Umarım bu süreçte sokaklardaki gerçek gücümüzü unutmayız

Erdal Eren DOĞAN
İzmir’den lise öğrencisi

Öncelikle söylemeliyim ki 2020 yılı hepimiz açısından kötü geçen bir yıldı. Bu yılın bizden hem götürdüğü hem de kattığı bazı şeyler oldu. Virüs sebebiyle ölen sayısız insan, çalıştığı yerlerin kapanması sonucu işsiz kalan sayısız insan ve okulundan olan biz liseliler.

Çoğu arkadaşım uzaktan eğitimle derslerini takip edememekte ve bu süreç böyle devam etmektedir. Biz daha gördüğümüz dersleri anlayamamaktayken Bakan Ziya Selçuk “Öğrencilerimize bu dönem bir sınav yapıp karne vermek istiyoruz” gibi bir açıklama yapıyor. Peki biz sınav olmak istiyor muyuz? Siz uzaktan eğitimin öğrenciler için iyi geçtiğini neye dayanarak söylüyorsunuz?

İyi yönetilemeyen Kovid-19 sürecinden nasibini alan biz öğrenciler bir kişinin dudağından çıkan sözler ile konu yetiştirmeye çalışırken bir kişinin dudağından çıkan başka bir söz ile tüm çalışmamızı çöpe atıyoruz. Bütün bunlar olurken gençler ise sosyal medya üzerinden tepkisini gösterdi ki bu çok normal. Bütün bu tepkiden sonra bakanlık geri adım attı ve sınavları daha sonraki bir tarihe erteledi. Gençliğin tepkisini göstermesi çok önemli bir olay olsa da ben kararın gelen tepkilerden sonra değiştiğini pek düşünmüyorum.

Aslında bakılınca sınavların gerçekleşmesi bu koşullar altında pek olası ve mantıklı değil. Bakanlığın sınav konusunu sık sık gündeme getirip ertelemesinin nabız ölçmek olduğunu düşünüyorum ama bu sefer bekledikleri tepkinin kat ve kat fazlasını aldıkları için bu meseleye daha çekingen yaklaşacaklardır muhtemelen.

Dediğim gibi gençler bir platformda ortak amaçları için birlik olmaları güzel ama gerçek birlik değil. Arkadaşlarımdan aldığım geri dönüşe dayanarak şöyle bir şey söyleyebilirim ki sosyal medya üzerinden gösterilen tepki gençlerin gözünde son çare, tek çıkış yoluymuş gibi bakılıyor. Artık ülkemizde adaletin kırıntısına bile kolay kolay rastlayamadığımız bu dönemde sosyal medya gerçekten de bize önemli şeyler kazandırdı ve bu kazandırdığı şeyler hepimizin insan olduğumuz için hak ettiği şeyler.

Ama sosyal medya platformları gerçekten de en etkili ve kesin çözüm yolu değil. Buna alışmak bizi gerçek mücadele alanlarımızdan uzaklaştırır ki bu da iktidarın işine gelir. Hangi iktidar atılan bir milyon tweet uğraşmak varken sokağa inmiş kızgın bir topluluk ister ki? Elbette ki bu süreçte salgın nedeniyle sokaklara elimizden geldiğinde az çıkmalıyız ki bu da en akıllıca şey olur. Ama eğer pandemi süreci bittiğinde biz çoktan hashtagler üzerinden tepki göstermeye alışırsak geri dönüşü zor, önemli bir kayıp olur. Unutmayalım ki sosyal medya başarı kazanmamızın tek yolu değil tam tersine kazandığımız başarıları yaymamız için kıymetli bir araç. Umarım bu süreçte sokaklardaki gerçek gücümüzü unutmayız. Herkese mutlu yıllar dilerim.

"Bu politikalar değişmediği sürece biz her yıl biraz daha öleceğiz"

Tarihi çarşı ranta kurban: 169 esnaf tahliye edilecek, 600 kişi işsiz kalabilir

Güzelbahçe Emek ve Demokrasi Platformu: Kayyımlar halk iradesine müdahaledir

Buca Belediyesi İmar AŞ. işçileri hazırladıkları TİS taslağına sahip çıkıyor

Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri haksızlıklara karşı yürüdü