Güzeltepe’de yaşayan mahalleli: Borcu borçla kapatıyoruz
2021 yılı asgari ücret zammı 'yoksulluktan' kurtarmadı. Yurttaş, “Geçinebilmek için borcu borçla kapatıyoruz, çocuklar bütün gün evde, ne spor ne bir sosyal etkinlik. Hiç bir şey yapamıyoruz” diyor.
Mahsuni Ulaş ve Oktay Tali Fotoğraf: Evrensel
2021 yılı asgari ücretin belirlenmesinin ardından, yapılan zammın yetersizliği tartışılmaya devam ediyor. Çiğli Güzeltepe Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar da ne yapılan zamdan memnun ne de vergi kesintilerinden.
Mahallede oturan ve belediyede çalışan bir işçi olan Oktay Tali asgari ücretin bugün ülkede yoksulluk sınırı ne ise o seviyede olması gerektiğini söyledi. Eskiden son 4 ayda vergi dilimine girildiğini hatırlatan Tali, “Şimdi tüm yıl vergi ödüyoruz. Ekonomi de düzen de kalmadı ülkede. Bugün pazardan normal bir alışveriş yapsa bir aile 250 TL’den aşağıya çıkamaz. Hastaneler dersen tıklım tıklım. Okullar kapalı, çocuklar perişan” diyerek tepki gösterdi. Asgari ücrete zam yapsalar da kaşıkla verip kepçeyle aldıklarını belirten Tali “Geçinebilmek için borcu borçla kapatıyoruz, çocuklar bütün gün evde, ne bir spor ne bir sosyal etkinlik. Hiç bir şey yapamıyoruz” dedi.
“ALINAN VERGİLER HALKA HİZMET İÇİN KULLANILSA…”
Bir diğer mahalleli Mahsuni Ulaş ise aşçı. Pandemi nedeniyle çalıştığı restoran kapandığı için şu an geçinebilmek için boya ustaları yanında çıraklık yapıyor. Asgari ücretin insanları “Terbiye etmek”, sosyalleşmesini, birbiriyle iletişim kurmasını engellemek için bilerek bu kadar düşük tutulduğunu söyleyen Ulaş “Asgari ücret ne kadar düşükse bir o kadar da vergi alıyorlar. Çünkü başka şansları yok. Sanayin, üretimin yoksa vergiyle ülke yönetirsin. Ancak alınan vergilerle etraflarındaki müteahhitleri besleyebilirsin. Alınan vergiler halka hizmet olarak kullanılsa keşke ama yok” dedi.
“Daha maaşımızı elimize almadan vergi kesiyorlar ama elektrik, doğal gaz, su gibi temel ihtiyaçları da ücretsiz veremiyorlar” diyen Tali temel tüketim mallarına gelen zamların sebebinin de devletin hazinesinin boşaltılmasından kaynaklı olduğunu, devletin kefen parasının dahi harcanmasından kaynaklandığını söyledi. Elektrik, doğal gaz, su gibi ihtiyaçların ücretsiz olması gerektiğini ancak daha öte devletin pandemide maske bile dağıtamadığını belirten Tali “3 tane maskeyi dağıtamayan herkese aşı mı yapacak? Dünya aşıya geçti biz hâlâ geldi mi gelecek mi diye tartışıyoruz” diye konuştu.
KAZANÇ DEĞİL MASRAF ARTIYOR
Pandemi süreciyle birlikte mahallede küçük bir fason tekstil atölyesi açan bir mahalleli ise yaklaşık 7-8 aydır bu işi yaptığını söyledi. Asgari ücrete yapılan zammın az bile olduğunu dile getirdi. “Vergi artıyor, sigorta primi artıyor, yol, yemek masrafı derken küçük esnafa yük biniyor ama fason fiyatlarında bir değişiklik olmuyor. Kazancımız artmıyor ama masrafımız her gün artıyor” diyen atölye sahibi tüm bunlara göre asgari ücretin yoksulluk sınırı üstünde olması gerektiğini belirtti.
Daha asgari ücret zammı vatandaşın eline geçmeden her şeye de zam geldiğini ekleyerek bu sorunların asıl sebebinin sistemin altyapısı olduğunu söyleyen atölye sahibi, “Mesela ben atölyede 50 TL’lik kullanım yapmışım ama fatura neredeyse 500 TL geliyor. Tüketim mallarına yapılan zamla asgari ücrete yapılan zam aynı oranda belirlenmiyor. Çünkü sistem bozuk” diyor.
“SİGORTASIZ ÇALIŞMAYA MECBUR BIRAKILIYORUZ”
Aynı atölyede çalışan bir kadın işçi ise asgari ücrete yapılan zammın açlıkla yaşamaya mahkum edilmek olduğunu belirtti. Asgari ücretten alınan verginin adaletsizliğine dikkat çeken kadın işçi, “Bütün gün çalışıyorum. Eşim de çalışıyor. 1 küçük çocuğum var. Evde neredeyse hiç kullanmadığımız elektrik, suyu vergiler yüzünden fazla fazla ödemek zorunda kalıyoruz. Benim tek çocuğum var 2-3 çocuğu olanlar ne yapar hiç bilmiyorum. İnsanlardan bu kadar vergi alıyorlar ama bir hastaneye bile ücretsiz gidip tedavi olamıyoruz” dedi.
İş yerinde sigortasız çalıştığını belirten kadın işçi, “Sigortasız yevmiye usulü çalışıyorum. Sigortam olsun isterdim ama ancak bu şekilde, açlık sınırında da olsa yaşayabilecek bir ücret sağlayabiliyorum. Yoksa yaşamak daha zor olacak. O yüzden sigortamızdan vazgeçiyoruz. İnsanları buna mecbur bırakıyorlar” diyor. (İzmir/EVRENSEL)