03 Ocak 2021 11:57

Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri özgürlüğü ve örgütlülüğü konuştu

Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri, Emek Gençliğinin düzenlediği online etkinlikte Emek Partisi MYK Üyesi, gazeteci İskender Bayhan'ın katılımıyla özgürlüğü ve örgütlülüğü tartıştı.

Fotoğraf: YTÜ öğrencileri

Paylaş

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Emek Gençliği, 2 Ocak Cumartesi günü, Emek Partisi (EMEP) MYK Üyesi, gazeteci İskender Bayhan'ın katılımıyla "Yıldızlılar Tartışıyor" başlıklı çevrimiçi etkinlik düzenledi. Üniversite öğrencilerinin katılım gösterdiği etkinlikte özgürlük ve örgütlülük tartışıldı.

Neoliberal dalganın etkisiyle, '70'li yılların ortasından itibaren özgürlüğün "İstediğin zaman istediğin yere gidebilirsin, yapmak istediğini yapabilirsin" anlamıyla algılandığını belirten Bayhan, "Özgürlüğü böyle algılamaya devam edersek, sadece belirli bir kesim için mümkün olabileceği üzerinde uzlaşırız" dedi.

Bu kavramların kökten sarsılması, bağımlılık ve zorunluluk ilişkilerinin iyi tarif edilmesi gerektiğini vurgulayan Bayhan, kapitalizmle birlikte her şeyin özgürlük kavramı içine sıkıştırılabildiğini, hatta 'Ne kadar paran varsa o kadar özgürsün' denkleminin kurulabileceği üzerinde durdu.

Kapitalist toplumlarda örgütlülüğün özgürlükle tezat gösterildiğini belirten Bayhan, bunun "Ne kadar örgütlüyseniz o kadar özgür değilsiniz"  şeklinde algılandığını söyledi.

KARTONDAN ÖZGÜRLÜK

Öğrenciler de Anayasa'da yer alan birçok özgürlüğe sahip olmadıklarını belirterek herkesin özgür olduğu yönündeki algının yanlış olduğunu ifade ettiler.

Öğrenciler, bazı insanların özgür doğduğunu, bazıları ise kendini kanıtlamak zorunda kaldıklarını aktararak ‘’Özgür olmaya layık olduğunu kanıtlamak zorundasın, ekonomik durumun ne kadar iyiyse o kadar özgür oluyorsun aslında. 'Özgürlüğün var' söylemi karton bir göstergeye dönüşüyor, özgür görünsek de değiliz" dediler.

Bir öğrenci, temel ihtiyaçlarını karşılayamayan insanların özgürlük tartışması da yapamadığını belirterek "Herkes, 'Özgürlük nedir' diye sorgulayacak kadar özgürlüğe sahip değil" dedi.

Öğrenciler, örgütlülüğün kötü gösterilmesinin altında "Her şeyi kendi çabanla çözersin" söylemi olduğunu eklediler.

"ÖZGÜRLÜK VE ÖRGÜTLÜLÜK ARASINDAKİ İTTİFAK SINIFLI TOPLUMLA BOZULDU"

Özgürlük ve örgütlülük kavramları arasındaki ittifaka değinen İskender Bayhan, "Örgütlülüğün ve özgürlüğün doğuşu, örgütlü üretim biçimleri içerisinde aranır’’ dedi ve şöyle devam etti:

‘’İlkel komünal toplumda, toplumun ihtiyaçlarının birlikte karşıladığı, dolayısıyla toplumsal üretimin ve dağıtımın ortaklaşa yapıldığı bu dönemde, bu ki kavramın arasında ittifak kurulduğunu söyleyebiliriz."

Bu ittifakın sınıflı toplumların oraya çıkışıyla birlikte bozulduğunu aktaran Bayhan, köleci toplumun ortaya çıkışıyla toplumsal üretimin örgütlü bir biçimde gerçekleşmesine rağmen zenginliğin örgütlü bir şekilde dağıtılmadığını söledi.

Bayhan, ancak sınıfların ortadan kaldırılmasıyla özgürlük ve örgütlülüğün bilimsel bir temel oturacağını ve buna giderken örgütlülüğe ihtiyaç olduğunu söyledi.

345 GÜN KARŞILIĞINDA 20 GÜNLÜK ÖZGÜRLÜK

Mevcut üretim ilişkilerine değinen İskender Bayhan, "Bunu kabul edip 345 gün karşılığında 20 günü özgürüz diyebiliriz, kendimizi kandırabiliriz" diye ekledi.

Türkiye’de yalnızca zengin küçük bir kesimin istediğini yapabildiğini ve özgür olduğunu, geri kalanların özgürlüğü için ise bu azınlığın düzeninin yıkılması gerektiğini söyleyen Bayhan, sosyalist toplumda tam olarak özgür olunamayacağını ancak bunun, özgürleşme yolunda en ciddi adımlardan biri olduğunu vurguladı.

Bayhan, ancak komünist toplumda özgürlükten bahsedilebileceğini ekledi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Elazığ'da 3.6 ve 4.2 büyüklüğünde depremler meydana geldi

SONRAKİ HABER

Bakan Mustafa Varank'tan Volkswagen açıklaması: Karar siyasi, onlar kaybeder

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa