5 Ocak 2021 23:00
/
Güncelleme: 23:49

Sude DEMİR

Sultangazi/İstanbul

Ben meslek lisesi Kimya bölümünde 12. Sınıf öğrencisiyim. Genç Hayat’a yazdığım ilk mektubumda sınavların ertelenmesine dair birkaç bir şey yazmak istedim. Öncelikle ne olmuştu onu hatırlayalım. MEB sınavları yüz yüze yapma kararı almıştı. Canlı derslere katılamayan 2 milyon öğrenci varken tabletlere ulaşamayan ve evinde internet erişimi olmayan öğrenciler varken. Sonra 4 Ocak’tan itibaren sınavların olacağını duyurdu. Haliyle açıklandığı andan itibaren hepimizin tepkisini aldı. Çünkü başta dediğim gibi canlı derse girebilen öğrenciyle giremeyen öğrencinin aynı sınava girmesi adil olmayacaktı. “Sınav iptal oldu niye şimdi bundan bahsediyorsun” diyecek olursanız, sosyal medyada gençler tarafından bu kadar tepki alınmasaydı o sınav olacaktı. Gelir durumu olmayan, okuyup bir yerlere gelmek isteyen bir öğrenci şu an sınavdan düşük aldığı için sınıfta kalabilir, alınan yanlış bir karardan dolayı okul hayatına veda edebilirdi. Milyonlarca öğrenci sağlığından olabilirdi ve bu hafife alınabilecek bir konu değil. Buna karar veren ve ülkeyi yöneten insanların sorumlulukları var. Her bir bireyin eğitimi, sağlığı onların sorumluluğunda.

FARK EDİLMEK ZORUNDAYIZ

Açıkçası ben sınavların ertelenmesini bekliyordum. Çünkü uzunca bir süredir sürekli yeni kararlar alınıyor ve biz ona göre programımızı değiştirmek zorunda kalıyorduk. Okulu kapatıp açmaları, dershaneleri kapatıp açmaları, sınavları yüz yüze olacak deyip sonra iptal etmeleri… Hem korona hem bu sürekli değişen kararlar, okulların kapalı olması vs. derken canlı derslerden verim alamadığımız bir eğitim dönemi yaşıyorken üstelik YKS’ye gireceğim. Şimdi de 11. Sınıfın ikinci döneminden beri okula gidemiyorken sınavda işlemediğimiz konulardan sorumlu tutulmak beni “neler yapılabilir konusunda” düşündürüyor. Mesela ben kendi adıma işlemediğim konulardan sınava girmek istemiyorum, bu sene YKS’ye girecek olan öğrencilerin de isteyeceğini pek düşünmüyorum. Bunu da bir şekilde duyurup değiştirebilmeliyiz diye düşünüyorum. Çünkü “sınavları da erteledim şimdi sakin kalın” der gibi daha fazla tepki almamak ve özellikleri gençleri yatıştırmaya çalışmak istercesine ertelediklerini düşünüyorum. Toparlayacak olursam da bir şekilde fark edilmeliyiz ama bunu sonuç alabilmek için daha farklı yapmalıyız diye düşünüyorum. Bizim yapabileceğimiz şey bir arada olup bir şekilde sesimizi duyurmak ama bunu ne kadar fazla insanla yaparsak o kadar daha hızlı sonuç alabiliriz.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et