı’nın yönetildiği askeri kışlanın ‘Tunceli Müzesi’ne dönüştürülmesini sordu: Asimilasyonun ve inkârın müzesi.

Fotoğraf: HDP Basın Bürosu

Paylaş

HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, 1938 Dersim Katliamı’nın yönetildiği askeri kışlanın ‘Tunceli Müzesi’ne dönüştürülmesini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu. Önlü, “Adı utanç müzesi olmasa da açılışıyla ve adıyla şimdiden utancın, asimilasyonun ve inkârın müzesi haline gelmiştir” dedi. 

İdam edilen Şeyh Said gibi Seyid Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin halen bilinmediğini hatırlatan Önlü, resmi rakamlara göre Dersim Katliamı’nda 13 bin 806 kişinin yaşamını yitirdiğini ve on binlerce insanın yurtlarından sürüldüğünü söyledi. Bugün hâlen Dersim’e dair tüm arşivlerin açılmadığını ve hakikatlerin tam olarak açığa çıkarılamadığına dikkat çeken Önlü, “Devletin resmi olarak yüzleşmediği Dersim 1938 soykırımı, halklarımızın vicdanında bir yara olarak kanamaya devam etmektedir” dedi. 

“MÜZEDE DERSİM KATLİAMINA DAİR TEK BİR ANLATI, BELGE VE KANIT YOK”

Bu politikaların sonuncusu olarak Dersim Katliamı’nın karar merkezi olarak da kullanılan Askeri Kışla’nın ‘Tunceli Müzesi’ adıyla hizmete açıldığını belirten Önlü, “Müzeler sergiledikleri eserleri araştırarak, kaydederek ve belgeleyerek,  geçmişi günümüze taşıyan bir hafıza görevi görürler. Polonya’daki Auschwitz-Birkenau toplama kampı, Almanya’daki gaz odaları, Fransız Guyanası, Ellis Adası, Alcatraz Hapishanesi yaşanan acılarla yüzleşmek adına müzeye çevrilmiş ve ziyarete açılmıştır. Ancak ‘Tunceli Müzesi’ geçmişi belgelemek, gelecek kuşaklara aktarma konusunda bir hafıza görevi görmekten daha çok yaşanan katliamın izlerini hafızalardan silmek ve unutturmak üzerine açılmıştır. Askeri kışla Dersim soykırımın sembolüdür ve Tunceli adı verilerek Dersim soykırımında ısrar edilmek istendiği açıkça görülmektedir. Müzenin açılışında Kültür ve Turizm Bakanının ‘yapının kendisinin de korunması gereken varlıklarımızdan biri’ demesi soykırım tarihinin sahiplenildiğinin itirafıdır. İçerisinde paleolitik çağdan cumhuriyet yıllarına kadar eserler bulunmakta, ancak Dersim katliamına dair tek bir anlatı, belge ve kanıt yer almamaktadır” dedi. 

“DERSİM KÜLTÜRÜNÜ VE TARİHİNİ YANSITMAMAKTADIR”

“Dersim halkından özür dilenmeden, acılarını anlamadan, katliamla yüzleşmeden, soykırıma ait tüm arşivler açılmadan, evlatlık verilen çocukların belgeleri açıklanmadan, Seyid Rıza ve arkadaşlarına ait mezar yerleri açıklanmadan, açılan bu müze sadece soykırımın günümüze uyarlanmasına hizmet edecektir” diyen Önlü, “Dersim’in dili ve inancını tanımayan, Dersim’in kurumlarının,  aydınlarının, kanaat önderlerinin ve acısı hala taze olan Dersim halkının rızalığı alınmadan, açılışı yapılan bu müze, Dersim kültürünü ve tarihini yansıtmamaktadır. Adı utanç müzesi olmasa da açılışıyla ve adıyla şimdiden utancın, asimilasyonun ve inkârın müzesi haline gelmiştir” dedi. 

“TUNCELİ” ADI VERİLMESİNİN GEREKÇESİ NEDİR?​”

Önlü, verdiği önergede Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a şu soruları yöneltti: 

  • “Tunceli Müzesi” olarak açılan müze, katliamlarla anılan Dersim’in acı ve kanlı tarihiyle yüzleşme ve bir özür müzesi midir? Yoksa devam eden inkârın ve asimilasyonun müzesi midir?
  • Müzenin adına katliamla özdeşleşmiş, soykırımın adı olan “Tunceli” adı verilmesinin gerekçesi nedir? Dersim’in binlerce yıllık tarihinden verilebilecek yüzlerce isim varken ‘Tunceli’ isminin verilmesi aynı katliamcı zihniyetin devam ettiğini göstermez mi?  
  • Müzenin adı ve içeriği belirlenirken Dersim’in kurumlarından, kanaat önderlerinden, aydınlarından, sanatçılarından ve acıları ilk günkü gibi taze olan Dersim halkından rızalık alınmış mıdır? Alınmadı ise bunun gerekçesi nedir?
  • Müzede 1937-1938 soykırımına dair bilgi, belge, eser ve açıklamalar var mıdır? Bunlar yoksa bu müze; yeni bir inkâr politikasının eseri olarak mı açılmıştır?
  • Müzede yayınlanan eserlerden ve müzenin içeriğinde Dersim Raye Haq Alevi inancına dair eserler var mıdır? Dersim halkının Kürtçe/Kırmancki ve Kürtçe/Kurmanci diline ve kültürüne dair eserler bulunmakta mıdır? Varsa bunların sayısı kaçtır? Yoksa bunun gerekçesi nedir?
  • Müzenin açılışında neden hiçbir Dersim Kurumu, kanaat önderi, aydın ve yazarı çağrılmamıştır? Bu kurumları yok saymak Dersim kültürünü, inancını ve dilini yok saymak anlamına gelmez mi? 
  • Kültür ve Turizm Bakanı olarak açılışta kullandığınız “yapının kendisinin de korunması gereken varlıklarımızdan biri” ifadeleri, bir askeri kışla olan yapının Dersim Katliamındaki rolünün itirafı değil midir?
  • Başbakanlığı döneminde ‘’Dersim olayları sebebi ile devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ben özür dilerim ve diliyorum’’ diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine rağmen, katliam merkezi olan askeri kışlaya adeta makyaj yaparak meşrulaştırdığınızı düşünüyor musunuz? (HABER MERKEZİ)
ÖNCEKİ HABER

Denizli’de, Doktor Hakan Türkoğlu Kovid-19’dan hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

"Esnaf tamamen çıkmaza girdi"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa