11 Ocak 2021 04:37

Hakkımız hâlâ ödenmiyor

Pandemide tam 10 ay oldu. 322 sağlık çalışanı hayatını kaybetti bu salgında. Meclis hâlâ sağlık çalışanının, koronavirüs nedeniyle ölümünü meslek hastalığı sayacak yasayı çıkarmadı.

İstanbul'da eylem yapan sağlık çalışanları | Fotoğraf: Evrensel

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

Hatırlayacaksınız, buğulu gözlerle Meclis’te konuşma yapan Sağlık Bakanı; pandemide yaptıkları fedakarca çalışmaları nedeniyle, “sağlık çalışanlarının hakkı ödenmez” demiş ve milletvekillerine alkışlatmıştı. Daha sonra da Nisan ayında ek ödemelerin tavandan ödeneceğini söyleyerek, sağlık çalışanlarına jest yapmıştı. Hemen ilk ay bu ödemenin bazı sağlık çalışanlarına yapılacağı belli oldu. Döner sermaye ve performans sistemindeki adaletsizliği, bu seferde salgında, ek ödemede uygulamıştı bakanlık. Dağ fare doğurmuştu. Hakkaniyet bekleyenler yanıldı. Başta TTB ve SES olmak üzere, sağlık meslek örgütlerinin tepkisi üzerine kısmen düzenleme yapılsa da mutlu olmadı sağlık çalışanları.

Pandemide tam 10 ay oldu. 322 sağlık çalışanı hayatını kaybetti bu salgında. Meclis hâlâ sağlık çalışanının, koronavirüs nedeniyle ölümünü meslek hastalığı sayacak yasayı çıkarmadı. Sağlık Bakanlığı hala, kasım-aralık aylarının ek ödemelerini yatırmadı. Ek ödeme deyince, sakın aklınıza koca koca rakamlar gelmesin. Çoğu hemşire arkadaşımızın salgında, yani cephede savaşırken eline geçen ek ödeme 50-60 lira civarında. Utanır insan, sayın bakan; utanır.

9 Ocak 2020, Çin’de ilk koronavirüs nedeniyle ölümün görüldüğü gündü. Yani tam bir yıl oldu. Dünyada toplam vaka sayısı 90 milyonu geçerken, ölenlerin sayısı 2 milyona yaklaştı. Türkiye’de toplam vaka sayısı 2 milyon 300’ü, can kaybı ise 22 bin 700’ü geçti.

Gelişmiş ülkeler, toplumun aşılamasına başlayalı 2 hafta oldu. Biz de hala kesinleşmiş bir tarih yok. Bu tarih bir ay önce olabilirdi. İyi bir organizasyon ve 3 haftalık tam kapanma uygulansaydı hem aşı ile bağışıklık oluşturulur hem de bulaş hızında ciddi bir azalma sağlayabilirdik. Hiçbir şeyi beceremediler. Hala, 1 aylık gecikmenin 6 bin yurttaşın ölümüne neden olduğunun farkında değiller. Basit bir hesap gibi görünse de bir ayın ölüm bilançosu; maalesef ki, 6 bin kişinin üstünde. Sayın sağlık bakanı, çıkın bir özür dileyin bari; ancak bu kadarı geldi elimizden, deyin. Tam tersine; halka, yerli ve milli ilaç ve aşı çalışmaları konusunda Dünya Sağlık Örgütü’nün bize nasıl teşekkür ettiği söyleniyor. Halkımız pandemiden kırıldıktan sonra, umarım yerli ve milli aşıyı oluruz.

Sağlıkta durum kısmen böyle. Ülkemizin hali salgından beter! Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan yerli ve milli rektör göreve başladı. Demokratik bir protestoyu bile kabullenemeyenler, hala Valide Sultan Camisi’nde hiç olmamış bira kutularını gündeme getirdiler. Yine şükretmek gerek, Boğaziçi Üniversitesi’nin duyarlı öğretim üyeleri ve öğrencilerini; demokrasi ayıbı saydığımız, Trump’un vandal destekçilerine benzetmediler. Ne de olsa bizim yöneticiler için ABD de; Başkan öldü, yaşasın yeni başkan.
Demokrasi dersi veriyoruz(!)
Hukuk dersi veriyoruz(!)

Ama TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp, 23 Kasım 2020 de sabah evi basılarak, çalışmadığı hastanede yaptığı tedaviden ve katılmadığı toplantıdan sorumlu tutularak tutuklandı. Ve hala Diyarbakır’da cezaevinde. Yüzlerce, binlerce tutuklu gazeteci, yazar, siyasetçi ve düşünür gibi; tutuklu.

Gülüyoruz, ağlanacak halimize. Ne sağlığı ne eğitimi ne hukuku ne de devleti... Yönetemiyorsunuz! Yeter, daha fazla ölümlere, yıkımlara yol açmadan düşün üstümüzden. Her kışın sonu bahardır. AKP kışının da sonu bahar olacak.Yeter ki bizler, tüm bu olanı biteni; bir nedenle AKP’ ne oy vermiş yurttaşlarımıza anlatalım. Mızrak çuvala sığmaz. Sağlıkla kalın.

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI