07 Ocak 2021 12:20

Kocaeli Üniversitesi öğrencileri: Üniversitelerin özerk yapısı korunmalı

“Rektör atamalarında bize verilen bir mesaj var. ‘Ne düşüneceğine, kimin tarafından yönetileceğine, ne giyeceğine, ne öğreneceğine ben karar veririm’ diyorlar.”

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Emre YILMAZ
Behlül AYMAR

Kocaeli

Boğaziçi Üniversitesine atanan Melih Bulu’ya öğrencilerin tepkisi çığ gibi büyüyor. Kocaeli Üniversitesi öğrencileriyle üniversitelerin geldiği son durumu, eğitim sistemini ve rektör atamalarını konuştuk.

AKP iktidarı döneminde art arda açılan üniversiteleri hatırlatan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğrencisi Caner, bu nedenle üniversitelerin hem öğretim üyelerinin niteliği hem de kaynak olarak yetersizlikler yaşadığını vurguladı.

YARATICILIĞIN ÖNÜNDE DURMAYAN BİR AKADEMİ...

Konuştuğumuz bir diğer öğrenci Berat. Üniversitelerde sorgulamaya, düşünmeye iten herhangi bir faaliyetin olmadığını vurgulayan Berat, “Bırakın yeterli olmayı, akademik diyebileceğimiz, özgür düşünceye kıymet veren ve bireylerin özgür düşünmesini sağlayan bir ortam yok üniversitelerde. Yedek kalifiye emek ordusunu biraz daha genişletme, emeği biraz daha ucuzlatma ve insanları işsizlik denen karabasanla daha geç tanıştırma amacı güden bir oluşumdan, insanları özgür düşünmeye itecek bir adım bekleyemeyiz” diyor. İnsan aklına yaraşan, başkaldırı güdüsünü törpülemeyen, yaratıcılığının önünde durmayan bir akademi istediğini ifade eden Berat, “Fakat bu düzenin çabalamadan, savaşmadan ve mücadele etmeden değişmeyeceğini biliyorum”

İktidarın kendi politikalarını üniversitelere yansıtabilmek için rektörleri kullandığını belirten Berat, “Rektör atamalarında bize verilen bir mesaj var ‘Ne düşüneceğine, kimin tarafından yönetileceğine, ne içeceğine, ne giyeceğine, ne öğreneceğine ben karar veririm; benim ‘giy’ dediğimi giyecek, ‘düşün’ dediğimi düşünecek, ‘öğren’ dediğimi öğrenecek, ‘yönet’ dediğim tarafından yönetileceksin’ diyorlar. Bugün ‘Ben bu değil, başka bir rektörle yönetilmek istiyorum’ diyen bir öğrenci, yarın ‘Ben bu değil, başka sendikada örgütlenmek istiyorum’, ‘Ben daha fazla ücret istiyorum’ diyebilir” diye konuştu.

"BU ŞEKİLDE GİTMEZ"

Eğitimin niteliksizliğine vurgu yapan Sıla da “Akademide belli bir yere gelmek için artık alanında ne kadar iyi olduğun kendini ne kadar iyi kanıtladığının bir önemi yok, önemli olan tek şey mevcut zihniyete yakınlığın ve ona sunduğun sadakat. Bir şekilde karşı çıkılması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

Seçil ise eğitim sisteminin öğrencilere sadece teorik bilgi aktardığını ve bu sistemin acilen değişmesi gerektiğini belirterek, “Bireyler yetenekleri olduğu alandansa daha fazla gelir elde edebilecekleri alanlara yöneliyor. Günümüzde birçok akademisyen de bu işi gelecek nesilleri faydalı bireyler olarak yetiştirmek yerine bunu bir gelir kapısı olarak görüyor” diyerek soruna işaret ediyor.

"SEÇİLMİŞ REKTÖRLER GÖREVE GELMELİ"

Üniversitelerin gericiliğin değil, bilim ve aydınlanma yuvaları olması gerektiğini vurgulayan Eren, “KHK ile ihraç edilen akademisyenler, akademiye yapılan bir darbeydi. Üniversitelerde Bedri Gencer, Ebubekir Sofuoğlu gibi Orta Çağ zihniyetinde sözde ‘öğretim üyelerini’ görmek istemiyoruz” dedi. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini desteklediğini belirten Eren, “Üniversitelerin demokratik, özerk yapısı korunmalı, kayyum rektörler değil seçilmiş rektörler göreve gelmeli. Öğrencilerin haklı davası, öğrencilerin birleşik mücadelesiyle kazanım elde edecektir” dedi.

"ÜNİVERSİTELER SİYASİ ÇIKARLARA ALET EDİLMEMELİ"

Rektör atamalarına değinen Yeşim de “Üniversiteler siyasi çıkarlara alet edilmemeli, belirli bir kesimin baskısı altında kalmamalı, özgür bırakılmalı. Üniversiteler ve orada emek veren öğrenciler bu memleketin geleceği ise burada çıkarı gözetilmesi gerekenin kim olduğu da zaten belli, adaletli ve demokratik kararlar alınması açısından tabii ki seçim olmalı” dedi.

Atanan rektörle devam edilmesi gerektiğini düşünen Cihat ise sonrası için öğrencilerin sözünü dinleyen bir rektörün seçimlerle gelmesi gerektiğini düşünüyor. Burak ise “Üniversiteler kendi içerisinde özerk olmalı, demokratik bir şekilde kendi rektörlerini seçmeleri gerekiyor. Üniversitelerin cumhurbaşkanına bağlı olması bana doğru gelmiyor” ifadelerini kullandı.

ÖNCEKİ HABER

Adanalı öğrenciler: Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin talepleri bizim de talebimiz

SONRAKİ HABER

"Boğaziçi'de öğrencilerin iradesini yansıtacak koordinasyona ihtiyaç var"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa