Evrensel'e ilan kesme cezası | Eren: BİK, tamamen bir partinin kurumu haline bürünmüş
Evrensel'e verilen 3 günlük ilan kesme cezasına tepki gösteren Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren: Basın üzerindeki baskılar konusunda level atlamışlar.
Faruk Eren | Fotoğraf: MA
Cumhuriyet gazetesinde çalışan gazetecilerin İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un şikayeti sonrası ifade vermesinin aktarıldığı "Cumhuriyet kaçak villa haberi nedeniyle ifadeye çağrıldı" başlıklı haberimiz Altun'un şikayeti üzerine ceza gerekçesi yapıldı ve Basin İlan Kurumu (BİK) Evrensel'e 3 günlük ilan kesme cezası verdi. Hali hazırda ilan ve reklam durdurma cezası olan Evrensel'in verilen cezalarla beraber toplamda 68 günlük ilan ve reklam kesme cezası oldu.
"BİK TAMAMEN BİR PARTİNİN KURUMU HALİNE BÜRÜNMÜŞTÜR"
Türkiye Basın, Yayın, Grafiker ve Ambalaj Sanayii İşçileri Sendikası (Basın-İş) Genel Başkanı Faruk Eren, Mezopotamya Ajansına yaptığı değerlendirmede, Türkiye’de keyfi rejim yaşandığını, Evrensel'e verilen 3 günlük ilan kesme cezasının basın üzerindeki baskıların daha da arttığının kanıtı olduğunu belirtti. BİK’in kendini mahkeme yerine koyduğunu ifade eden Eren, “BİK, tamamen bir partinin kurumu haline bürünmüş. Daha önce Evrensel’e verilen cezalar da gösteriyor ki basın üzerindeki baskılar konusunda level atlamışlar. Bu durum her gün daha çok yaygınlaşıyor ama biz gazeteciler bu duruma alışmayacağız ve bu mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.
"BÜTÜN DÜNYA FARKINDA"
Türkiye’de basın özgürlüğünün acı durumda olduğunu belirten Eren, “Fahrettin Altun ve iktidardaki bazı isimlerden ‘Basın özgürlüğü güvence altında’ mesajları duyuyoruz. Şaka gibi bir mesaj. Türkiye gazeteciler için bir hapishane konumunda şu anda. Gazetecilere yönelik ağır baskılar var. Bunu hem Türkiye’de yaşayanlar hem de bütün dünya farkında” diye konuştu.
"GAZETECİLİĞİ DEVLET TANIMLAYAMAZ"
Haberi, gazeteciliği, neyin gazetecilik olup neyin haber olmayacağı mahkemeler ve kurumlar tarafından belirlenemeyeceğini söyleyen Eren, “Ne yazık ki uzun süredir mahkemeler ve çeşitli kurumlar ‘bu yaptığınız gazetecilik değildir’ diyerek keyfi kararlar alıyor. Halbuki gazeteciliğin evrensel ilkeleri vardır. Buna uygun davranan insanlar gazetecidir” dedi.
Buna örnek olarak gazeteci Ayşegül Doğan’a verilen cezayı gösteren Eren, “Mahkeme ‘Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanımlanmış bir gazetecilik faaliyeti yoktur’ diyor. Gazetecilik devlet tarafından tanımlanacak veya onun tarafından onaylanacak bir meslek değildir. Haber verme mesleğidir. İktidar da kendi aleyhine olan veya istemediği her haberi yapan gazeteciye ‘sen gazeteci değilsin’ diyor ve çeşitli baskılar uyguluyor, bahanelerle hakkında davalar açıyor, tutukluyor, ceza veriyor. Ne yazık ki gazetecilik Türkiye’de bu durumda. Fakat her şeye rağmen gazeteciler haber vermeye devam edecekler" ifadesinde bulundu. (MEDYA SERVİSİ)