Liseliler bir araya geldikçe kazanacaklarının farkına varıyor

Berfin TEPELİ

Sultangazi

Yüz yüze sınav kararına karşı Twitter’dan başlatılan tag çalışmalarıyla atılan binlerce tweet 2 gün boyunca görmezden gelindi, hiçbir açıklama yapılmadı. Ancak gençler vazgeçmedi ve “sınavlariptaledilsin” etiketinin yanına “ziyaselçukistifa” etiketini de eklediler. Ertesi gün gençlerin taleplerine kulak vermek zorunda kalan Ziya Selçuk, ortaokul sınavlarının iptal edildiğini, lise sınavlarının ise 2. dönem yüz yüze yapılacak şekilde ertelendiğini duyurdu. Gençlerin bir araya gelerek verdiği mücadele sonucu bu kazanımı elde etmeleri daha pek çok kazanım elde edebilecekleri inancını aşıladı onlara. Sınavların iptaline yönelik bu mücadelede “Sınavların erteleneceğine hiç ihtimal vermezdim, bize kulak vereceklerini düşünmüyordum” diyen bir liseli bu şekilde düşünmesine rağmen tag çalışmasına katıldığınI söylüyor. Sınıf gruplarına da bu konuyu taşıdıklarını ve neler yapabiliriz diye konuştuklarını, bir metin hazırlayıp üst makamlara iletmeye çalıştıklarını aktarıyor. “Bir gün gecenin üçünde MEB’e ve Ziya Selçuk’a isyan ettim” diye de ekliyor ve bunların hiçbirinden geri dönüş alamadığını söylüyor. Kazanım elde edemeyeceğini düşünmesine rağmen bu kadar ısrarcı olmasına dair de “Dünyada her şey tükense de umut tükenmez” diyor. “Biz gençler geleceğimizin güzel olacağını düşünmeyiz ama bir umutla çabalarız” diye ekliyor. Ben ise arkadaşa katılmakla birlikte bu çabanın nedeninin geleceğimizi değiştirebileceğimize olan inancımız olduğunu düşünüyorum. Umudumuzu yitirmeyerek verdiğimiz mücadeleler sonucu elde ettiğimiz kazanımlarla birlikte geleceğimizi değiştirmenin bizim elimizde olduğunu daha net anladığımızı ve ısrarımızın asıl kaynağının burası olduğunu düşünüyorum. Çünkü, arkadaşımızın dediği gibi “Gençler arasındaki bu dayanışma gittikçe artacak çünkü herkesin içinde yatan mücadele duygusunu uyandırdı bu isyanımız ve böylelikle mücadelemiz ve birliğimiz geleceğimize doğru bir adım daha atmamızı sağladı.”

“GELECEĞİMİZİ ETKİLEYECEK BİR ŞEYDİ VE EN AZINDAN BU KONUDA GELECEĞİMİZE KENDİMİZ YÖN VERDİK”

Sınavların iptal edilmeyeceğini düşünmesine rağmen tag çalışmasına katılan bir diğer liseli genç ise “Verdikleri eğitimin ne kadar verimsiz olduğunu umursamadan, bizim psikolojimizi umursamadan sınav yapmak istediler. Gençlerin geleceğinin düşünüldüğü bir ülkede yaşamıyoruz” diyerek başlıyor söze. Bir işe yaramayacağını düşünse de tweet atarak sınav kararına karşı geldiğini söylüyor. “Sessiz kalmaktansa mücadele etmek daha iyi bir seçenek. Ertelenmese bile en azından kendi hayatımız için biz mücadele ettik derdim. Geleceğimizi etkileyecek bir şeydi ve en azından bu konuda geleceğimize kendimiz yön verdik”diyor. Israrlı bir mücadele sonucunda elde edilen kazanıma dair düşüncelerini “Bu kazanım bence gençleri daha fazla mücadele etmeye itecek. Mücadelemiz devam etmeli. Ben mücadelemizin devam edeceğine inanıyorum, bizim gençliğimiz bilinçli ve mücadeleci” şeklinde aktarıyor. Son olarak, hak arayışının Twitter gibi sosyal medya platformlarında gerçekleştiği bu dönemde gençlerin de çözümü Twitter’da aramasına yönelik görüşlerini sorduğumuz arkadaşımız, “Sınavları iptal ettirmek için tag çalışması ile çözüm bulmuş olabiliriz ama her konuda bu şekilde çözüm bulamayabiliriz” diyerek bir araya gelecek daha farklı ve daha çok alan yaratmamız gerektiğini savunuyor.

SINAVLAR BİLGİYİ DEĞİL BİLGİYE ERİŞİMİDEKİ EŞİTSİZLİKLERİ ÖLÇÜYOR

Başından beri sınavların iptal edileceğini düşünen iki diğer genç arkadaşımızdan biri ise, öğrencilerin tepki vermesine şaşırmadığını ifade ederken MEB için “Bu tepkiye dayanamayacaklarını düşünüyordum” diyor. Diğer arkadaşımız ise bu mücadele ve kazanıma dair “Artık herkes gücümüzün farkında, birkaç günde bu başarı büyük bir şey bence. Öğrencilerin önümüzdeki senelerde karşılaşacağı sorunlar hakkında herkes bilinçlendi bana göre, umarım böyle devam eder” diyor. Sıkıntıların kişiyi etkilemediği sürece mücadele edilmediğini düşünen bir diğer liseli genç “Şu an insanlar konuşmaktan bile korkar olmuşlar” diyerek bu mücadeleden sonra gençlerin bir süre durulacağını düşündüğünü söylüyor. Ama ben eşitsizliğin sonuna kadar hissedildiği, hayatlarımızın tehlikeye atıldığı ve gençliğin geleceğinin karartıldığı bu dönemde, bu sistem içerisinde biz gençlere her ne kadar bireysellik aşılanmış olsa da birlik halinde hareket etmenin bizi ne kadar güçlü kıldığının farkına vardığımızı düşünüyorum. Elde ettiğimiz kazanımlarla birlikte mücadelemizin kesintisiz bir şekilde devam etmesi gerektiğini gittikçe daha da anlıyoruz. Çünkü Ziya Selçuk’un yayınladığı metinde geçen “Sınavlar bu bilgileri ne kadar aldığınızı ölçmek ve durumu değerlendirmek içindir” cümlesi aslında hala 2 milyon öğrencinin internet erişiminin bile olmadığı, milyonlarca öğrencinin ekipman eksikliği yaşadığı, öğrencilerin çoğunun “Hiçbir şey anlamıyorum derslerden” dediği bir dönemde bu bilgilere ulaşamadığımızı görmediklerini gösteriyor. Böylesine fırsat eşitsizliğinin olduğu bir dönemde bu yapılan sınavlar bize ancak kimlerin parasının olduğunu gösterir, kimlerin özel ders alabildiğini/dershaneye gidebildiğini, kimlerin ekipman erişiminde sıkıntı yaşamadığını gösterir. Bu açıklamalar bize gösteriyor ki taleplerimizi anlayabilmiş değiller. İşte tam bu noktada mücadeleyi bırakmamalıyız, sadece Twitter’da değil bulunduğumuz her alanda taleplerimiz etrafında birleşmeliyiz. Biz bugün sınavların iptali talebimizi haykırıyorken aslında parasız, bilimsel ve demokratik eğitim talebimiz yankılanıyor. Bir şekilde bir araya gelip mücadele ederek sınavların ertelenmesini sağlamış olsak da bu açıklamaların içeriği bize mücadelemizin devam etmesi gerektiğini, parası olanın eğitim alabildiği bir sistemde sınavlarla bilgi düzeyimizin ölçülemeyeceğini anlatmamız gerektiğini, parasız ve demokratik bir eğitimin bizim hakkımız olduğunu hatırlamamız ve hatırlatmamız gerektiğini gösteriyor. Elde ettiğimiz tüm kazanımlar yarın parasız, bilimsel ve demokratik bir eğitim alabileceğimiz yeni bir dünyaya doğru ilerlememizi sağlıyor. Bu dünyaya ulaşabilmek için güçlü bir şekilde bir arada ilerlemeli, mücadele etmeliyiz.