Açlık Grevini İzleme Heyeti: Ölüm haberleri duymak istemiyorsak tepkiyi yükseltelim
Açlık Grevini İzleme Heyeti'nde yer alan hak savunucuları, cezaevlerinde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekerek kaygılarının arttığını vurguladı.
Fotoğraf: Pixabay
Cezaevlerinde devam eden açlık grevi eylemleri 37'nci gününe ulaşırken Açlık Grevini İzleme Heyeti'nde yer alan hak savunucuları, pandeminin devam eden eyleme dair kaygılarını arttırdığını belirterek "Eğer cezaevlerinde ölüm haberleri duymak istemiyorsak toplumsal tepkiyi yükseltmek lazım" dedi.
Tutukluların, İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması ve artan hak ihlallerini protesto etmek amacıyla 27 Kasım’da başlattıkları süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi 37’nci gününde sürüyor.
Hak savunucuları olarak açlık grevi eylemlerinin başlamadan sorunların çözülmesi konusunda adımların atılması gerektiğini öncelediklerini dile getiren İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, çözümsüzlüğün tutukluları açlık grevi gibi eylemlere başvurmaya yönelttiğini söyledi.
Pandemi sürecinde dernek olarak cezaevlerini yakından takip ettiklerini ve bu süreçte tutuklular üzerinde tecridin ağırlaştırıldığını aktaran Yoleri, "pandemiden korunma" gerekçesiyle getirilen yasakların salgınla ilgisi olmadığını belirtti. Yoleri, her dönemde başlayan açlık grevi eylemi için kaygılandıklarını ancak pandemi sürecinde başlayan eylemin daha fazla endişe yarattığını ifade etti.
"ÖLÜM HABERLERİ DUYMAK İSTEMİYORSAK TEPKİYİ YÜKSELTMELİYİZ"
Devletin birinci sorumluluğunun yurttaşların yaşam hakkını gözetmek olduğunu ancak şu anki tabloya bakıldığında iktidarın tavrının olumsuz olduğunu söyleyen Yoleri, "Eğer cezaevlerinde ölüm haberleri duymak istemiyorsak toplumsal tepkiyi yükseltmek lazım. Cezaevlerindeki sorunları toplumsal sorunların bir parçası olarak kabul edip buna karşı tepki oluşturmak gerekiyor. Herkesi bu anlamda duyarlılığa çağırıyorum” diye konuştu.
Cezaevlerinde yaşanan sorunlara dikkat çekerek açlık grevi eyleminin tutuklular için zorunlu hale getirildiğini belirten SES İstanbul Anadolu Şube Başkanı Erdal Güzel ise, Güven önceliğinde başlayan ve 200 gün süren açlık grevi eyleminin toplumun nezdinde travmatik sorunlar yarattığını aktardı. Güzel, “İnsanların özgürlük ve demokrasi mücadelesi içerisinde en doğal talepleri üzerine hükümetin görüşüp temel ilkeler üzerinden anlaşıp bu süreci çözmesi gerekiyor ama bunu yapmıyor. İktidarın bu yaklaşımı toplumu ciddi anlamda tedirgin ediyor. Buna karşı açlık grevine giren insanların bu duruşu değerli ve önemlidir. Bir an önce çözülmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
"RİSK BÜYÜK GEREKENİ YAPIN"
Pandemi döneminde başlayan eylem için ciddi anlamda kaygılandıklarını sözlerine ekleyen Güzel, şöyle devam etti: Pandemi çok ciddi bir salgın. İnsan vücuduna ciddi zararlar veriyor. Açlık grevinden dolayı bağışıklık sisteminin zayıflamasının ardından salgının yayılması peş peşe birçok insanın ölümüne neden olabilir. Burada esas şey pandemi döneminde cezaevlerinin boşaltılmasıydı. Hepsinin tahliye edilmesi gerekiyor. Devletin temel görevi insanları yaşatmaktır. Cezaevlerinde bulunan tüm siyasi tutsakların bir an önce tahliye edilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Salgından dolayı açlık grevi eyleminin büyük riskler barındırdığını belirterek daha geç olmadan duyarlılık çağrısında bulunan Güzel, Açlık Grevi İzleme Heyeti olarak sürecin takipçisi olacaklarını kaybetti. (İstanbul/MA)