12 Ocak 2021 12:45
Son Güncellenme Tarihi: 12 Ocak 2021 16:46

Hrant Dink cinayeti davasında yargılanan astsubay Okan Şimşek tutuklandı

Hrant Dink cinayetinde kamu görevlilerinin yargılandığı davada yakalama kararı çıkan Astsubay Okan Şimşek Manisa'da tutuklandı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti davasında hakkında yakalama kararı çıkarılan dönemin jandarma istihbarat görevlisi astsubay Okan Şimşek (53), Manisa'daki evinde gözaltına alındı. Polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Şimşek, tutuklandı.

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 7'si tutuklu 13'ü firari kamu görevlilerinin yargılandığı 76 sanıklı davada, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi'nde görevli astsubay Okan Şimşek hakkında, 'meydana gelecek olan cinayetten önceden haberi olmasına rağmen sakladığı' gerekçesiyle yakalama kararı çıkartıldı. Karar doğrultusunda yapılan araştırmalar ile Şimşek'in Manisa'nın Yunusemre ilçesinde yaşadığı tespit edildi.  Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Şimşek'in Hafsa Sultan Mahallesi'ndeki evine, bugün saat 11.30 sıralarında operasyon düzenlendi. Şimşek, gözaltına alındı.

Polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Okan Şimşek, 'kasten öldürme' suçundan tutuklanıp, Manisa T Tipi Cezaevine gönderildi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 120’nci duruşması 8 Ocak'ta Çağlayan'da bulunan İstanbul 14’ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, başka suçtan tutuklu bulunan bazı sanıklar, bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile (SEGBİS) ile katılırken, bazı tutuksuz sanıklar da duruşma salonunda hazır bulundu.

"CEZALANDIRILMASI YASAYA UYGUN DEĞİL"

Kimlik tespitlerin ardından esasa ilişkin mahkemeye sunulan mütalaaya karşı, tutuksuz yargılanan dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Görevlisi Ali Poyraz savunma yaptı. Dink’in ismini öldürüldükten sonra duyduğunu ileri süren Poyraz, “Afaki tabirlerle bir masumu suçlamak doğru değil. O rapor geldiğinde ben görevde değilim. 2007 yılında alınan ifadelerimde masumluğum anlaşılmıştı, yıllar sonra tekrar sanık oldum” dedi.

“Olay olduğunda C Şube Müdürlüğü Başkanı’nın sorumluluğu yok benim mi var?​” diye soran Poyraz, “Trabzon ve İstanbul’da sorumlu mevkide olanlar da örgüt üyeliğinden suçlanmamış, ben suçlanıyorum. Benim bu suçu işlediğime dair somut bir delil öne sürülmüş değil. Suçun Yargıtay kararlarında tarif edilen maddi koşulları da benimle ilgisi yoktur. Suçun hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatı gerekir. İhtimalle cezalandırma yasaya uygun değildir. Suç kastı da aranmalıdır. Beraatımı talep ediyorum” diye konuştu.

OLAY YERİNDE OLMADIĞINI İDDİA ETTİ

Ardından söz alıp savunma yapan İstanbul jandarma istihbarat görevlisi Ecevit Emir, “Telefon kayıtları ve kamera kayıtlarında olay mahallinde olmadığım söyleniyor. Raporlarda bir kesinlik yok. Yıllarca istihbarat birimlerinde çalıştım. Uzun yıllar terör bölgesinde çalıştım. Maddi sıkıntılar ve mağduriyet yaşadım. Örgüt üyesi olmadığım yaşadıklarımdan bellidir. Mükafatımı da cezalandırılarak aldım. Net delille değil afaki bilgilerle suçlanıyorum” diyerek beraat talebinde bulundu.

7 BUÇUK YIL SONRA İFADESİ ALINDI

Eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, savunmasında Dink cinayetinden 7 buçuk yıl sonra ilk kez ifadesinin alındığını söyledi. İfadesi alınırken cinayet raporlarının kendisinden gizlendiğini öne süren Uzun, “Ben burada aslında gönüllü sanığım” dedi ve beraatını istedi.

İDDİALARI REDDETTİ

Dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat Görevlisi Emre Cingöz, savunmasında cinayet işlendiğinde olay yerinde olduğunun iddia edildiğini ancak olay yerinde olmadığını söyledi. Kendisine ait olduğu belirtilen kamera görüntülerinde kişinin kendisi olmadığını savunan Cingöz, cinayetin yaşandığı saatlerde Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Mis Sokakta PKK ile ilgili bir görevde olduğunu iddia etti. Olay günü tetikçi Ogün Samast’ı takip etmediğini ileri süren Cingöz, “Kamera görüntüleri İstanbul jandarma personeline ait değil. Olay yerinde hiç bulunmadım. FETÖ üyesi değilim. Bu elim cinayetle ilgim yok. Hrant Dink’in adını dahi bilmiyordum. Beraatımı istiyorum” şeklinde konuştu.

"BİR SORUMLULUĞUM YOK"

Cingöz’ün ardından savunma yapan dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Görevlisi Ergün Yorulmaz da olayda mağdur ve kurban olduğunu ileri sürerek beraatını istedi.

Dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Yardımcısı Ercan Demir ise savunmasında, “Cinayet sonrası farklı illerde görevdeyken hakkımda usulsüz dinlemeler yapıldı. Benimle ilgili aleyhte haberler yapıldı. İstihbarat görevinden de Ramazan Akyürek tarafından alındım. Onun emriyle yasadışı dinlendim. Örgüt üyeliğime ilişkin bir delil yok. Aktif görevdeyim. Terfiimi de aldım. Cinayet döneminde Trabzon’daydım ama konuyla ilgili birimlerin sorumlusu değildim. Alınan istihbaratla ilgili Trabzon görevini yapmış Engin Dinç imzalı yazıyla İstanbul’u ve başkanlığı uyarmış. Onlar gereğini yapmalıydı. Ses getirecek eylem tabiri üzerine tartışmayı da anlamıyorum. Hrant Dink cinayetinden 45 gün sonra görevden ayrıldım. Evrak düzenlemesiyle bir alakam yok. Hakkımdaki suçlamayı kesin bir dille reddediyorum. Hrant Dink’in korunması ile ilgili bir sorumluluğum yok, beraatımı istiyorum” dedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Savunmaların ardından mahkeme heyeti, diğer sanıkların savunmalarının alınması için duruşmayı 11 Ocak tarihine erteledi.

Hrant Dink’in öldürülmesinde sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 117. duruşmasında da dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Görevlileri Veysal Şahin ile Volkan Şahin’in tutuklanmasına karar verilmişti. Hakkında tutuklama kararı çıkartılan Veysal Şahin dün Adana'da yakalanmıştı. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Londra’da iki hafta sonra hastalar yatak bulamayabilir

SONRAKİ HABER

Meteoroloji, İstanbul’un yağışlı havanın etkisine gireceğini duyurdu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa