30 Aralık 2020 01:15

Sultanbeyli Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası: Esnaf çıkmaza girdi

Sultanbeyli Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Ömer Erdoğan, hükümetin açıkladığı nakdi ve kira desteğinin sorunları çözmediğini belirterek esnafın gerçek anlamda destek beklediğini söyledi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Tutku Elif PAPUR
Şener DOĞAN
İstanbul

Pandemi döneminde artan işsizlik ve gelir kaybı esnafı zorlamaya devam ediyor. Birçok esnaf kepenk kapatırken, pek çoğu da gelir kaybı nedeniyle iflasın eşiğinde. Sultanbeyli Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Ömer Erdoğan, hükümetin açıkladığı nakdi ve kira desteğinin sorunları çözmediğini belirterek esnafın gerçek anlamda destek beklediğini söyledi.

Sultanbeyli Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Ömer Erdoğan, “Devletin vereceği kira desteği sadece gelir vergisine tabii olmayan esnafı kapsıyor. Ayakkabı tamircisi ya da terzi gibi iş kollarına üç ay destek sağlanacak ama bunun yetmesi mümkün değil. Sadece esnaf değil minibüs şoförü, taksici hepsi zor durumda. Zincirleme bir mağduriyet var, destekler yetersiz” diye konuştu.

Esnafın yaşadığı sorunlara da değinen Erdoğan, yaşanan en büyük sorunun kira olduğunu belirterek özellikle kıraathane, lokanta-kafe işletmecilerinin ve berberlerin büyük mağduriyet yaşadığını ifade etti. Mal sahiplerinin inisiyatif göstermediklerini belirten Erdoğan, “Mal sahipleri kira dolayısıyla esnafı zorlayabiliyor. Yetmiş kıraathane kepenk kapadı. Aylarca kiralarını veremeyince çıkarıldılar. Esnaflar Odasına kayıtlı ayda ortalama 25 esnaf kepenk kapatıyor” dedi.

SADECE SULTANBEYLİ’DEKİ KIRAATHANELERDE BİN KİŞİ İŞSİZ KALDI

Erdoğan, pandemi süresi boyunca esnafın en çok başvurduğu yolun ise kredi çekmek olduğunu, kredi kullanmayan esnafın neredeyse kalmadığını ve hep borçla ayakta kalmaya çalıştıklarını söyledi. Erdoğan, Sultanbeyli’de kepenk kapatan kıraathane ve çay ocağında çalışan yaklaşık bin emekçinin de işsiz kaldığını, esnafın ve işçilerin mağduriyetinin tüm hayata yansıdığını söyledi. Erdoğan, “Esnafı yok edersen ülkeyi yok edersin. 2 milyon 800 bin esnafın 1 milyonu kepenk kapattı, ülkenin ekonomisi ne hale geldi” ifadelerini kullandı.

Esnafın taleplerini de dile getiren Erdoğan, “Esnaf 1 ay tam kapanma istiyordu. Pandeminin başlangıcından beri aynı mağduriyet aylarca yaşanacağına, bir ay yaşanıp bitmesini yeğlerdik. 1 ay tam kapanma ile hastaneler de rahatlardı. Süre uzadıkça hem mağduriyet uzadı hem de alınan önlemler bir işe yaramadı” dedi.


"ÇOCUĞUNA SÜT ALAMAYAN AİLELER VAR"

Tutku Elif PAPUR
Şener DOĞAN

İstanbul’un Sancaktepe ilçesi Emek Mahallesi muhtarı Murat Bilikli, pandemi döneminde mahallelinin yaşadığı sorunları anlattı.

Muhtar Bilikli mahallelinin maddi zorluklarla mücadele ettiğini ve temel sorunun pandemi döneminin yarattığı işsizlik olduğunu ifade ederek, “İşsizliğin arttığı bir süreçteyiz. Mahalleli ne kirasını ödeyebiliyor ne de faturasını. Bir yandan işten çıkarılanlar diğer yandan sigortalı gözüktüğü için yardım alamayanlar. Bir de kirasını almak isteyen ev sahipleri, zamlar, vergiler... Mahallemde çocuğuna süt alamayan aileler var. Vatandaşlara ciddi anlamda bir destek verilmesi, bu sistemin iyileştirilmesi lazım” dedi.

Bilikli, bir diğer sorun olan; sosyal yardım almak isteyen kişi sayısının çoğalmasına da dikkat çekti.  “Pek çok yardım kuruluşu var. Ama kimin vatandaşa hangi ölçüde imkan sağladığı belli değil. Tüm yardım kuruluşları tek bir sistemde birleşmeli. Ben mahallenin temsilcisi isem herkesi tanıyabilmeli, eşit hizmet sağlayabilmeliyim” dedi.

Mahallede bir de pandemi hastanesi bulunduğunu ve 1118 sağlık emekçisinin atanmasıyla mahallede sağlıkçı nüfusunun arttığına değinen Bilikli, “Seçim bittikten sonra herkes kendi keyfinde oluyor. Biz muhtarlar ve belediye başkanları ortaklaşa hareket etmez ve iletişim kopukluğu yaşarsak halka gereken hizmeti sağlayamayız ancak beş yıl boyunca halka zulüm etmiş oluruz” dedi.

“EĞİTİMDE EŞİTLİK ŞART”

Muhtar Bilikli pandemide çocukların eğitimlerinde aksaklık yaşadıklarını da söyledi. Çocukların eğitimine yeterli önemin verilmediğini şu ifadelerle anlattı: “Ders çalış diyorsun ama çocuğun ne interneti var ne tableti var. Bir de hayırlı evlat ol diyorsun. Bu çocukların hayırlı evlat olabilmesi için nitelikli bir eğitim alması, ortada bir eşitlik olması gerek.”

Eğitimin yanı sıra çocukların ve yetişkinlerin sosyal yaşantılarının da iyileştirilmesi gerektiğini ekleyerek, “Halkın parası ile billboardlara reklam vermek yerine halk için etkinlikler düzenlensin. Çocuk mahallede top oynasa suç, bisiklete binse suç. Çocuklara ne verebiliyoruz ki ne istiyoruz? Artık çocuklar sitelerin süs havuzunda yüzmesin. Belediyenin havuzlarında yüzsünler” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Eskişehirli Metal işçisinden Baldur mektubu: Sorunlarımız da ortak mücadelemiz de

SONRAKİ HABER

‘Asgari ücret 3 bin 700 TL’ diyen belediye öğretmenleri açlığa mahkum ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa