HT Solar işçisi: Sessiz kaldıkça baskılar artıyor
HT Solar fabrikasından bir işçi yazdı: Yaşadığımız sorunlar için 2020’nin son haftası düdük eylemleri yaptık, bu eylemler aslında bizi biraz da cesaretlendirdi ama şimdi yine sessizlik var…
İşçi fotoğrafı: Freepik & HT Solar logosu
HT Solar işçisi
İstanbul
HT Solar fabrikasında çok uzun süredir çalışıyorum. Fabrikamız güneş paneli üretimi yapan sendikalı bir yer. Korona öncesi de zaman zaman çeşitli baskılar görüyorduk ama son günlerde daha çok artmış durumda. Lyup bölümünde takım liderlerinin eliyle sürekli -en ufak bir şeyde yerimizi değiştirmekle-tehdit ediliyoruz. Bilmediğimiz işlere veriliyoruz. En çok çalışması zor olan tamir işi ile tehdit ediliyoruz. Bu bölümde ağırlıklı kadınlar çalışıyor. Artık ayakta duracak halimiz bile kalmıyor. Bir de sürekli yapılan baskılar psikolojimizi de bozdu. Su içmeye dahi gidemiyoruz. Su içemediğim için böbreklerime vurdu ve idrar yolu enfeksiyonu geçirdim. Aynı sendikaya üye olduğumuz halde takım liderleri sürekli bize bağırıyor.
Bazı arkadaşlar yönetime şikayet ettiler ama hiçbir sonuç çıkmadı. İşyeri temsilcilerine söyledik yine bir şey olmadı. Bizim en ufak hatamızda tutanak tutuluyor ama takım liderleri üzerimizde keyfi baskı kuruyorlar, buna kimse sesini çıkartmıyor. Bir de üstelik takım liderleri “Siz bize bir şey yapamazsınız çünkü hem patron hem işyeri temsilcileri arkamızda” diyorlar. Laminasyon sonrasında “Ürünleri kurutma alanında bekletin sonra yollayın” diyorlar, bu sürede işçi ister istemez boş kalıyor, bu defa da “Neden boş boş duruyorsun” diye azarlamaya başlıyorlar. Yani her şeyi bahane edip sürekli işçilerin açığını yakalamaya çalışıyorlar. Hem tempolu çalıştırıp hem de sıfır hata bekliyorlar. Daha yeni küçük bir hatada bir arkadaşın yerini değiştirdiler. Sürekli tutanak tutuluyor. Durum böyle olunca hepimiz işimizi kaybetmek istemediğimiz için sessiz kalıyoruz. Ama sonuç değişmiyor, sessiz kaldıkça baskı artıyor. 2020’nin son haftası yaşadığımız bu sorunlar için düdük eylemleri yaptık, bu eylemler aslında bizi biraz da cesaretlendirdi. Ama şimdi yine sessizlik var. Biz işçiler üzerimizdeki bu baskıların son bulması için birlik olup bu eylemleri devam ettirmeliyiz. İşçilerin sürekli yerlerinin değiştirilmesine, kadınların üzerinde uygulanan mobbinge son verilmesi gerekiyor, sendikamızın takım liderlerine bu konuda gereken uyarıları yapması gerekiyor. Bu sorunlar çözülmezse nasıl sağlıklı üretim yapabiliriz?