Kadın cinayetlerine karşı eylemler yılın son gününde de devam etti
Kadın cinayetlerine karşı eylem ve açıklamalar sürüyor. Pek çok yerde kadınlar, yılın son gününde de sokağa çıkarak "Kadın cinayetleri politiktir" dedi.
Fotoğraf: MA
Türkiye'nin pek çok yerinde kadın cinayetlerinin son bulması için eylem ve açıklamalar devam ediyor. Aylin Sözer, Selda Taş, Vesile Dönmez ve Betül Tuğluk'un önceki gün öldürülmesinin ardından başlayan eylemlerde devletin cinayetleri önlemek yerine adeta teşvik ettiğine dikkat çekildi. Kadınlar iktidara 6284 sayılı yasayı ve İstanbul Sözleşmesini uygulamaya çağırdı.
İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere kadınlar dün çok sayıda merkezde eylemler yaptı. Eylem ve açıklamalar bugün de devam ediyor. Yılın son gününde sokağa katledilen hemcinsleri için çıkan kadınlar, iktidar politikalarından bağımsız olmadığını vurguladıkları erkek şiddetine dönük tepkilerini gösterdi.
ADANALI KADINLAR: 2021’DE DE YAŞAMIN HER ALANINDA MÜCADELEYE DEVAM
Adana Kadın Platformu, yılın son günlerine girerken gelen kadın cinayetlerine tepki göstererek 2021’de de yaşamın her alanında yaşamak ve yaşatmak için mücadele etmeye devam edeceklerini ifade ettiler.
Yılın son günlerine İstanbul’da Aylin Sözer’in evinde katledilmesi, Malatya’da Selda Taş’ın evli olduğu erkek tarafından, Antep’te Vesile Dönmez’in oğlu tarafından, İzmir’de Betül Tuğluk’un yine oğlu tarafından katledilmesi haberlerin öfkesi ile giren kadınlar, tüm yıl boyunca kadınlara yaşatılanlara, haklarına yönelen saldırılara Heykelli Park’ta gerçekleştirilen basın açıklaması ile tepki gösterdi. Açıklamayı okuyan Sevil Aracı, 2020’de en az 450 kadının katledildiğini belirterek 2021’de de evde, sokakta, fabrikada, okulda, yaşamın her alanında yaşamak ve yaşatmak, bir kişi daha eksilmemek için mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.
“CEZASIZLIK POLİTİKALARININ BEDELİNİ KADINLAR YAŞAMLARI İLE ÖDÜYOR”
Kadın cinayetlerini önleme sorumluluğu olan kolluk güçleri, adli makamlar, bakanlıklar ve TBMM’nin görevini yapmadığını ifade eden Aracı, İstanbul Sözleşmesinden geri çekilmenin tartışlmaya devam edildiğini hatırlatarak “Cezasızlık politikalarının, İstanbul Sözleşmesinin uygulanmamasının bedelini kadınlar yaşamlarıyla ödüyor. Asıl katillerin kadını koruyamayan devlet ve yargı sistemi olduğunu çok iyi biliyoruz” dedi.
“2020’DE SESİMİZİ ÇOĞALTTIK”
220 yılını değerlendiren Aracı şunları söyledi,
“2020 yılı, çocuk istismarına af düzenlemelerinin getirilmeye çalışıldığı, İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmak, 6284 sayılı yasanın kazanımlarının elimizden alınmak istendiği bir yıl oldu. Ancak biz kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır, İstanbul Sözleşmesini Uygula, Çocuk İstismarının Affı Olmaz, 6284’e Dokunma” demekten hiç vazgeçmedik. Kadınlar olarak yıl boyunca pandemi koşullarına rağmen eylemler örgütledik, sokaklarda, alanlarda, sosyal medyada sesimizi çoğalttık.
Gülistan Doku 5 Ocak 2020’de kaybedildi ve yıl boyunca süren ısrarımıza rağmen akıbeti halen ortaya çıkarılmadı. Bizler ‘Gülistan Doku nerede?’ demekten, akıbetinin açıklanması için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz.
Pandemi bahanesi ile İnfaz Yasasında yapılan son değişiklikler uyarınca pek çok hükümlü, kadınlara ve çocuklara karşı risk oluşturmasına rağmen hiçbir önlem alınmadan salıverildi. Bunun sonuçları ağır oldu. İnfaz düzenlemesi ile çıkan erkekler, kadınları, çocukları katletmeye devam etti. Antep’te daha önce eşini yaraladığı için hapse giren Müslüm Aslan tahliyesinin ardından kızı Ceylan’ı döverek öldürüldü. Sakarya’da Nisan ayında tahliye olan İsmail K. eşi Zeynep K ve kayınvalidesi Melahat Ü.’yü öldürdü.
Bu yılın önemli haberlerinden biri de 10 yıl önce boşandığı eşi tarafından katledilen Ayşe Paşalı davasında 16 Nisan tarihinde verilen karar ile Türkiye’nin AİHM tarafından tazminat ödemeye mahkum edilmesiydi.
17 Temmuz tarihinde Batman’da Uzman Çavuş Musa Orhan’ın cinsel saldırısına maruz kalan İpek Er yaşamına son verdi. Halen Musa Orhan’ın cezalandırılması için davanın takipçisi olmaya devam ediyoruz.
Adana’da 5 ve 6 yaşlarındaki iki çocuğuna istismarda bulunan baba hakkında açılan ve platform olarak takip ettiğimiz davada 1 Ekim tarihinde mahkeme istismar sanığı babaya 35 yıl hapis cezası verdi.
Kadınlar 10 Aralık günü Hasan Ali Toptaş’ın tacizine dair başlatılan ifşa sonucunda ‘Me too Türkiye’yi inşa ettiler. Erkeklerin halen uykuları kaçmaya devam ediyor”
6284 ve İstanbul Sözleşmesinin etkin uygulanarak yükümlülüklerin yerine getirilmesini isteyen Aracı, 2021’de de evde, sokakta, fabrikada, okulda, yaşamın her alanında yaşamak ve yaşatmak, bir kişi daha eksilmemek için mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti. (Adana/EVRENSEL)
MERSİN | "İSTANBUL SÖZLEŞMESİ MOR ÇİZGİMİZDİR"
Mersin kadın platformu bir günde dört kadının öldürülmesine karşı çıkarak, kadın cinayetlerinin durdurulmasını istedi. Mersin Kadın Platformu üyeleri Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelerek, Aylin sözer, Selda Taş, Vesile Dönmez ve Betül Tuğluk’un öldürülmesine karşı tepkilerini dile getiren bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada “İstanbul sözleşmesi Mor Çizgimizdir Vazgeçmiyoruz” pankartı açıldı. “
Basın açıklamasına HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtalan’da katıldı. Platform adına açıklamayı Ayşegül Göçmen okudu. Göçmen, kadınların eşit, özgür ve adil bir yaşam mücadelesi büyüdükçe, erkek egemen sistemin saldırılarının daha fazla arttığını, devletin İstanbul Sözleşmesini uygulatmak bir yana, İstanbul Sözleşmesinden geri çekilmeyi tartışmaya açarak, uyguladığı cezasızlık politikalarıyla yargı eliyle erkekleri daha da cesaretlendirdiğini ve bunun bedelini kadınlara ödettiğini vurgulayarak söze başladı. Göçmen, sadece bir günde 4 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü hatırlatarak, "Adaleti sağlayamayan saraylara isyan ateşi Arjantin’den Polonya’ya Türkiye’den Meksika’ya yükselmeye devam edecek” dedi.
Mersin’de son bir ayda beş kadının öldürüldüğüne vurgu yapan Göçmen, “Bu ülkede kadın kıyımı yaşanıyor. Mersin de de öyle! 26 Kasım günü Sebahattin Demirtaş isimli erkek kendisini reddeden Leyla Öztürk’ü katletti. İsmet Ç. İsimli başka bir erkek Tüba Ateş’i katletti! Tarsus ta bir erkek evli olduğu kadın Gülüser Ç’yi , eşinin kardeşi Mislina Y’yi ve annesi Nuran A’yı öldürdü! Daha iki gün önce bir kadın arkadaşımız boşanmak istediği erkek tarafından yaralandı! Cinsel saldırıya maruz kalıp şantajla tehdit edilen başka bir kadın arkadaşımız ise şikayette bulundu ve adaletin sağlanmasını bekliyor” dedi.
Göçmen, açıklamasının devamında şöyle dedi: “Eril zihniyetin ve cinsiyetçiliğin mevcut politikalarla beslenerek kadın cinayetlerini cesaretlendirdiği, taciz ve tecavüz kültürünü yaygınlaştırdığını görüyoruz. Yargıdan ve onun cezalandırma sisteminden korkmayan erkekler artan bireysel silahlanma ile kadınları katletmekten çekinmiyor. Bu ülkede kadınlar öldürülüyor, bu ülkede kadınlar kadın katilleri ve şiddet faili erkekler tutuklansın diye sosyal medyadan adalet arıyor, bu ülkede kadınlar her gün yaşamak ve yaşatmak için mücadele ediyor. Peki ilk imzacısı olmakla övünen devlet neden İstanbul Sözleşmesini etkin uygulamıyor? Uygulamakla sorumlu olduğunuz sözleşmeden vazgeçerek kadınların yaşam güvencesini nasıl ortadan kaldırırsınız? Sayısal verilerle kadına yönelik şiddeti manipüle etmekten vazgeçin, ‘’aile düzeni’’ adı altında kadınlara rol biçmekten vazgeçin, erkekleri kışkırtmaktan ve yanlarında durmaktan vazgeçin. 6284 ve İstanbul Sözleşmesini etkin uygulatarak yükümlü olduğunuz sorumlulukları yerine getirin.
Katilleri tanıyoruz, Haklarımız ve yaşamlarımız için alanlarda mücadele etmeye devam edeceğiz! Çünkü kadınlar vazgeçmeyecek. Evde, sokakta, fabrikada, avm de, okulda, yaşamın her alanında yaşamak ve yaşatmak, bir kişi daha eksilmemek için mücadele etmeye devam edecek. Çünkü kadınlar haklarını ve hayatlarını sizin insafınıza bırakmayacak. Çünkü kadınların taşan sabrı ve direnişteki ısrarı uykularınızı kaçıracak!" (Mersin/EVRENSEL)
DİYARBAKIR | "İŞLENEN CİNAYETLER İKTİDAR POLİTİKALARINDAN BAĞIMSIZ DEĞİL"
Diyarbakır’da faaliyet yürüten Dicle Amed Kadın Platformu (DAKP) da, 2020 yılı içerisinde katledilen kadınlara ilişkin açıklama yaptı. Merkez Yenişehir ilçesindeki bir park içerisinde yapılan açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır milletvekilleri Remziye Tosun ve Semra Güzel de katıldı.
Üzerinden "Kadın kırımı erkek iktidarın sonucudur" yazılı pankart taşıyan Platform üyeleri, kadın cinayetlerine yönelik tepkilerini attıkları “Erkek vuruyor, devlet koruyor", "Erkek değil, gerçek adalet", Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" ve "Jin, jiyan, azadî" sloganları ile gösterdi.
Platform adına açıklama yapan Eğitim Sen Diyarbakır 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Emine Akşahin, 2020 yılı içerisinde 382 kadının katledildiğini, bundan kaynaklı kadınların her gün eksildiğini dile getirdi. AKP-MHP iktidarın kadınlara yönelik politikaları üzerinde duran Akşahin, işlenen kadın cinayetlerinin bu politikalardan bağımsız olmadığını vurguladı.
Yürütülen politikalar ile kadınların köleliğe mahkum edildiğini söyleyen Akşahin, kadınları katleden erkeklerin yargıçlar tarafından ‘cezasızlık politikası’ ile ödüllendirildiğine vurgu yaptı. Akşahin, şiddete karşı duran, tacizleri ifşa eden ve başkaldıran kadınların da yine iktidarın zor aygıtlarıyla susturulmaya çalışıldığını kaydetti. Kimsenin kadınların yaşamlarına müdahale edemeyeceğinin altını çizen Akşahin, kadın özgürlükçü bir sistemin kuruluncaya kadar mücadele edeceklerini ifade etti.
Akşahin, sözlerini platform olarak “katledilen kadınların hesabını erkek yargı ile değil, gerçek yargı ile soracaklarını” belirterek noktalamasının ardından açıklama, alkış ve zılgıtlar eşliğinde son buldu. (MA)
MALATYA DEMOKRATİK KADIN PLAFORMU: BİR KADININ DAHA ÖLDÜRÜLMESİNE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK
Malatya Demokratik Kadın Platformu artan kadın cinayetlerine karşı Malatya Emeksiz Üst Kavşağı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı platform adına Işılay Demirtaş Demirel okudu. Artan kadın cinayetlerine ve Malatya’da eşi tarafından öldürülen Selda Taş’a değinen Demirel şunları söyledi:
”Bu ülkede her gün kadınlar katlediliyor. Kadınlar evlerinde yakılarak öldürülüyor. Kadınlar her geçen gün daha korkunç bir vahşetin hedefi haline geliyor.İstanbul’da özel bir üniversitede öğretim görevlisi olan Dr. Aylin Sözer’i Kemal Ayyıldız tarafından evinde yakılarak, Malatya’da Selda Taş’ın evli olduğu eşi Mehmet Taş, Gaziantep’de Vesile Dönmez’in oğlu Uğur Dönmez tarafından vurularak öldürülmesi kadınların isyanını büyüttü. Aylin Sözer’i katili tarafından iki gündür evinde rehin tutulduğu ifade ediliyor.”
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİR AN ÖNCE UYGULANMAYA BAŞLANSIN”
Kadın cinayetlerine karşı kadınların taleplerinin görmezden gelindiğini ifade eden Demirel, kadın cinayetlerine karşı acil önlem taleplerini görmezden gelen, imzaladığı uluslararası sözleşmelerin gereğini yerine getirmeyen, etkili ve acil önlemler almaktan imtina eden AKP hükümetinin yüzlerce kadının ölümünde olduğu gibi Aylin, Selda ve Vesile cinayetlerinde de sorumlu olduğunu belirtti.
İstanbul Sözleşmesi’nin bir an önce uygulanması gerektiğini ifade eden Demirel:”İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara son verilsin. Biliyoruz ki gizli kapılar arkasında hala sözleşmeden nasıl kurtuluruz hesapları yapıyorsunuz. 6284 Sayılı Yasanın tartışılmasına izin veriyorsunuz. Kadınlar ölürken, öldürülürken, bunu yapamazsınız" dedi
Demirel, kadınların taleplerini sıraladı:
- Fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddetle ilgili acil bir eylem planı oluşturulsun.
- Kadına yönelik şiddet için 7/24 çalışacak etkin bir Alo Şiddet Hattı açılsın.
- Her 100 bin nüfusu olan yerleşim yerine en az bir sığınma evi yapılsın.
- Her 200 bin nüfusa en az bir şiddet kriz merkezi açarak şiddetle ilgili ulusal mücadele ağı bir an önce kurulsun.
(Malatya/EVRENSEL)
KARTAL BELEDİYESİNDE KADIN EMEKÇİLERDEN KADIN CİNAYETLERİ EYLEMİ
Kartal Belediyesinde örgütlü Anadolu Yakası Genel-İş 1 No’lu Şube, Tüm Bel-Sen ve Tüm Yerel-Sen 1 No’lu Şube üyesi kadınlar yaptıkları açıklamada kadın cinayetlerine karşı iktidarın acil önlem alması gerektiğini belirterek “İstanbul sözleşmesi derhal uygulanmalı” dedi.
Kartal Belediyesi önünde yapılan açıklamada yeni yıla 4 kadının erkekler tarafından katledilmesiyle girildiği belirtilerek; “Kadınların yaşam hakları, özgürlükleri ellerinden çalınmaya devam etmekte. Ama artık daha fazla yaşam haklarımızın çalınmasına izin vermemeliyiz” denildi.
Kadınların yaşamın her alanında, sokaklarda, evlerde, işyerlerinde, tarlalarda olduğu vurgulanan açıklamada; “Biz hayatın kendisiyiz, Bizleri kimliksizleştirerek, yaşam alanından uzak tutamazsınız. Elbette bizler yaşam hakkımıza sahip çıkmadığımız sürece ağır şiddete maruz kalacağımızı biliyoruz. Ama sizlerin iktidarından korkmuyoruz. Kadınların her defasında güçlü gelen ayak sesleri sizleri ürküttüğü içindir ki kadına yönelik şiddetin önüne geçmek adına etkili bir çözüm üretmek istememektesiniz. İşte bu nedenle kadın cinayetleri politiktir” denildi.
Kadına karşı her türlü şiddetin, çocuk istismarlarının, cinsiyet ayrımcılığının ortadan kalkması için İstanbul sözleşmesinin uygulanmasının şart olduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi: “Şayet tartışma konusu yapılmadan İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı Aylinler, Seldalar, Betüller, Vesileler aramızda olmaya devam etmiş olacaklardı. Bu sebepledir ki her türlü istismarcılığın, şiddetin önüne geçen İstanbul Sözleşmesi derhal uygulanmalı”
“Artık yeter, bizler her yeni güne yeni bir kadın arkadaşımızın katledildiği haberlerle uyanmak istemiyoruz” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Bunu önlemek için işyerlerimizde, alanlarda örgütlü mücadele çatısı altında olmaya, kadın kimliğimizle birarada olmaya devam edeceğiz. Bizler birlimte güçlüyüz” (İstanbul/EVRENSEL)
DİSK/GIDA-İŞ: YETER ARTIK, KADIN KATLİAMLARINA SES ÇIKAR!
Kadın cinayetleri ile ilgili açıklama yapan DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri Olcay Ozak, "Bu şiddeti ve bu katliamları durduracak olan kadın dayanışmasının gücü ve kadınların örgütlü mücadelesidir” dedi.
Kadınların her geçen gün yeni ve korkunç bir vahşetle karşı karşıya kaldığını belirten Ozak; “Kadınlar için artık hiçbir yer güvenli değil, evlerimiz bile! Aydın Üniversitesi Ör.Gör. Aylin Sözeri kendi evinde eski erkek arkadaşı tarafından, Malatya’da Selda Taş kendi evinde eşi tarafından, Gaziantep’te Vesile Dönmez kendi evinde oğlu tarafından katledildiler. Pandemi döneminde evler daha fazla şiddet mahali haline gelmiş oldu” dedi.
İktidarın kadına yönelik şiddete göz yuman ve failleri aklayıp serbest bırakarak adeta teşvik eden tutumunun kadınların hayatına mal olduğunun altını çizen Ozak şunları söyledi; “Kadınların şiddete karşı acil önlem taleplerini yerine getirmek ve gereğini yapmak yerine hamasi nutuklar atıp “Bu davaların takipçisiyiz”, “Şiddete sıfır tolerans” gibi janjanlı ama içeriği boş olan söylemlerle süreci yürütmeye çalışıyorlar. Gerçekte ise İktidar ve ilgili bakanları hayatın her alanında kadın katillerini kollayan, erkek egemen yaşam biçimini hayatın her alanına yerleştiren bir sistemin çabası içerisindeler”
“Eşitliğin her geçen gün ortadan kalktığı, kadınların haklarının tırpanlandığı, şiddete karşı acil önlemlerin hayata geçirilmediği her yeni gün kadınlar katledilmeye devam edecek” diyen Ozak şiddeti ve katliamları durduracak olanın kadın dayanışmasının gücü ve kadınların örgütlü mücadelesi olduğunu vurguladı. (HABER MERKEZİ)
VAN'DA KADINLAR CİNAYETLERE KARŞI YILIN SON GÜNÜNDE BİR ARAYA GELDİ
Van’da bulunan Star Kadın Derneği, yaşanan kadın cinayetlerine ilişkin dernek binasında açıklama yaptı. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamada Star Kadın Derneği Başkanı Serap Güvenç konuştu.
Ülkede kadın katliamları yaşanmaya devam edildiğini söyleyen Güvenç, “Şiddet ve saldırganlık eylemleri cinayetle sonuçlanmakta. Kadınlar öldürülüyor, tecavüze maruz kalıyor, işkenceye uğruyor. Sadece kadınlar değil, çocuklar da bütün bu şiddete maruz kalanlardan. Manşetler her gün bir kadın ve çocuk istismarıyla çıkıyor. Zanlılar yakalanıyor belki ama hala yeterli, caydırıcı cezalar uygulanmıyor. Cezasızlık politikaların yanı sıra eğitim sistemi de her gün bu şiddetin artmasına neden oluyor” diye konuştu.
Güvenç, “Şiddetle terbiye edilmeye çalışılan kadınların hayatına, bedenine, emeğine, arzularına ve hayallerine sahip çıkmak için bizler buradayız. 'Yaşamak istiyoruz' demek için, kadın katillerine, çocuk istismarcılarına, nefret, kıskançlık cinayetlerine 'dur' demek için buradayız. Çaresiz değiliz” dedi. (MA)
HATAY
Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu, Köprübaşı'nda bir araya gelip artan kadın cinayetlerine tepki gösterdi.
Kadınlar açıklama yapan Selver Büyükkeleş, "Artık tahammülümüz kalmadı. Sayısal verilerle kadına yönelik şiddeti manipüle etmekten vazgeçin, ‘aile düzeni’ adı altında kadınlara rol biçmekten vazgeçin, erkekleri kışkırtmaktan ve yanlarında durmaktan vazgeçin. 6284 ve İstanbul Sözleşmesi’ni etkin uygulatarak yükümlü olduğunuz sorumlulukları yerine getirin” dedi. (MA)
URFA
Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi ve Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Urfa Kadın Meclisi, 29 Aralık’ta Malatya, Antep ve İstanbul’da katledilen 3 kadına ilişkin ortak basın açıklaması yaptı. HDP il binası önünde yapılan açıklamaya HDP Milletvekili Ayşe Sürücü, barış anneleri ve çok sayıda kadın katıldı. Açıklamada “Kadın cinayetleri politiktir” pankartı açıldı.
Aylin Sözen, Selda Taş ve Vesile Dönmez’i anarak konuşmasına başlayan HDP İl Eşbaşkanı Emine Çetiner, kadını öldüren, kadına ait olan alanların erkek egemen sistemi tarafından yok edildiğini söyledi. Çetiner, "Kadını öldüren kadınların can havli ile başvurduğu kadın kurumlarının kapatılmasıdır. Kadını öldüren, devletin cezasızlık politikasıdır. Kadını öldüren, iktidarın ve dilinin erkek olmasıdır” dedi.
Ayşe Sürücü, kadın kurumları ve kadın hakları savunucularına yönelik gözaltı ve baskılara işaret ederek, iktidarın kadın düşmanı politikalar yürüttüğünü ifade etti. Sürücü, “İktidar kadının iradesini ve varlığını kabul etmiyor. 2020 yılında bunu çok açık bir şekilde gördük. Biz kadın güçleri olarak bir kez daha belirtiyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. Kadınlar olarak politikaların karşısında sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Açıklama alkışlarla son buldu. (MA)
BALIKESİR EDREMİT’TE KADIN CİNAYETLERİ PROTESTO EDİLDİ
Balıkesir Edremit Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Edremit Demokrasi Platformu yaptıkları basın açıklamasında “Kadın cinayetlerine artık yeter” dedi.
“Artık yeter! İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara son verin. Biliyoruz ki gizli kapılar arkasında hala İstanbul sözleşmeden nasıl kurtuluruz hesapları yapıyorsunuz” denilen açıklamada, “6284 sayılı yasanın tartışılmasına izin veriyorsunuz. Kadınlar ölürken, öldürülürken, bunu yapamazsınız. Buna artık son verin” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, “Kadınların eşit ve özgür olduğu, şiddet ve ayrımcılığın olmadığı, kimsenin cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinin ayrımcılık gerekçesi haline getirilmediği, güvenli bir hayat yaşama hakkının sağlanması için istedikleri, tüm demokrasi güçlerinin de talepleridir ve bu taleplerin gereğinin yerine getirilmesi için herkes elini taşın altına koymalıdır” denildi. (Balıkesir/EVRENSEL)