03 Ocak 2021 23:20

'Belirlenen asgari ücret yine açlık sınırında'

"Akşam paydosta çoğumuz halk ekmekten ekmek almaya başladık. Çünkü fırında ekmek iki lira büfede bir lira. Artık bunların hesabını yapmak zorunda kaldık."

Fotoğraf: DHA&Evrensel

Paylaş

İkitelli Organize Sanayiinden bir işçi
İstanbul

Asgari ücret aralık ayının dördüncü haftasında belli oldu. Sürekli oynanan bir oyundan farklı sahneler, yeni bir söylem beklenemezdi ve öyle de oldu. Çünkü bu rakamı belirleyenlerin başında bizzat “Türkiye’de yoksulluk yoktur” diyenler vardı. AKP’li bir milletvekili de “Bu insanlar kuru ekmek yiyorlarsa aç değillerdir” demişti. Elbette asgari ücret, 3 ya da 4 bin lira olmazdı, hiç kimse böyle bir beklenti içinde değildi.

Ben de bir fabrikada çalışıyorum. Bizim işyerinde de hemen hemen görüş aynı diyebilirim. “Ya biz daha da az bekliyorduk ama gene beklentimizin üstünde” diyen arkadaşlarıma “Nasıl yani” dediğimde, “Biz en fazla 300 lira gibi bir zam beklerdik” diyor. Bir başka işçi de “Bence fazla bile yapmışlar, yarın seçim olursa yine adam alacak” gibi tepki gösterdi. Başka biri de “Eğer Erdoğan bu asgari ücrete iyi bir şey yapmasa seçimde kesinlikle kaybeder” diyor.

Sonuçta belirlenen ücretin açlık sınırında olduğu konusunda herkes hemfikir. Çünkü herkesin alacağı para az, harcamaları gereken kalem oldukça fazla. Yani biz emekçilerin çarşıda ve pazarda ne alıp ne almadığımızı doğrudan cebimizdeki paramız belirliyor. TÜİK açıklamaları bizi bağlamıyor. Çünkü TÜİK doğruları gizliyor. Tıpkı işsizliği gizlediği gibi. Pandemiyle birlikte özellikle temel tüketim maddelerine çok büyük zamlar yapıldı. Ve her geçen gün biz çalışanların alım gücü daha da düştü, borçlanmalar arttı. Daha ucuz ekmek almak için her geçen gün ekmek kuyrukları uzadı. Mesela bizim fabrikaya yakın halk ekmek büfesi var, akşam paydosta çoğumuz oradan ekmek almaya başladık. Çünkü fırında ekmek iki lira büfede bir lira. Artık bunların hesabını yapmak zorunda kaldık.

Öte yandan bazı sendikacılar bu asgari ücrete bir sefalet ücreti dese de iyi bir sınav vermiş sayılmazlar. Üstelik bizi daha kötü günler bekliyor. Kırmızı çizgilerini hayata geçirmedikleri sürece, fabrikalarda işten atmalar başlayacak. Çünkü patronların bu süreçte çok yoğun bir tempoyla ve hiç ara veremden istedikleri stokları gerçekleştirdi işçiler. Şimdi sıra işçi sayısını düşürmekte diye düşünüyorum. Çünkü şu aralar bazı işyerlerinde zorunlu izinler başladı. Bizim işyeri de bunların arasında diyebilirim.

ÖNCEKİ HABER

Metal işçisi yazdı: Sendikacılar da asgari ücret alsın

SONRAKİ HABER

Isparta'da kayıp olarak aranan kadının Burdur'da cansız bedeni bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa