Daha fazla borç değil, parasız ve nitelikli eğitim istiyoruz!
Milyarlık şirketlerin milyarlık borçları bir kalemde silinebiliyorken öğrencilerin öğrenim kredisi borçları faize biniyor.
Helin METİN
İstanbul Üniversitesi
Geçtiğimiz günlerde Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun verdiği burs ve kredilerin 100 TL tutarında zam yapılarak 550 liradan 650 liraya çıkarılacağı açıklandı. Bu burs ve krediler, başvuran öğrencinin ve ailesinin maddi olanaklarına bakılarak veriliyor. Pek çok öğrenci mezun olduktan sonra geri ödemesi gerektiğini ve ödemekte zorlanacağını bile bile kredileri almaya devam ediyor. Çünkü temel gereksinimlerini karşılayabilmek için bu ödemeye ihtiyaçları var. Peki öğrenciler için bu 100 TL tutarındaki zam ne ifade ediyor?
GEÇİM MÜCADELEMİZDE DEĞİŞİKLİK YOK
Aile evinden uzakta okuyan bir öğrenciyseniz KYK geliriniz sizin en önemli geçim kaynağınız. Elinizde olan para ile kiranızı veya yurtta kalıyorsanız yurt ücretinizi ödemeli; yemek, ulaşım masraflarınızı karşılamalı, eğitiminiz için gerekli kitapları, ders notlarını ve diğer materyalleri temin etmeli, faturalarınızı ödemelisiniz. Ailenizden yardım alma gibi bir olanağınız yoksa KYK geliriniz tüm bunlara yetmeyeceği için varsa boş zamanlarınızda çalışmak durumundasınız. Okul saatlerinize uygun, çalışma saatlerine göre sizi tatmin edecek ücreti olan bir iş bulmak ise tamamen şans meselesi. Pandeminin getirdiği ekonomik çöküntü nedeniyle çalışanlar ücretsiz izne ayrılmak durumunda bırakılıyor, işten çıkarılıyorken öğrencinin iş bulması daha da zor hale geldi. Tüm bunların yanı sıra ülkemizde genç işsiz oranı hepimizin malumu. Üniversiteyi bitirip iş bulabilmek için okurken kendinizi geliştirmeniz gerekiyor. Sertifikalar edinmeli, kurslara gitmeli, stajlar yapmalı ve bunları sadece geçiminizi sağlayabilecek bir iş bulabilmek için okuduğunuz süre içinde yapmalısınız. Üstelik bunları gerçekleştirebilmek için size bir zaman yaratılmıyor, ödeme yapılmıyor ancak yapmadığınız takdirde bir yerlerde tanıdığınız olmadığı sürece iş bulamıyorsunuz. Ruhunuzu beslemek için yapacağınız etkinlikleri 650 TL ile yapabilmenize ihtimal bile vermiyorum ki zaten bu bir ihtiyaç değil lüks olarak görülüyor ve “onları da yapmayıversinler” gibi sözler sarf ediliyor. Pandemi sürecinde ise online eğitim sıkıntılarımıza sıkıntı ekliyor. Bir gün geri döneriz umuduyla kapatmadığımız boş duran evlerimize kiralar ödüyor, kitaplar, çıktılar alıyor, internet paketlerimize paketler ekleyerek derslerimizi takip etmeye çalışıyoruz. Ailesiyle beraber yaşayan öğrencilerin KYK gelirleri ekonomik sıkıntılarla boğuşan evlere bir nebze de olsa destek sağlamak için harcanıyor. Üniversitelere geleceğimizi inşa etmek, rahat bir hayat yaşayabilmek için giriyor maalesef oralardan her gün üzerine faiz binen borçlarla mezun oluyoruz. Hemen iş bulsak bile alacağımız maaş geçimimizi zar zor karşılayacak fakat KYK borcumuzu ödemek, belki de yine birden fazla işte çalışmak ya da ailemizin eline bakmak zorunda olacağız. Durum böylesine içler acısıyken yapılan 100 TL zammın hayatımızda bir iyileştirme yapacağına inanmıyoruz. Alım gücümüz gün geçtikçe azalırken 100 liralık iyileştirme geçim mücadelemizde bir değişiklik yaratmıyor. Aksine anlaştığımızdan çok daha fazla borç ödemek durumunda kalıyoruz. Milyarlık şirketlerin milyarlık borçları bir kalemde silinebiliyorken öğrencilerin öğrenim kredisi borçları faize biniyor.
Bizler yapılmış olmak için yapılan cüzi miktardaki zamları istemiyoruz. Üstümüze yük olan borçlardan kurtulmak istiyoruz, eğitimin nitelikli ve ücretsiz olmasını böylelikle ülkenin dört bir yanındaki gençlerin sıkıntı çekmeden eğitim alabilmelerini istiyoruz, işsiz kalma, geçinme kaygısı duymadan mutlu olabileceğimiz meslekleri yapabilmek istiyoruz. Yüklerimizin üstüne yük, borçlarımızın üstüne borç eklenmesin. Nitelikli ve ücretsiz eğitim hepimizin hakkı. Haklarımızdan vazgeçmiyoruz.
Evrensel'i Takip Et