05 Ocak 2021 23:32

İliç'teki patlatmalar Ovacıklıları tedirgin ediyor: Su kaynaklarının yeri değişebilir

Ovacık halkı, Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın arama faaliyetlerinden şikayetçi. Patlatmaların çok şiddetli olduğunu söyleyen köylüler, "Su kaynaklarının yeri dahi değişebilir" dedi.

(soldan sağa) Barış Yıldırım, Hasan Akkuş, Hıdır Demir ve Hasan Güneş | Fotoğraflar & Kolaj: Evrensel

Paylaş

Erzincan’ın İliç ilçesinde işletilen maden şirketinin arama faaliyetleri kapsamında patlattığı patlayıcılar buraya sınır olan Ovacık köylülerini endişelendiriliyor. Köylüler, 10 yıl önce faaliyetlerine başlayan bu şirketin, maden arama çalışmalarının her geçen gün yaklaştığını seslerin şiddetinden fark ettiklerini söylüyor. Bu yakınlaşmanın, jeolojisi çok hassas ve kırılgan olan bu bölgeye ciddi zararla vereceğini söyleyen köylüler, “Su kaynaklarının yeri dahi değişebilir” dedi.

"SES GELDİ DİYE SOHBETLERİMİZ KESİLİYOR"

Yeşilyazı köyünden Hasan Akkuş, köy meydanında ki sohbetlerinin sıklıkla da ‘Ses geldi’ diye kesildiğini aktararak “Köyden de görünen Yılan Dağı’nın arkasında ki tepenin ardı, Erzincan’ın İliç ilçesidir. İliç’te çok uzun zamandır altın arama faaliyetleri var. Yıllar önce patlama seslerini duymuyorduk. Şimdi duyuyoruz. Bu da altın arama faaliyetlerinin bize yaklaştığına işaret ediyor. Hatta ben çocuklar oynarken de duyuyorum; ‘Bombalanıyor muyuz?​’ diyorlar. Çok yazıktır, bizim bölgemiz gerçekten önemli bir yerleşim yeri” diyor. Pandemi sürecinde köyü daha güvenli gördüğü için 45 yıldır yaşadığı Avrupa’yı terk edip köyüne gelen Akkuş, “Coğrafyamız çok güzel ama endişelerim var. Sanki can güvenliğimiz de yok. Sürekli patlamalar oluyor. Altın arama faaliyetleri bizim buraya da gelirse toplu göçler yeniden başlar. Çünkü; patlamalar çok şiddetli. Bu proje bizim için yıkım projesidir. Yaşam hakkımızı kimseye vermeyeceğiz, eğer öyle bir şey yaparlarsa toplu anlamda mücadele edilecektir. Bu yıkıma karşı herkes tavır almalıdır” diye konuştu.

KANSER ÇOĞALDI, ÖLÜMLER BAŞLADI

Eğripınar Köyü Muhtarı Hasan Güneş, köylerinin İliç’e 20 kilometre mesafede olduğunu söyleyerek, “Yapılan maden çalışmalarında yer yer dinamit patlama sesleri geliyor. Bazen karakoldan beni arayıp bu bomba nerede patlıyor diye soruyorlar, ben de yapılan maden çalışma sahasından geldiğini söylüyorum. Bu faaliyet bölgemize çok zararlı. İlk başta ticari mantıkla bakanların sayısı çoktu. Ancak şimdi; kanserin çoğaldığını, ölümlerin başladığını görüyoruz. O faaliyetin bizim bu tarafa geldiğini gözlemliyoruz. Bizim bölgemizi yok edecek faaliyet bu. Sularımızı zehirleyecekler. Patlamalarda ciddi sarsıntılar oluyor. Bundan dolayı suların kaynaklarının yer değiştireceğini dahi söylüyor bilim insanları. Biz buna karşı duracağız, doğamıza, ekolojimize zarar verdiğini gözlemliyoruz. Sağlığımız gittikten sonra zenginliği ne yapalım ki?​” dedi.

ÇOCUKLAR KORKUYOR İNSANLAR TEDİRGİN

Hanuşağı köyünden Sinan Zenk, köylülerin çok ciddi bir tehlike altında olduklarını belirterek, “Maden faaliyetleri bizi olumsuz etkiliyor. Patlamalardan biz bile sarsılıyoruz. Günde 30-40 kez patlama sesi duyuyoruz. Yarın bize de yansıyacak elbette ki bu durum. Patlamalardan suların, kaynağı yer bile değiştirebilir. Cevizlidere’de de geçmişte altın arama ruhsatları alınmıştır. Bu durum İliç’teki çalışmayla bütünleşebilir. Çocuklar korkuyor, insanlar tedirgin. Birlik olursak, duyarlı olunursa bu meseleye müdahale edebiliriz.” diye konuştu.

EMEP: ÇALIŞMALARININ BİR PARÇASI OLACAĞIZ

Emek Partisi (EMEP) Doğa ve Çevre Komisyonu da duruma dair çevre köyleri ziyarette bulundu. Komisyon adına Evrensel’e konuşan Hıdır Demir, birçok köy muhtarı ve yöre halkıyla görüşmeler yaptıklarını ve görüşmelerden çeşitli şikayetler aldıklarını belirtti. Demir, maden arama çalışmalarındaki patlamalardan oluşan seslerin yarattığı kaygılardan dolayı durumu yerinde incelemek üzere bölgeye gittiklerini söyledi. Bu duyumu aldıktan sonra çeşitli bilim insanları ile de görüşmeler gerçekleştirdiklerini aktaran Demir, bilim insanlarının da patlamaların yer altı sularının yön değiştirmeye sebep olabileceğini söylediklerini aktardı. Patlamaların Munzur Gözeleri kaynağına çok yakın olduğunun bir gerçeklik olduğunu belirten Demir, “Bu durum devam ederse ciddi zararlar ortaya çıkaracaktır. Kamuoyunun dikkatlerinin buraya çekilmesi gerekiyor, yörede platformlar oluşturulmalı” diyerek bu çalışmaların bir parçası olacaklarını da sözlerine ekledi.

BU BÖLGENİN JEOLOJİK ALT YAPISI OLDUKÇA HASSAS

Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi Sözcüsü Avukat Barış Yıldırım Munzur Vadisi’nin fauna ve flora bakımından zengin bir vadi olduğu hatırlatmasını yaparak, “Munzur Irmağı’nın doğuş noktası ve bölgedeki temiz su kaynaklarının olmasından dolayı bu bölgede patlatma yapılması doğru bir yöntem değil” dedi. Civardaki köylülerin İliç’teki patlatmalardan kaynaklı bölge ciddi anlamada korku ve panik yaşadıklarının kendilerine ilettiğini belirten Yıldırım, “Bu bölgenin jeolojik alt yapısı oldukça hassas. Hem burada diri olan Ovacık fay hattı var, patlatma yapılması orada titreşime, titreşim de su kaynaklarının yer değiştirmesine yol açar” dedi.

HAVAÇOR’DA SULAR YER ALTINA ÇEKİLDİ

2015 yılında DSİ tarafından Havaçor bölgesinde ‘Havaçor Deresi, dere ıslahı ve taşkın önleme projesi’ kapsamında kullanılan iş makineleri ve yapılan çalışmalar neticesinde su kaynaklarının yerin dibine çekildiği hatırlatmasında bulunan Yıldırım, “Jeolojisi çok hassas ve kırılgan olan bu bölgenin; iş makineleri, patlatmalar, madencilik faaliyetlerine karşı, mutlaka korunması gerekiyor. Burası korunmazsa, temiz suyu, havası, toprağı korunmazsa, zengin yaban hayatı ve flora yapısı yok olur. Bu durum da zengin bir çeşitliliğin kaybolmasına yol açar. Bizler; buranın dünya kültür mirası listesinde yer almasını istiyoruz. Türkiye’nin imzaladığı BERN sözleşmesinin EK1-2-3 listesine göre koruma altında olan bitki türleri yaban hayatı ekolojisi türleri bulunmakta. O yüzden bu bölgede, ekosisteme zarar verecek bütün faaliyetlerin yasaklanması gerekiyor. Bu faaliyetlerin takip edilip gerekli hukuksal cezai süreçlerin işletilmesi gerekiyor. Bizler de bu sürecin tanığı olacağız” dedi. Yıldırım, Kemaliye ilçesinde de altın arama çalışmaları için start verildiğini söyleyerek “Munzur Irmağı’nın temel kaynak değeri Havaçor Vadisi, Kemaliye ilçesi sınırlarında doğuyor. Şayet orada altın madenciliği hayata geçirilirse siyanür gücü kullanılırsa burada su kaynakları yok olmayla karşı karşıya kalır” uyarısında da bulundu. (Dersim/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Çin: Virüsün kaynağınının araştırılması için DSÖ ile istişareler yürütülüyor

SONRAKİ HABER

Sesimizi duyun, eğitim hakkımızı sağlayın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa