03 Ocak 2021 22:31

Kadıköylü müzisyenler: ‘Pandemiden etkilendi’ demek hafif bir tabir, yok olduk

KADIKÖYLÜ müzisyenler pandemi sürecinde yaşadıkları sorunları anlattı. Bir an önce istihdam sağlanmazsa önlerinin karanlık olduğunu söyleyen Kadıköylü müzisyenler “Pandemide yok olduk" dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Seçil SİNANOĞLU
Rojhat TURGUT
İstanbul

İlk koronavirüs vakalarının görülmeye başladığı günden bu yana bazı sektörlere sık sık kısıtlamalar getirildi. Bunların başında ise genellikle müzik sektörü ya da tiyatrolar gibi kültür-sanat faaliyeti yürüten kurumlar geldi. İstanbul’un önemli kültür sanat merkezlerinden biri olan Kadıköy’deki müzisyenler bu durumdan oldukça şikayetçi. Büyük sahnelere çıkamayan, devlet kurumlarından ve yerel yönetimlerden yeterli desteği göremeyen müzisyenler günübirlik yaşamak zorunda kalıyor. Kimisi vapurda, metroda çalan, kimisi küçük mekanlarda çıkan, kısıtlı imkanlarla müziğini icra etmeye çalışan Sema Mesin (Semoke), Taylan Zara, Üner Demir, Ümit Taşkıran ve Nurullah Evyapan ile pandemi sürecinde yaşadıkları sorunları konuştuk.

Pandemi döneminden müzik sektörü nasıl etkilendi?

Ümit Taşkıran: Etkilendi hafif bir tabir. Yok oldu sanki. Eskiden kenarda köşede bir yerde yapabiliyorduk artık o da yok. Birçok arkadaşım İstanbul’u terk etti, kalanlar sigortalı bir iş bulup çalışıyor. Evde müzik yapmaya devam edenler sıkıldı. Genel olarak birçok kişi bunalıma girdi. Sektörde müzisyen dışında da bir sürü kişi var. Sahne arkası, rodi, tonmaister, hatta mekan sahipleri, orada çalışanlar hepsi bir anda silindi ve nasıl toparlanır bilmiyorum. Devlet bu sektörü yok saydığı için ödenek de çıkarmıyor. Hiçbir bar sahibine, sen durumunu toparlayana, mekanını açana kadar şu kadar teşvik al, demiyor. Müzisyenler zaten sigortalı gözükmüyor. Ne kısa çalışma ödeneği ne de işsizlik maaşı, hiçbir şeyden yararlanamıyorsun.  Bunu bu devletten beklemek de saçma oluyor. Müzisyenlerin çoğu ülkeyi terk etmeyi düşünüyor. Kalanlar aile birikimine güveniyor, sektör değiştiriyor. Çaresiz kalıp intihar eden, intiharın eşiğine gelen çok müzisyen var.

Nurullah Evyapan: Pandemi döneminde müzik sektörünün bütün çalışanları süreçten en çok etkilenen insanlar oldu. Bu sektörde yevmiye ile aylık maaş ile ya da çaldığı konser başına ücret alan insanlar var. Birçoğunun başka hiçbir geliri yok belki birikimleri de yok. Bu süreçte hepsi işsiz, parasız kaldı. Dolayısıyla her toplumsal olayda olduğu gibi yine yalnızca müzik sektörü etkilendi bundan. Diziler televizyon programları tam gaz devam ediyor.

Bu süreçte belediyeler ya da Kültür Bakanlığı başta olmak üzere özel kurumlardan ya da devlet kurumlarından herhangi bir destek gördünüz mü?

Üner Demir: Bakanlık 9 ay sonra bir açıklama yaptı. Bunun detayları açıklandı, proje olarak MSG, MİORBİR, MESAM ve diğer meslek birlikleri üzerinden proje sunulacakmış. Her birlik kendi projesini yapacak ve 1000’er lira gibi bir para alacak. Görünen o ki tek seferlik yapılacak bir şey ve işin komik kısmı buralara üye olmayan müzisyenler de var. Onlar da Yunus Emre Kültür Merkezi üzerinden ses kaydı atarak projeden faydalanabilecekler. Meslek birlikleri müzisyenlere destek olmak adına bu durumu kabul ettiler ama şöyle bir sıkıntı da var: İstenilen maddeler küçük düşürücü. Anket doldurmak, video göndermek, pandemi dönemi yaşanan sıkıntıları mektup olarak yazmak gibi şeyler isteniyor. Hatta bir meslek birliği bütün üyelerinin baştan sondan eşleştirme yöntemiyle yeni yıl mesajı yollamasını istiyor. Berberlere destek yollayacağınız zaman berberler odası berberlerin saç keserken videosunu ister mi? Müzisyenlere destek için dahi koşul aranıyor. Hem yazık hem küçük düşürücü. Sosyal medyada konuştuğumuzda birçok arkadaşım bu duruma tepkili ama birçok müzisyen de mecburen bu koşulları sağlayıp para almak isteyecektir.

Sema Mesin (Semoke): Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından pandemi süreci boyunca toplamda 2 bin lira destek alabilenlerdenim. Elbette bu miktar benim bir aylık ev kiramı ve faturalarımı bile karşılamak için yeterli olmadı. İstanbul gibi bir şehirde kiracı olan tanıdığım herkes, zaten kazandığı paranın yüzde 80’ini kiraya yatırıyor. Hayat pahalılığına bir de işsizlik eklenince durumun ne kadar içler acısı olduğu ortada. Tek yaşadığım için kendimi şanslı hissediyorum. Aile geçindiren bir için bu süreci düşünemiyorum bile. İstanbul Büyükşehir Belediyesinden bir kereye mahsus gıda yardımı aldım. Ayrıca içinde 6 yüz TL olan market yardım kartından da faydalandım. Askıda fatura da güzel bir dayanışma örneğiydi. Evimde doğal gaz yok. Bir aylık su faturamı askıya bırakmıştım. Bir günde ödeniverdi. Elektrik faturaları en yükseğiydi aslında. Keşke onlar için de mümkün olabilseydi ama malum. Yakın çevremde kirasını ödeyemediği için evinden ayrılıp şehri terk etmek zorunda olan, geçim sıkıntısı yüzünden ailesi dağılan ve kirasını ödeyebilmek için enstrümanını satıp müziğe veda eden çok sayıda arkadaşım var. Umarım hızlıca bu kara günleri geride bırakırız.

 Sizin talepleriniz, beklentileriniz nelerdir?

Taylan Zara: İstihdam bekliyoruz tabii ki. Sokakta, vapurda, metroda ya da çeşitli yerlerde performansa bağlı istihdam yaratılabilir. Bunun dışında eğitim yerleri, kurs, sanatevleri gibi yerler düşünülebilir. Devlet de belediyeler de üstüne düşeni yapmalı ve istihdam alanını çoğaltmak için organize olmalılar. Hâlâ sokakta müzik yapanları zabıtalar kovalayabiliyor. Bir sürü metro açıldı. Buralardan istihdam yaratılabilir. Bunlar biraz düşünülse çok mutlu olacağız aslında.

Ümit Taşkıran: Yapılacak çok şey var aslında. Belediyeler, kültür merkezleri müzisyenlere sahip çıkabilir. İşin magazinsel boyutundan kurtulup etkinlik düzenleyebilirler. Farklı türlerde müzik yapanlar için alanlar açabilirler. Online toplantılar, konserler düşünülebilir.  Dayanışma bütçeleri oluşturulabilir. Tabii ki devlet de bir şeyler yapabilir ama yapmayacağını, sanata, müziğe karşı tutumunu bu süreçte gösterdi. Onun dışında bağlı olduğumuz gruplardan ve sosyal çevremizden ise bir şey bekleyemiyoruz. Kriz ortamında herkes zor ayakta duruyor.

Sema Mesin (Semoke): Bu tarz durumlarda bizimle aynı kaderi paylaşan sektörler için bir güvence fonu oluşturulmalı. Sadece müzik sektörü adına konuşmak doğru olmaz. Bizim gibi günübirlik gelirle geçinmeye çalışan ve hiçbir güvencesi olmayan diğer meslek gruplarını da kapsayacak bir sosyal yardım fonuna ihtiyaç var. Veya mevcut sistemin, bu insanları kucaklayacak biçimde işler hale gelmesi gerekiyor. Çok kritik bir süreçteyiz.

Önümüzdeki sürecin genel olarak sektör, özel olarak ise sizin açınızdan nasıl geçeceğini düşünüyorsunuz?

Üner Demir: Aşılar bir sonuç verirse eğer, bir yıl içinde toparlanabilir diye düşünüyorum. Ama o da olmazsa iki üç seneden önce sahnelere dönemezsek, birçok insan değişik işlerde çalışacak, hatta müziği bırakacak muhtemelen. Bunu tamamen sağlıktaki gelişmelere bağlıyorum. Çünkü gördük ki hiçbir devlet müzisyenlerin müzisyen kalması için gereken şeyleri yapmayacak. Benim de yaşadığım şartlara baktığımda, önümüzü karanlık görüyorum.

Taylan Zara: Bu hastalık, şu bomba, şu eylem, o terör örgütü... Sokakta canlı bomba eylemleri yapıldığı zaman ben sokak müzisyeniydim. Sokaklar bir anda bitti, kalabalık oluşturulmasın diye. Sonra ben vapura geçtim. Zor bir dönemdi bakıyorum şimdi, altın çağ gibiymiş meğerse. Bu sektör daha bir, bir buçuk yıl toparlanmaz. Bu süreçte de başımıza ne gelir bilmiyorum. Belki 2021 yazı biraz kıpırdanma olabilir. Piyasaya iki şarkı çıkardım. İlki 2 Mart’taydı, 11‘inde pandemi ilan edildi. İkincisini bir buçuk ay önce çıkardım, pandemide ikinci dalga göründü. Normale dönmek istiyoruz tekrar ama nasıl olur bilmiyorum.

Nurullah Evyapan: İleriye dönük üretim olmayınca müzik olduğu yerde sayacak. Sektörü bırakıp giden insanlarla beraber sektörün her aşaması sekteye uğrayacak. Şahsım adına da ben de diğer tüm müzisyenler gibi son dayanma noktama kadar dayanmaya çalışacağım, dayanamadığım noktada gerekirse enstrümanlarımı bile satacağım.

ÖNCEKİ HABER

CHP'li Kaya: Yandaş şirketlerin değil gençlerin kredi borçlarını silin

SONRAKİ HABER

ABD’de evin üzerine uçak düştü: 3 kişi ve 1 kedi yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa