07 Ocak 2021 11:35

Aylin hocaya mektup

Belki bu mektup size ulaşmayacak ama umuyorum ki başka insanlara ulaşacak, yüreklerine dokunacak.

Aylin Sözer'in Twitter sayfasından alınmıştır

Paylaş

ODTÜ Mühendislik Fakültesi 1. Sınıf Öğrencisi

Sevgili Aylin Hocam,

Size asla ulaşmayacak bir mektup yazıyorum. İnsan bir durup düşünüyor ulaşmayacaksa neden yazayım diye ama bu öfkeyi başkalarına anlatmamız lazım. Öyle bir öfke ki bu; insanı bir kere sardı mı bir daha geçmeyecek cinsten. Belki bu mektup size ulaşmayacak ama umuyorum ki başka insanlara ulaşacak, yüreklerine dokunacak.

İnsan aslında nereden başlayacağını bilemiyor. Kendimi bildim bileli bu öfke var bende, hatta haddime olmayan bir genelleme bile yapıp bu öfkenin ülkede vicdanı olan her insanda olduğunu düşünüyorum bile diyebilirim. Gene de anlatmaya bir yerden başlamak lazım.

BÜYÜDÜM VE DEĞİŞMEDİ DÜNYA

Ben küçücük bir çocuktum. Her gün dövülen, tacize uğrayan, ölen başka bir kadının; bazen başka kadınların haberi vardı, televizyonda. Ben büyüdüm, aradan kaç sene geçti, tacizler, dayaklar, ölümler hiç değişmedi; hatta arttı ama televizyonlardan kalktı bu haberler. Kanıksadı artık herkes. Ha yanlış anlaşılmasın, televizyonlar da arada değiniyor, kimsenin hakkını yemem ben, ama işte sadece bir vahşet olursa ana haberde konuşuluyor. (Kadının kafası mı kesilir, yakılır mı, üstüne beton mu dökülür ben bilmem artık hangi vahşete denk gelirsek.) Mesela sizin haberiniz Hocam, boy boy yayınlandı, herkes çok kızdı; bütün gazeteciler, siyasetçiler sert sözlerini söylediler. Ha ama icraat derseniz, benim yaşadığımı kimse yaşamasın derseniz… İçinizi rahatlatamam maalesef Hocam. Güvenli hissedebileceğimiz bir ortam yok artık. Özgür kadınlar olarak, ayaklarımızın üstünde durmamızı istemiyorlar bizim. Bir gün geçmeden herkes eski haline döndü; kaba, ayrımcı sözlerini geri aldılar ağızlarına. Yarattıkları düzeni devam ettirmek için iş başına döndüler.

En acısı da, bilmek isterseniz eğer; katilinizin ceza indirimi alabilmek için eski sevgiliniz olduğunu söylemesiydi. Medya da bu habere bayıldı tabii (asla kaçırmazlar dedikoduyu) hemen her yerde yaydı. Suçu size atmak için her şey hazırdı yani. Edepsiz bir kadınmış zaten, dost hayatının sonu böyle olur işte demek için bütün temeller atılmıştı. Ama kardeşiniz buna müsaade etmedi. Ne böyle konuşulmasına göz yumdu ne de katilin bunun arkasına sığınmasına. (Ama yanlış anlamayın sakın beni Hocam, herkes istediğiyle yaşayabilir, kimsenin başkasının canına kastetmeye hakkı yok.)

SÖZÜM OLSUN

İçimiz yandı Hocam gerçekleri öğrendikçe, sizin evinizdeki yangın bizim yüreğimize yerleşti. Nasıl geçecek diye düşünmüyorum artık, asla. Amaç yangını söndürmek olmayacak, giden canın yangını söndürülebilir mi hiç? Amaç yangını büyütmemek, bunun için çabalayacağız. Aslında çaresizlik hissi burada devreye giriyor ama anlatmayacağım bunları. Çaresizlik hissi anlatıldıkça çoğalıyor, herkesi sindiriyor. Ama bize lazım olan öfke, sizi ve diğer kadınları hafızalarda yaşatabilmek, geri kalanını bu hayatta yaşatabilmek için bize gereken öfke. Sözüm olsun Hocam, ne bu öfkem ne siz asla silinmeyeceksiniz.

ÖNCEKİ HABER

Emniyet toplumsal olaylarda TSK'ye ait silahları ve taşıtları kullanabilecek

SONRAKİ HABER

Lüleburgaz Belediyesi Personel AŞ işçileri toplu sözleşme talepleri için eylemde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa