Hacettepe öğrencileri: Rektörler seçimle gelmeli
Hacettepe Üniversitesi öğrencileri, Boğaziçi Üniversitesine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından eski AKP Milletvekili aday adayı Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına tepkili.
Fotoğraf: Evrensel
Burcu ATEŞ
Ankara
Boğaziçi Üniversitesine eski AKP milletvekili aday adayı Melih Bulu’nun atanması, üniversitelerde kaldırılan rektörlük seçimleri tartışmasını yeniden gündeme getirdi. Başka üniversitelerde de tepki çeken atamaya ilişkin konuştuğumuz Hacettepe Üniversitesi öğrencileri, üniversite yönetimlerinden öğrenci temsilcilerine kadar demokratik seçimlerin uygulanmasını gerektiğini söyledi. Seçim yerine atamaların üniversite bileşenlerini yok saymak anlamına geldiğini belirten öğrenciler, "Üniversite rektörleri seçimle gelmeli" dedi.
Üniversite rektörlerinin yapılan seçimlerde en çok oy alan üç kişi arasından atanması yöntemi 15 Temmuz darbe girişimi ardından kaldırılmıştı. Üniversitelerin doğrudan saraydan atanan kişiler tarafından yönetilen birer yapı haline gelmesini Hacettepe Üniversitesi öğrencileri ile konuştuk.
Felsefe Bölümü 1. Sınıf Öğrencisi Batıkan Özlük, bu kararı üniversitelerin demokratik yapısına bir darbe olarak değerlendirdi:
“Üniversite özgürce bilim yapılması gereken, demokratik haklara sahip yetişkinlerin demokratik haklara sahip yetişkinlere eğitim verdiği, ne kadar özerk kalırsa o kadar kendine doğru hedefler koyup ilerleyebilecek bir kurumdur. Kayyum rektör ataması asla kabul edilemez. Üniversitelerimizin siyaset aracı olarak kullanılmasına asla izin vermemeli, bir an evvel geri adım atmaları sağlanmalıdır.”
Sanat Tarihi 2. Sınıf Öğrencisi Banu Koyuncu ise rektör atamalarının yeni bir durum olmadığının altını çizdi. Üniversitelerin bilim ve araştırma yaparken özgür olması gerektiğini belirten Koyuncu, “Bu kararların ve atamaların siyasi amaçlı olduğunu düşünüyorum” dedi.
Üniversitelerin demokratik yapılarına ilişkin iktidarların mücadelelerinin 1980 darbesi ve sonrasındaki yönetim anlayışına dayandığını ifade eden Koyuncu, o günden bugüne bu anlayışı değiştirmek yerine işlerine geldikleri gibi davrandıklarını da ekledi.
"AKP’YE ÇALIŞMIŞ BİR REKTÖRÜN HERKESE ADİL DAVRANACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM"
Özel Eğitim Öğretmenliği öğrencisi Kübra Ataç, Melih Bulu’nun siyasi geçmişi nedeniyle üniversitede eşit ve özgür bir ortamı tesis edebilmesinin mümkün olmadığını dile getirdi: “En iyi üniversitelerden birine atanan rektörün kim olduğu ve hangi akademik başarıları elde ettiği çok önemli. Yıllarca AKP'ye çalışmış birinin üniversitelerde herkese adaletli ve eşit davranacağını düşünmüyorum.”
Elektrik Elektronik Mühendisliği Öğrencisi Erhan, üniversitelerin öğrenciler için bir yaşam alanı olduğunu söyledi. Öğrencilerin içinde olmadığı bir kararla rektör atanmasını kesinlikle doğru bulmadığını söyledi.
Aile ve Tüketici Bilimleri 3. sınıf öğrencisi Ercan Ruzikar da "Atadıkları rektörler kendilerine politik olarak yakın kişiler. Bu durum üniversitelerin özerk yapısını bozmakla birlikte üniversiteleri kendi etraflarında örgütlüyorlar” dedi.
Üniversite rektörlerinin seçim ile gelmesi gerektiğinin altını çizen Ruzikar, en geniş öğrenci taleplerini de şöyle sıraladı:
“Üniversitelerde her öğrencinin ücretsiz şekilde kendilerini sosyal alanda, bilimsel alanda geliştirebilmesini istiyorum. Aynı zamanda özgür bir alanın var olması gerekir. Düşünce ve isteklerimizi baskılanmadan talep edebilmeliyiz.”
"SEÇİM YERİNE HER ATAMA BİZİ YOK SAYMADIR"
Antropoloji Bölümü 2. sınıf öğrencisi Berkay Gök, Hacettepe üniversitesinin son 2 rektörünün de atanmış olmasına dikkat çekerek alınan bu karara ses çıkarmanın önemini vurguladı.
Gök, “Seçimle yapılması gereken yerde atamaların yapılması doğrudan üniversite bileşenlerinin yok sayılmasıdır. Biz Hacettepeli öğrenciler olarak iki dönemdir atama rektör ile göstermelik ÖTK seçimleri, kariyer toplulukları dışındaki toplulukların bastırılması ile mücadele etmeli, diğer üniversitelerdeki antidemokratik kararlarda da dayanışma göstermeliyiz” dedi.
