10 Ocak 2021 06:18
/
Güncelleme: 10:26

Türkiye’de gazeteciler, 1961 yılında özlük haklarını azaltmak isteyen gazete patronlarına karşı verdikleri mücadeleyi kazandıkları günden bu yana 10 Ocak’ı Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutluyor. Ancak son yıllarda KHK’lerle kapısına doğrudan kilit vurulan, siyasi ve ekonomik baskılarla kapanan basın yayın kuruluşları ve tutuklanan meslektaşları nedeniyle gazeteciler bu günü daha çok “Çalıştırılmayan Gazeteciler Günü” olarak anıyor. Mezopotamya Ajansı sahadaki gazetecilerle karşılaştıkları engelleri, baskı ve sansür politikalarını konuştu.

Xwebûn Gazetesi editörlerinden Elif Can Alkan: “Diğer gazeteciler muhalif olmalarından ötürü cezalar alırken, biz kimliğimizden ötürü alıyoruz. Fakat tüm bu baskılara karşı daha çok dilimizle konuşup, yazacağız. Ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar biz varız ve var olacağız. Gerçekleri açığa çıkarmak için daha çok çalışacağız. İçeride ve dışarıda zorluk çeken bütün arkadaşlarımız için mücadeleye devam edeceğiz” 

İKTİDAR İÇİN TEHDİT

Evrensel Gazetesi muhabiri Fırat Topal: “Bu baskılar iktidarın gazetecilere, geri adım attıramadığının da aslında bir göstergesi. Bir gazeteci gerçekleri açığa çıkartmaya çabalıyorsa, bu iktidar için bir tehdit anlamına geliyor. Bugün gizledikleri birçok şey açığa çıkmaya devam ediyor. Sahada olanlar da ne kadar çalışabiliyor o da muamma. Dışarıda gazetecilerin sayısı gittikçe azalıyor. İnsanlar bu mesleği yapmaya çekinir hale geldiler. Bu konuda yapılabilecek tek şey, dayanışmayı yükseltmektir.” 

KALEM TUTAN ELLERE KELEPÇE

Jinnews Muhabiri Gülistan Azak: “Gerçeğin sesini kalemleriyle yazmaya çalışan gazetecilerin eline maalesef kelepçe vurulmaya devam ediliyor. Yakın zamanda MA muhabirleri ile yine Jinnews muhabirleri Van’da operasyona çıkan askerler tarafından iki yurttaşın işkenceye maruz bırakılmasına dair belgeli haberleri yapmaları gerekçe gösterilerek tutuklandılar. Yine yakın bir tarihte 5 Ocak’ta Gülistan Doku için yapılan eylemde iki kadın gazeteci gözaltına alındı. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda bunları nedeni çok açık; gerçek gizlenmek isteniyor, kayıplar olağanlaştırılmaya çalıştırılıyor” 

GAZETECİLİK TERÖRİZE EDİLİYOR 

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı Serdar Altan: “Türkiye’de özellikle birilerini suçlu göstermek istediğiniz zaman direk ‘terörist’ dediğinizde kitleleri çok kolay manipüle edebiliyorsunuz. Bunun iki nedeni var; birincisi kişiyi kamuoyu nezdinde ağır suçlu gibi göstermek, bir diğeri ise kişi üzerinde psikolojik etki yaratmak. Bu tür suçlamalarla tutuklanan arkadaşlarımız suçlu değildir. İktidarın, devletin hoşuna gitmeyen haberlere imza attıkları için sesleri kısılmak amacıyla sokaktan koparıldılar.”

ASLAN'IN TUTUKLANMASINA TEPKİ: GAZETECİLİĞİNİN TANIĞIYIZ

Son olarak 8 Ocak günü MA muhabiri Mehmet Aslan, yaptığı haberler gerekçe gösterilerek tutuklandı. Mehmet Aslan’ın sahada çalışan gazeteci arkadaşları, “Mehmet serbest bırakılmalıdır, çünkü yaptığı iş gazeteciliktir, gazetecilik de suç değildir” dedi. Artı TV kameramanı Turgut Dedeoğlu, Jin News muhabiri Öznur Değer, ANKA muhabiri Tamer Arda Erşin ve YOL TV muhabiri Özge Uyanık da gazetecilere yönelik baskıları anlattı. 

Özgür Gelecek Muhabiri Taylan Öztaş: “AKP ‘ne kadar nefret tohumları ekersem o kadar oy toplarım’ düşüncesi içerisinde. Basına yönelik saldırılar da bunun bir parçası. Mehmet de bu süreçte tutuklanan onlarca arkadaşımızdan biri. Şu an 80’den fazla arkadaşımız tutsak. Mehmet de onların arasına katıldı. Biz de Mehmet için sözümüzü söylemeye, alanlarda olmaya devam edeceğiz” dedi.

Etkin Haber Ajansı (ETHA) Muhabiri Pınar Gayıp: Yargılandığımız mahkemeler de bizi gazeteci olarak kabul etmiyor. Mesleğimizi yerine getirdiğimizi de düşünmüyor. Kararlarını da bu düşünceler ile veriyor. Ben de yargılandığım davada her duruşma salonunda gazeteciliğin tanımını yapmaya ve gazeteci olduğumu ispatlamaya çalıştım. Bu basına yönelik topyekun bir saldırı. ‘Şunu görmeyin, ben ne istersem onu haberleştirin’ yönünde bir saldırı” 

Evrensel Gazetesi Muhabiri Eylem Nazlıer: “Dün gazetemiz muhabiri Metin Göktepe'nin polis tarafından katledilişinin 25’inci yılıydı. 25 yıl sonra aynı gün Mezopotamya Ajansı muhabiri Mehmet Aslan gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklandı. 25 yılda pek bir şey değişmedi. Gazetecilere yapılan baskılar devam ediyor. Yöntemler değişti ama yönelim değişmedi. Eskiden öldürüyorlardı şimdi de hiçbir dayanak olmadan tutukluyorlar. Onlarca gazeteciye yaptıkları haberlerden dolayı soruşturma açılmış durumda.  Onlarcası ise cezaevinde tutuklu. Mehmet de onlardan biri.” 

"GAZETECİLİKTEKİ ISRARIMIZ METİN GÖKTEPE'NİN MİRASI"

Artı TV’de çalışan Turgut Dedeoğlu: “Artık ‘bu kadar da olmaz ki’ demeyi bıraktık çünkü her seferinde daha kötüsü ile karşı karşıya kalıyoruz ve daha kötüsü oluyormuş. Halkı habersiz bırakmak, gerçeklerden uzak tutmak son derece tehlikeli ve en büyük ihanettir. Bizler yurtsever gazetecileriz ve polisten dayak yeme, gözaltına alınma, tutuklanma pahasına doğruların peşinden gidiyoruz. Halkın yanında yer almak zorundayız.” 

Jin News muhabiri Öznur Değer: “5 arkadaşımız Van’da yaptıkları haber nedeniyle işkenceyi ortaya çıkardığı için tutuklandı. Baskılara rağmen bizler Apê Musa özgür basın geleneğini sürdüren aynı zamanda Gurbetelli Ersöz’ün mirasçıları olan kadınlar olarak mücadele etmeye devam edeceğiz. Halka gerçek haberleri ulaştırmak için her dönem gazetecilik yapacağız” 

ANKA Haber Ajansı muhabiri Tamer Arda Erşin: “Biz basın mensubuyuz ve sadece mesleğimizi yapmak istiyoruz. Gazetecilikteki ısrarımız Metin Göktepe’nin mirası. Bende gazeteciliğe, Göktepe’nin çalıştığı Evrensel Gazetesi’nde başladım. O zorluklara karşı haber yapma pahasına canından oldu, bizde her zaman gerçeğin peşinden gideceğiz. Sesi duyulmayan herkesin sesini duyurmaya devam edeceğiz.” 

YOL TV muhabiri Özge Uyanık: “Onlarca gazeteci cezaevinde ama halktan ‘saklanılmaya’ çalışılan haberler yapılmaya devam ediliyor. Sokakta, iktidara karşı yapılan hiçbir eylemi ana akım medyada göremiyoruz. Bizde gizlenmeye çalışılan bu gündemleri halka aktarmaya çalışıyoruz. Meclis’te ‘yoksulluk sorun olmaktan çıktı’ denilirken, sokakta ekonomik krizi yaşayan yurttaşlara mikrofon uzatıyoruz. YOL TV ekibi olarak halkın gazetecisi olarak çalışmaya devam edeceğiz" (HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Bütün toplum heybede

Bütün toplum heybede

Emekçileri bastırmak için grevler yasaklandı. “İç cepheyi tahkim” denilerek her kesimden siyasetçi, gazeteci ve aydına yönelik sabah operasyonları, tutuklamalar ve akılalmaz gerekçelerle açılan davalar sürüyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen sendikacılık yaptığı için tutuklandı.

Evrensel'i Takip Et