Coşkunlar havai fişek fabrikasında 7 işçinin öldüğü patlamanın davası yarın başlıyor
Büyük Coşkunlar havai fişek fabrikasında meydana gelen, 7 işçinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin yaralandığı patlamanın ardından açılan davanın ilk duruşması yarın başlıyor.
Fotoğraf: DHA
Hasret Gültekin KOZAN
Kocaeli
Sakarya Hendek’teki Büyük Coşkunlar havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020’de meydana gelen, 7 işçinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin yaralandığı patlamanın ardından açılan davanın üç gün sürecek ilk duruşması 6 Ocak’ta Sakarya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde başlıyor. Patlamanın ardından “Bilinçli taksir ile ölüme ve yaralanmaya sebep olma” suçlamasıyla hazırlanan iddianamede, 5’i tutuklu 7 sanık hakkında 22 yıl 6’şar ay hapis cezası isteniyor. Önlemlerin bile bile alınmadığını, iş cinayetinin göz göre göre geldiğini belirten Avukat Gülşen Uzuner, “Dolayısıyla bu çaplı bir patlamanın olması ve bu kadar kişinin ölmesinde ağır bir kasıt mevcut” dedi.
‘KURALSIZLIK İŞYERİNDE OLAĞAN HALE GELMİŞ’
Fabrika yöneticilerinin patlamanın meydana gelmesinde ağır kusurları bulunduğunu aktaran Uzuner, “Burası tehlikeli maddelerin üretildiği bir işyeri, uzun süredir bu işi yapıyorlar. Elimize geçen SGK raporlarında daha önce burada çeşitli patlamaların yaşandığını görüyoruz. Basına yansıyan, yansımayan büyük küçük patlamalar, yangınlar söz konusu. Kuralsızlık işyerinde olağan, alışılır bir durum haline gelmiş. Bu yangın ve patlamaların ne kadar bildirilip, bildirilmediğini bilmiyoruz; işlem yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz şey, işverenin kârlılığını azaltacağı için böyle bir eğilimi olmadığı ve üretim hızını düşürmemek için önlem almaya yanaşmadığı” diye konuştu.
‘HEM DEPOLAMADA HEM DE ÜRETİMDE AĞIR KUSUR VAR!’
İhmalleri anlatan Uzuner, “Üretim zorlaması katliamı getiriyor. Yurt dışı bir sipariş var, depolar doluyor, makineler ısınıyor, sipariş yetişsin diye patronlar baskı yapıyor. Ham maddeler ile üretilen mallar bulunmaması gereken yerlerde bir araya getirilmiş. Fabrika yönetimi böylesi bir sonu ilmek ilmek örmüş” dedi. Eksikliklerin organize bir şekilde denetimden kaçırıldığını belirten Uzuner, “8-9 ay barut üretilmiş, elle üretilmiş önce. Sonra Çin’den makine getirmişler öyle üretmişler. İzin verilmemiş, izin olmadan yapamazsınız denilmiş ama dinlememiş, daha ucuza ve daha kalitesiz şekilde üretmişler. Patlayan fırınlardan biri barutun kurutulduğu fırın. Dolayısıyla bu çaplı bir patlamanın olması ve bu kadar kişinin ölmesinde ağır bir kasıt mevcut. İşçilerin uyarılarına rağmen patronların talimatıyla kusurlu üretim devam etmiş. Hem depolama hem de üretim konusunda ağır kusur var. ‘Daha önce de böyle patlamalar yaşadık, bugüne kadar kime bir şey oldu’ diyor patron her seferinde, kulak asmıyor uyarılara” ifadelerini kullandı.
‘KAMU GÖREVLİLERİNE DAVA AÇILMALI’
“Patronlar açısından kurallara uymayı zorlayacak yaptırımların oluşturulması ve kural dışılığın teşvik edilmemesi açısından bu yargılamaların önemi çok büyük” diyen Uzuner, hem yasal hem de toplumsal yaptırımın işçilerin canının korunması için elzem olduğunun altını çizdi. Patron Ali Rıza Ergenç Coşkun’un tutuksuz yargılandığını da hatırlatan Uzuner, “Fiilen işyerinde işçilere üretim baskısı yapıyor. Uyarıları dinlemeyerek, işçileri susturarak ve işten atma tehdidiyle birebir sorumluluk taşıyor. Diğer tutuksuz olan sanık kimyager, patronun yeğeni. Sürece müdahale edemediğini söylüyor. İSG uzmanı da şikayetleri incelememiş, deftere yazmamış, bildirimde bulunmamış” dedi. Davanın yürütülme sürecini yeterli bulmadıklarını söyleyen Uzuner, “Alınması gereken ceza bu değil. Büyük patronun dışarıda olmasını da uygun bulmuyoruz. Kamu görevlilerine dava açılmamasını da yeterli bulmuyoruz” diye konuştu.
Uzuner son olarak davayı sahiplenme çağrısı yaptı: “Bu meseleler bizlerin kanayan yarası, her gün yeni bir iş cinayetiyle uyanıyoruz. Bunlarla mücadele ediyoruz, bir ayağı mahkeme tabii ama kamuoyunun da bu davalara sahip çıkmasını bekliyoruz. Daha fazla sahiplenmeli, gündemde tutmalıyız. İşçilerin patronların insafına kalmasının önüne geçilmesi için bu tip mekanizmaların işlemesini istiyoruz. Hendek dosyası gerçeğin bir kez daha görülmesi açısından sahiplenilmesi, görünürlüğünün artırılması gereken bir dosya.”