İzmit'te 2020'yi konuştuğumuz vatandaşlar: Her yıl daha kötüsü oluyor
2020’nin hem ekonomik hem de sağlık anlamında çok kötü bir yıl olduğunu söyleyen vatandaşlar, eğer gerekli önlemlerinalınmadığı takdirde 2021’in de çok kötü geçeceğini düşünüyor.
Behlül AYMAR
Reyhan BAŞARAN
Kocaeli
İzmit’te görüştüğümüz yurttaşlar 2021 yılının 2020’den daha kötü bir yıl olacağı görüşünde. Yurttaşa göre “Gelen gideni aratır derler, 2021 yılı 2020’yi aratacak!”
İzmit yürüyüş yolunda vatandaşlarla 2020’yi değerlendirdik. 2020’nin hem ekonomik hem de sağlık anlamında çok kötü bir yıl olduğunu söyleyen vatandaşlar, eğer gerekli önlemlerinalınmadığı takdirde 2021’in de çok kötü geçeceğini düşünüyor.
“Ekonomi o kadar iyi ki uçuyor işte” diyen Cem, 48 yaşında bir inşaat mühendisi. 2021’in daha kötü geçeceğini söyleyen Cem, “Her şey berbat, daha da berbat olacak. Yok, ‘Maske dağıtacağız’ yok, ‘Aşı gelecek’ diyorlar ama insanlar artık yalanlardan bıktı. Dolar uçuyor, altın uçuyor her şey uçuyor. Her geçen gün daha kötü ne olabilir ki diyoruz ama daha kötüsü olacak. 2021 yılı 2020’den daha kötü geçecek” dedi.
"GEÇİNMEK İÇİN CAMBAZLIK YAPIYORUZ"
Emekli maaşının hiçbir harcamaya yetmediğini, çarşı pazar fiyatlarının cep yaktığını belirten 60 yaşındaki Recep, “2020 berbat geçti başka bir şey demeye gerek yok. Pandemi nedeniyle evlerimize kapandık. Ekonomik olarak da çok zor durumdayız. Bir emekli maaşım var, bu maaşı kiraya mı yettireceğim, faturalara mı yettireceğim, çocuk mu okutacağım ne yapacağımı bilmiyorum. Geçinmek için cambazlık yapıyoruz, parayı nereye yettireceğiz diye kırk takla atıyoruz” dedi.
Pandemiyle mücadelede alınan tedbirleri yeterli bulup bulmadığını sorduğumuz Recep, “Sürecin iyi yönetildiğini düşünüyorum ama biz vatandaş olarak bu tedbirlere uymadık bence. Bilinçli davranmamız lazım bu süreçte ama çok bilinçli hareket ettiğimizi düşünmüyorum. İnşallah bu aşı gelir, virüs biter” diye konuştu.
"ENFLASYON EN AZ YÜZDE 40!"
Tüketimden kısarak yaşayabildiğini vurgulayan Recep, “Ekonomik gücümüz yok, ülkemiz zor durumda diyorlar, bizden fedakârlık bekliyorlar. Biz de aman ülkemize bir şey olmasın, ülkemiz zor durumda kalmasın diye fedakârlık yapmaya gayret ediyoruz ama fedakârlık yapmasak ne olacak, verdikleri maaş ortada. Bugün enflasyon en az yüzde 40, çarşıya pazara gittiğin zaman görüyorsun. Ama enflasyonu düşük gösterip yüzde 6, yüzde 7 zam yapacaklar emekliye, asgari ücretliye. Artık harcamalardan kısarak yaşıyoruz, oradan kıs, buradan kıs derken nereye kadar kısabiliriz bilmiyorum” dedi.
YURTTAŞIN EKONOMİSİ KÖTÜ
Bankaya giderken karşılaştığımız Nursel, 51 yaşında bir ev kadını. 2020 yılının her yönden çok kötü geçtiğini, 2021’den de hiç umutlu olmadığını söyleyen Nursel, “Maalesef ekonomik olarak çok zor bir yıl oldu. Her şey çok pahalandı. Pazara gittim 100 liralık alışveriş yaptım. 100 lira nereye gitti dersen iki çeşit meyve, üç çeşit sebzeye gitti. Markete gidiyorsun 1 haftalık alışveriş 500 TL tutuyor. Enflasyon zaten söyledikleri gibi değil, asgari ücrete az zam yapmak için düşük gösteriyorlar ama gerçekler söylenenlerden bambaşka. Benim sabit bir gelirim var, alışverişimi ona göre yapıyorum, 100 liralık değil 50 liralık alışveriş yapıyorum ama bu süreçte işsiz kalanlar var, iş yeri kapatılanlar var. Milyonlarca işsiz var, evine ekmek götüremiyorlar. Devlet işsiz kalan insanlar için önlem almadı” dedi.
"ÖNCE SAĞLIKLI BİR YIL, SONRA İŞSİZLERE İŞ"
Pandemi sürecinde, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın şeffaf olmadığını düşünen Nursel, “En başında güvendik, doğru rakamları açıklıyorlar sandık ama sonradan öğrendik ki gerçek rakamları saklamışlar. Bütün güvenimiz gitti açıkçası. Önlemler noktasında halka büyük iş düşüyor bence. Herkes kendi önlemlerini almalı. Her ne kadar önlem alsa da toplu taşımaya binmek zorunda olan, iş yerine servisle giden insanlar var sıkış tıkış… Benim kızım bu süreçte çalışıyordu ona ‘eve virüs getirme’ diyordum ama nasıl getirmeyecek ki? Çalışmak zorundalar, çalışmasalar devlet de bakmıyor, para vermiyor, nasıl geçinecek bu insanlar” diye konuştu. 2021’den beklentilerini sorduğumuz Nursel, “En büyük temennim sağlıklı bir yıl olması. Kapanan iş yerlerinin açılması, işsiz insanların iş bulması... Bu ekonomik koşullarda işsizlik çok zor. Allah, işsiz insanlara kolaylık versin diyorum ama her şeyi de Allah’tan beklememek lazım. Devletimizin insanlara yardım etmesi destek olması lazım” ifadelerini kullandı.
"PARAM YOK, ÇOCUĞUM GEÇEN BİR ŞEY İSTEDİ ALAMADIM"
Berberlik yapan Levent, 2020’de her şeyin kötü gittiğini, ekonomik sıkıntıların arttığını ve artmaya devam edeceğini belirtti. Devletin verdiği desteklerin günü geçirmeye yönelik destekler olduğunu vurgulayan Levent, “Ben esnafım, esnaf olarak çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Devlet bir sürü paket açıklıyor fakat bunlar yeterli değil. Ben ekonominin düzeleceğini hiç düşünmüyorum. Bu önlemlerle bu kararlarla ekonomi düzelmez. Esnafa destek verdiklerini söylüyorlar ama bu destekler günü geçirmeye yönelik destekler. Biz Avrupa ile hiçbir zaman baş edemeyiz, onların esnaflarına insanlarına verdikleri destek ortada. İnanın ki insanların ekmek alacak parası yok. Kendimden biliyorum, cebimde param yok, çocuğum geçen gün bir şey istedi alamadım, bu beni paramparça etti. Devletin bu süreçte her imkânı sağlaması lazım” dedi.
"SADECE UMUT EDİYORUM, OLACAĞINA DAİR İNANCIM DÜŞÜK"
Pandemiye rağmen çarkların dönmesi için alınan kararların yanlış olduğunu söyleyen Levent, “Daha iyi kararların alınması için toplumsal mutabakatın sağlanması gerekiyor bence. BilimKurulu var diyorlar ama o kuruldan birisi çıkıp da açıklama yapmıyor. Zaten sürecin şeffaf yönetildiğine kesinlikle inanmıyorum. Devlet, pandemi sürecini bir sistem inşa etmek için kullanıyor. Yaşantıyı değiştirmek istiyorlar, kültürü değiştirmek istiyorlar”ifadelerini kullandı.
2021’den umutlu olmadığını söyleyen Levent, “Derler ya gelen gideni aratır diye bence böyle olacak. 2021,2020’den daha kötü olacak. 2021’de ekonominin daha iyiye gideceğini söylüyorlar ama ben buna inanmıyorum çünkü bir sistemimiz yok, hazırdan yiyoruz. Hazıra dağlar dayanmaz, eğer gerçekten ekonomiyi düzeltmek istiyorsak üretmemiz lazım. Üretmeden ayağa kalkamayız, zenginleşemeyiz. İnsanları ötekileştirmeden bu zenginliği paylaşmamız lazım. Umut ediyorum ki 2021 tüm halkımıza sağlıklı, mutlu, zenginliklerin eşit paylaşıldığı bir yıl olur ama sadece umut ediyorum, böyle olacağına dair inancım düşük” ifadelerini kullandı.
“TEK BEKLENTİM VİRÜSÜN BİTMESİ”
58 yaşındaki İpek de 2020’nin kötü geçtiğini düşünenlerden. 2021’den tek beklentisinin virüsü atlatmak olduğunu söyleyen İpek, “Ekonomi çok kötü, ben bir kişiyim ben bile geçinemiyorum. Asgari ücretle geçinen çocuklu aileler var, asgari ücret yetersiz. Bu süreçte çalışmak zorunda olan insanlar var onlar için herhangi bir önlem yok. Bari zorunlu üretim dışındaki üretimi durdursunlar ki virüs kontrol altına alınsın. Pandemiyi başlarda gerçekten iyi yönettiklerini düşünüyordum ama sonradan ipin ucu kaçtı. Önlemleri gevşettiler, halk zaten dikkat etmiyor, bu yüzden virüs aldı başını gitti. Zaten alınan yasaklar da çok saçma, yaşlıları evden dışarı çıkartmıyorlar virüs kapar diye ama yaşadığı evde çocuğu işe gidiyor, torunu okula gidiyor, böyle saçmalık olabilir mi?” diye sordu.
Market çalışanı Kezban da 2020’nin kötü geçtiğini söyledikten sonra hemen ekonomiden yakınmaya başlayarak, “3 çocuk annesi biri olarak ben baya zorlu geçirdim bu süreci. Ekonomik olarak çok sıkıntı yaşadım, ekonomi çok kötü gidiyor. Çocuklarımın uzaktan eğitimi için dizüstü bilgisayar, tablet alamadım, telefondan giriyorlar. Ekonomi bu halde işte”dedi. Kezban, ekonomisi iyi, sağlıklı bir yıl diledi.
"EZİLEN YİNE İŞÇİ SINIFI OLUYOR, HALK OLUYOR"
Bir bankta arkadaşını beklerken karşılaştığımız İlayda, 23 yaşında bir işsiz. İlayda, üniversiteyi yeni bitirmiş, KPSS’ye hazırlanıyor ve atama bekliyor. İlayda’nın kurduğu cümle Türkiye gençliğinin durumunu gözler önüne seriyor: “Kendimi bildim bileli sınava hazırlanıyorum.” Kendi açısından 2020’nin kötü bir yıl olduğunu söyleyen İlayda, “Ekonomik olarak çok büyük sıkıntılar yaşadık, işsizliğin kat ve kat arttığı bir yıldı. İnsanlar rahat geçinemiyor, her şey o kadar zamlandı ki hiçbir şey alamıyoruz. Eski fiyatlarla yeni fiyatlar arasında uçurum var. Bu zamlar kimsenin umurunda değil ezilen yine işçi sınıfı oluyor, halk oluyor. İşsizliğin sebebinin gençlerin iş beğenmemesi olduğunu söylüyorlar ama gerçek tablo bu değil. İnsanlar bırakın iş beğenmemeyi beğenecek iş bulamıyor” dedi.