10 Ocak 2021 09:30

Kemal Kılıçdaroğlu: Medya 12 Eylül askeri darbesinde bile bu kadarını görmemişti

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde basın toplantısı düzenleyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir dikta yönetiminde direnen bir medyamız var. 12 Eylül askeri darbesinde bile bu kadarını görmemişti" dedi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir dikta yönetiminde direnen bir medyamız var. 12 Eylül askeri darbesinde bile bu kadarını görmemişti. Zulüm ile iktidar olunmaz. Zulüm ile iktidar olanın sonu erken gelir. Erdoğan kendi sonunu görüyor" dedi.

Gazetecilerin yıpranma hakkının geri kazanımı için yeniden Anayasa Mahkemesine başvuracaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sizler günün 24 saati çalışırsınız. Haberleri bize ulaştıran kişiler sizlersiniz. Herkes size teşekkür etmek zorundadır. Teşekkür ettik ama yaşadığınız sorunlar da var. Yüzlerce gazetecinin işsiz kaldığını biliyoruz" dedi.

2020 yılında 68 gazetecinin cezaevinde olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Gazeteciler haber kaynaklarını açıklamaya bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz. Gazetecilik bir kamu görevidir. Haber kaynağını ve halkın haber alma hakkını korumak için bu düzenlemeler yapılmıştır. Medyanın dördüncü güç olarak halk adına yasama, yargı ve yürütmeyi denetlemesini sağlamıştır. Parlamentoda olumsuz bir haberi geniş kitlelere ulaştıran medyadır" ifadelerini kullandı.

"BASIN İLAN KURUMU BASIN İNFAZ KURUMUNA DÖNÜŞÜYORSA…"

Kılıçdardoğlu, Evrensel'in de aralarında bulunduğu gazetelere Basın İlan Kurumu tarafından verilen para cezalarını anımsatarak "Basın İlan Kurumunca 5 gazeteye doğru haber yaptıkları için 333 gün ilan kesme cezası veriliyorsa, Basın İlan Kurumu, Basın İnfaz Kurumu’na dönüşüyorsa, oturup düşünmek istiyorsa, Cumhurbaşkanı bir gazeteyi hedef gösterip 'Ben almıyorum, siz de almayın' diyorsa, orada oturup düşünmek lazım. Sıradan biri söylemiyor, devletin başında oturan zat söylüyor. Bir ülkenin Hazine ve Maliye Bakanı görevinden istifa ettiği halde 1 bin 775 radyo ve televizyon kanalı 27 saat bakanın istifasını talimat alamadıkları için veremiyorlarsa, oturup düşünmek lazım" dedi.

"KALEMİNİ SATMAYAN, BÜTÜN BASKILARA DİRENEN BİR MEDYAMIZ VAR"

Bütün baskılara karşın kalemini satmayan, özgürce haber yapan ve bütün baskılara direnen bir medyanın da var olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Dünyaya örnek olması gereken bir medyamız var. Bir dikta yönetiminde direnen bir medyamız var. 12 Eylül askeri darbesinde bile bu kadarını görmemişti. Erdoğan gideceğini görüyor, şimdi nasıl iktidarımı sürebilirim diye düşünüyor. Zulüm ile iktidar olunmaz. Zulüm ile iktidar olanın sonu erken gelir. Erdoğan kendi sonunu görüyor" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın medya üzerindeki baskı kurduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Basın İlan Kurumu bir anlamda 'basın infaz kurumuna' dönüşüyorsa oturup düşünmemiz gerekiyor. Nasıl bir demokrasi ve nasıl bir medya yaratmak istiyorlar? Yine 2020 yılında Türkiye'de bir ülkenin sözde Cumhurbaşkanı bir gazeteyi doğrudan hedef gösterip 'Ben o gazeteyi okumuyorum siz de satın almayıp okumayın' diye çağrı yapıyorsa orada medya üzerindeki vesayeti ve baskıyı bir düşünün" diye konuştu.

"SENDİKALAŞMA ŞART OLMALI"

Gazetelerin dağıtımının bütün medya sahiplerinin ortak olduğu şirket tarafından yapılması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Medyada sendikalaşma şart olmalı, zorunlu olmalı. Gazeteci patronuna karşı da özgür olmalı. Haberinin arkasında durabilmeli. RTÜK’ün yeniden yapılandırılması gerekiyor. Siyasi partilere tanınan kontenjan düşürülmeli" değerlendirmesinde bulundu.

"KİMİN GAZETECİ OLACAĞINA GAZETECİLER KARAR VERMELİ"

Hiçbir gazetecinin gazetecilik faaliyetinden kaynaklı iddialarla tutuklanmaması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Basın İlan Kurumu internet medyasını da kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılmalı. Evrensel kriterlere uygun şeffaf ve denetlenebilir reyting sistemine getirilmeli. Basın kartı meslek örgütlerinin ortak katılımıyla oluşturulacak kurum tarafından verilmeli. Kimin gazeteci olup olmayacağı gazeteciler karar vermeli. Evrensel kriterler hariç sansür yasaklanmalı. Sosyal medyada, alternatif medyada yayınlanan haberlerle ilgili bağımsız denetim kurulu oluşturulmalı." (MEDYA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

ÇGD: 10 Ocak gazetecilerin mücadele günüdür

SONRAKİ HABER

Basın Konseyi: Olay TV’nin kapatılması kara bir lekedir, basına açık müdahaledir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa