Diyarbakır'daki rüşvet ve yolsuzluk dosyası yerel gazete çalışanlarına uzandı
Diyarbakır'da süren ve içerisinde kamu görevlileri, sendika ve meslek örgütlerinin yöneticileri ile iş insanlarının da bulunduğu suç soruşturmasına yerel gazetelerin çalışanları da takıldı.
Fotoğraf: Pixabay
Diyarbakır Öğretmenevi'nde kurulan, fuhuş, şantaj, yolsuzluk ve rüşvet çarkında telefon dinlemelerine yerel gazetelerin çalışanları da takıldı. Bazı sanıklarla akrabalığı bulunan gazete çalışanları, haber ve yazılarıyla çıkar çatışmasının tarafı oldu.
Mezopotamya Ajansında yer alan haberde Diyarbakır'da aralarında profesörlerin de bulunduğu kimi kamu görevlileri, sendika ve meslek örgütü başkanları ile iş insanlarının sanıkları arasında olduğu Diyarbakır Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu'na yapılan alımlar ve ihalelerle ilgili davanın soruşturma dosyasının ayrıntıları verilmeye devam edildi. "İhaleye fesat karıştırmak", "zimmet", "rüşvet almak", "resmi ve özel belgede sahtecilik" ile "haksız mal edinme, mal kaçırma veya gizleme" gibi çok sayıda suçlamayla yargılanan sanıklara ilişkin soruşturma safhasında yapılan telefon dinlemelerine yerel gazetelerin çalışanları da takıldı.
Telefonları dinlenen sanıklardan bazılarının yakın akrabalık ilişkileri bulunan gazete çalışanları üzerinden davanın müştekilerinden biri olan İl Milli Eğitim Müdürü Feysel Taşçıer üzerinde baskı ve tahakküm kurmaya çalıştığı anlaşıldı. Soruşturma dosyasına eklenen bu görüşmelere ait tape kayıtları ve yine bunlara ilişkin alınan ifadeler, söz konusu gazetecilerin yaşanan siyasi ve ekonomik çıkar çatışmasında taraf tuttuğunu gösterdi.
HER İKİ DAMAT DA DOSYADA SANIK
Diyarbakır Söz Gazetesi'nin sahibi ve köşe yazarı olan Mehmet Ali Altındağ ile gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ömer Büyüktimur'un isimleri telefon görüşmelerinin kaydedildiği soruşturma dosyasına girenler arasında. Altındağ, dosya sanıklarından Öğretmenevi Müdür Yardımcısı Mustafa Yaşar ile Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İl Pandemi Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen'in kayınpederi.
Suç duyurusunda bulunmasıyla soruşturma başlatılmasını sağlayan Feysel Taşçıer, 24 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadesinde "Yaklaşık 6 aydır Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürü olarak görev yaptığını, göreve geldiği ilk günden itibaren asılsız iftira ve şantajlara maruz kaldığını" anlamıştı.
HABER VE YAZILARLA HEDEFE KONULDU
Taşçıer'in kendisine yönelik "asılsız iftira ve şantaj" olarak tanımladığı olaylardan biri Çüngüş ilçesinde açılan sertifikalı "Hijyen Kursu" oldu. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki Halk Eğitim Şube Müdürlüğü'nce Kovid-19 pandemisinin yeni görülmeye başlandığı Mart-Temmuz 2019 tarihlerinde açılan bu kurslarda on bine yakın kişiye para karşılığı sertifika verildiği iddiaları üzerine soruşturma başlatılıp dönemin İlçe Milli Eğitim Müdürü A.C. ile Halk Eğitim Müdürü M.T. açığa alındı.
Bu olayı ilk haberleştiren Diyarbakır Söz Gazetesi'nin sahibi Mehmet Ali Altındağ, 20 Ağustos 2020'de kaleme aldığı köşe yazısında İl Milli Eğitim Müdürü Taşçıer'i şu sözlerle hedef aldı: Hele şu Milli Eğitim Müdürlüklerindeki vurdumduymazlıklar, yolsuzluk ve usulsüzlüklere dair, iddialar!. Denir ya herşey ayyuka çıkmış vaziyette.. Rastgele yapılan atamalar.. Olmadık yerde; öğretmen değişikliklerinde bulunmak.. Yoz kafalı, boş beyinli, PKK tandanslı öğretmenleri, memurları veya iktidar partisinin bir iki milletvekilinin yakınlarını 'iş başına' getirmek... Yetki ve görev vermek... Bir bakıyorsunuz ki biri Belediye Başkan Yardımcılığı görevine getirilmiş.. Bir bakıyorsun ki, biri Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevine getirilmiş.. Bir bakıyorsun ki, 'bir adama' bir kaç makam ve koltuk teslim edilmiş.. bu minvalde aldığımız duyum, gelen bilgiler var ki; akla ziyan!.. Özellikle, Milli Eğitim Müdürü.. Çok sinsice, gizliden gizliye, her türlü ilişki içerisinde Allah'a ve Peygamber'e inanmayan biri olarak görülüyor?.. PKK'ya ve HDP'ye yakın ama gizliden gizliye yakın faaliyetler içerisinde. Bazı kilit noktalara getirilen isimlerin, aynı anlayışta olması da dikkat çekicidir..."
Bu yazıdan ardından gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ömer Büyüktimur da 26 Ağustos 2019'da yine Taşçıer'e yönelik bir yazı kaleme aldı.
Büyüktimur, yazısında "Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Şube Müdürlüklerinde 'neler oluyor' demiyorum?.. Çünkü, enva-i şekle haiz, neler olmuyor ki?.. Dediğim; 'olup-bitene' kimler neyin nam-ı hesabına göz yumuyor olmasıdır? Nitekim Söz'ün Manşet haberinde İl Milli Eğitim Müdürü Feysel Taşçıer'in verdiği beyanlarının satır aralarına baktığımda; 'hadi ya' dememek elde değil?.. 'Ne işsin be Müdür..' Çüngüş'ün giden Kaymakamı Durgut 'ipliği pazara' çıkaran kişi iken, 'biz taviz vermedik demek' denilmez mi, Çüngüş'te tüm bu olup bitenlerden nasıl oluyor da 'haberiniz olmuyor?..' Ki sağır sultan duymuşken!.. Siz de neredeydiniz?" ifadelerini kullandı.
SES KAYDI SERVİS EDİLDİ
Taşçıer'in 24 Eylül 2019'da savcılığa giderek suç duyurusunda bulunmasından sonra 1 Kasım'da kendisine ait olduğu ileri sürülen bir ses kaydı YouTube üzerinden servis edildi. Bu kayıtla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında Jandarma Kriminal Laboratovar'ınca hazırlanan uzman raporunda, kaydın orijinal halini korumadığı, kesintilerinin tespit edildiği sürelerde manipülasyon yapıldığı belirtildi.
"SAYIN VALİM SİZİN İÇİN YAZMIYORUZ DE!"
Bir yandan bunlar yaşanırken, diğer tarafta Taşçer'in beyanları ile başlatılan soruşturma kapsamında telefonları dinlemeye alınan Öğretmenevi Müdür Yardımcısı Mustafa Yaşar ile Söz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ömer Büyüktimur arasında geçen bir görüşme kayıt altına alındı.
ALTINDAĞ AİLESİYLE TEHDİT ETTİ
Soruşturma dosyasına giren bir başka telefon görüşmesi dosya sanıklarından Yunus Memiş ile Eğitim-Bir-Sen Kayapınar İlçe Temsilcisi B.S. arasında geçti. 09 Ekim 2019 tarihinde yapılan bu görüşmede Memiş'in hakkında açılan bir idari soruşturmayı yürüten isimlere küfür ve hakaretlerde bulunup, Altındağ ailesi ile tehdit ettiği kayıtlara yansıdı.
"KAYINPEDERİM NÜFUZLU BİRİ"
Dosya sanıklarından Mustafa Yaşar, söz konusu bu görüşmelere dair alınan ifadesinde şunları ifade etti: "Anladığım kadarı ile İl Milli Eğitim Müdürü ile Yunus Memiş'in arasında bir sürtüşme vardır. Yani her ikisi de birbirini makamlarından almaya çalışmaktadır. B.S. ise sendika yetkisinden dolayı ikisinin arasını bulmaya çalışmaktadır. Konuşma içeriklerinde benim ismimin geçmesinin sebebi ise benim Kayınpederim nüfuzlu birisi olduğu için benim ismimi kullanarak İl Milli Eğitim Müdürüne gözdağı vermeye çalışmıştır."
Sanık Yunus Memiş ise, ifadesinde bu görüşmelere ilişkin "B.S. ile görüşmemdeki amacım ise; bizim sendikamızın ilçe başkanı olmasından ötürüdür. F. isimli şahsın da aynı İlçede Milli Eğitim Müdürü olması sebebiyle şahısla daha samimiyeti vardır. Şahsın yanına giderek İl Milli Eğitim Müdürünün baskısı altında kalmadan soruşturmamı sonucu ne ise kanuna uygun olarak adaletli ve hakkaniyetli şekilde yapılmasını istememdir" şeklinde beyanlarda bulundu.
Diyarbakır Söz Gazetesi sahibi ve yazarı Mehmet Ali Altındağ ile gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ömer Büyüktimur, bu telefon tapeleri ve beyanlara rağmen savcılıkça soruşturma dosyasına dahil edilip, ifadelerine başvurulmadı.