13 Ocak 2021 23:14

Dr. Şeyhmus Gökalp’in iyi hekimliğinin tanığıyız

İtirafçı beyanlarıyla tutuklanan TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’in meslektaşları, “Onun iyi hekimliğinin tanığıyız. Gökalp şahsında toplumcu hekimlik yargılanıyor" dedi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Eylem NAZLIER
Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul

TÜRK Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp, tanımadığı  bir itirafçının hayali beyanları nedeniyle 25 Kasım 2020’den beri tutuklu. Dr. Gökalp, katılmadığı toplantı ve çalışmadığı bir hastanede ‘yaptıkları’ gerekçesiyle 50 günü aşkın süredir cezaevinde.Geçmişinde tek bir disiplin suçu bile bulunmayan ve hekimlik mesleğinde 15 yıllık kıdeme sahip olanların kabul edildiği TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi olan Dr. Şeyhmus Gökalp, ‘Terör örgütü üyesi olmak’ iddiasıyla yargılanıyor. TTB ve bağlı odalar ilk duruşması 10 şubatta görülecek Dr. Şeyhmus Gökalp’in derhal serbest bırakılarak yaşatılan hukuksuzluğa son verilmesini istiyor.Meslektaşları ve arkadaşları Dr. Şeyhmus Gökalp’i gazetemize anlattı. Dr. Gökalp’in şahsında toplumcu hekimlik değerlerinin yargılandığını belirten meslektaşları ve arkadaşları Dr. Gökalp’in iyi hekimliğinin tanığı olduklarını söyleyerek bir an önce serbest bırakılmasını ve özgürlüğüne kavuşmasını istediler.       

‘TOPLUMCU HEKİMLİK HEDEFTE’

Doktor Bülent Nazım Yılmaz, TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’in şahsında toplumcu hekimliğin yargılandığına dikkat çekiyor. TTB’nin sağlık ve yaşam hakkı açısından on yıllardır kararlılıkla savunduğu değerlerin pandemide öneminin daha  anlaşılır hale geldiğini ifade eden Yılmaz “Bu başarının TTB karşıtlarını ve dolayısıyla iktidarı telaşlandırdığı çok açıktır. İşte Dr. Şeyhmus Gökalp’in tutuklanması, hakkında 15 yıla kadar ceza istenmesinin temel sebebi de bu korku ve telaştır. Hedef toplumcu hekimliktir” dedi. Toplumcu hekimliğin sağlıklı bir toplum için çaba harcamak olduğunun altını çizen Yılmaz “Toplumcu hekimlik umutsuzluk yaymamak, barış için mücadele etmektir. Tüm bunlar toplumun sağlıklı olması için mutlak olması gereken değerlerdir.  Bu değerlerin toplamı toplumcu hekimliktir ve Dr. Şeyhmus Gökalp’tir” dedi.

‘HUKUKSUZLUĞA SON VERİLMELİ’

TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Halis Yerlikaya ise yaşamı boyunca sağlık hakkı, emek, barış, demokrasi, eşitlik ve adalet için mücadele eden Dr. Şeyhmus Gökalp’in iyi bir hekim olmanın yanı sıra TTB’nin değerlerine bağlı olarak zor zamanlarda görev üstlendiğine, sorumluluk aldığına ve emek verdiğine dikkati çekti. Gökalp’in sağlığı bireysel değil toplumsal olarak ele alan anlayış gereği, sağlıksızlığa yol açan etkenlere ve antidemokratik uygulamalara her yerde ses çıkardığını anlatan Yerlikaya “Gökalp, hekimlik değerlerinin ve etik ilkelerinin savunucusu oldu. Bu çabalarının sonucunda bu dönem TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi seçildi” dedi.  Yerlikaya, Gökalp’in meslek örgütlerine yönelik var olagelen baskılara bir yenisi daha eklenerek haksız-hukuksuz bir biçimde tutuklandığına vurgu yaparak “Gökalp’in yalancı, itirafçı beyanlarına dayalı olarak tutuklanması ülkemizdeki haksız-hukuksuz uygulamaların bir örneğidir. Gökalp’in 10 şubatta görülecek davada bu haksız hukuksuz tutukluğa son verilerek serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.

‘HERKES BİLİYOR ZARLARIN HİLELİ OLDUĞUNU’

Doktor Zeki Gül: ‘Sağlık Reformunun Doğru Yapılması’ adlı Sağlık Bakanlığı yayını ‘yönetici başucu’ kitabını okuyunca Dr. Şeyhmus Gökalp’in neden tutuklandığı anlaşılıyor.  Muhalifler için “Meşruiyetine, dürüstlüğüne veya motive edici kaynaklarına saldırın” demekte Başeditörü, Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ olan kılavuz. Üstelik “Bu güç stratejileri, tüm durumlarda etik olmayabilir” diyerek gayriahlaki olmayı salık veriyor yöneticilerine. Bu devlet yayını şu soruya yanıt gerektiriyor: ‘Gizli tanık ifadesinde Sağlık Bakanlığı yönlendirmesi var mı?​’  Hükümetin pandemi, savaş gibi başlıklarda ‘yedekleyemediği’ kurumların başında gelen TTB’den bir Yüksek Onur Kurulu üyesi şimdi  tutuklu. Daha 2 yıl önce başkan dahil tüm Merkez Konseyi gözaltına alınan, birkaç ay önce dışarıdan koalisyon ortağı Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanınca hedef alınan TTB özünde toplumun en güvendiği kurumlardan. Gerçeği anlamanın tek yolu ‘İçinde suç unsurları barındıran’ ilgili bakanlık yayınından sorumlu olanların yargılanması.  L. Cohen’in şarkısında dediği gibi: “Herkes biliyor, zarların hileli olduğunu / herkes biliyor, kaptanın yalan söylediğini” 

‘HUKUK GARABETİ ÇÜRÜTÜLECEK’

TTB Merkez Konseyi Eski Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman:  Gizli tanık ifadeleriyle cezaevinde tutulan, insan hakları ve işçi sağlığı mücadelesiyle bilinen TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp bir an önce serbest bırakılmalıdır. Aslında düşünüyorum da yukarıdaki cümle o kadar klişe bir cümle ki…  Sevgili Şeyhmus,Arkadaşım, dostum, beraber pek çok kez güldüğüm, üzüldüğüm ve ağladığım yoldaşım… O iyi bir eş ve yakından biliyorum ki çok çok iyi bir baba. Ranya ve Sarya’nın sevgili babaları o. Çocuklarıyla nasıl oynadığının, konuştuğunun, sabırla nasıl bütün sorularına cevap verdiğinin yakın şahidiyim. Onların da babalarına gururla baktıklarının… Hukuk garabeti olarak ortalıkta duran ve onun tutuklanmasına gerekçe gösterilen iddialar tabii ki çürütülecek. Ve Şeyhmus yine aramıza dönecek. Biliyorum Şeyhmus yine gülerek anlatacak anılarını. Yine biliyorum ki Ranya ve Sarya’ya neden onlardan birkaç ay ayrı kaldığını onlara en doğru ve naif cümlelerle ve onları güldürerek kimseye kızmalarına izin vermeden anlatacak. Dr. Şeyhmus Gökalp hak ihlaline uğrayan kim olursa olsun yanında olmaya, barış ve demokrasi savunuculuğuna, savaş karşıtlığına ve iyi hekimlik değerlerini savunmaya devam edecek.

'BULUNAMAYAN SUÇA ‘GİZLİ TANIK’

HDP Batman Milletvekili Dr. Necdet İpekyüz:  Muhalif olan kesimleri çeşitli uygulamalarla susturmaya çalışıyorlar. Ve bunu fütursuzca yapıyorlar. Şeyhmus Gökalp bölgede bilinen, sevilen, sayılan, uzun yıllar sivil toplum örgütlerinde çalışmış bir hekim. Daha çok TTB bünyesinde çalışmalarını yürütmüş bir hekim. Türkiye’de son dönemde tutuklamak için bahane bulamayınca ‘gizli tanık’ ortaya atıyorlar. Bir yerde gizli tanık ismi geçiyorsa bir şey bulamadıkları için böyle bir yönteme başvurdukları anlaşılıyor. Bu gizli tanığın beyanı ile Selçuk Mızraklı da aynı süreci yaşadı. Ne tesadüf aynı gizli tanık orada  da ifade verdi. O beyanların gerçek olmadığı anlaşıldı ama mahkeme ifadeyi kabul etti. Şeyhmus’da da ‘Aynı hastanede çalıştık’ diyor. Şeyhmus o hastanede hiç çalışmadı. Ve söylediği şeylerin gerçekle ilişkisi yok. Bizim bildiğimiz tek şey Şeyhmus’un iyi hekimlik yaptığı. Şeyhmus muhalif olması nedeniyle böyle bir şey yaşıyor. Başta  Şeyhmus olmak üzere gizli tanıklarla, haksız yere tutuklu olan herkesin özgürlüğüne kavuşması lazım.

MESLEK ÖRGÜTLERİNİ SİNDİRME ÇABASI

CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker: TTB’nin Yüksek Onur Kurulu Üyesi, iyi hekimliğin yılmaz savunucularından olan, aynı zamanda insan hakları savunucusu olan Dr. Şeyhmus Gökalp’ın tutuklanması hukuksuz ve yasa dışıdır. Katılmadığını beyan ettiği bir toplantıya katıldığı iddiasıyla hiçbir ispat olmadan tutuklu. Profesyonel, kadrocu bir iftiracı beyanları, gerçekle ilgisi olmayan birçok kişi hakkında da çeşitli iftiralardan bulunan tanık üzerinden insanların özgürlüklerinin kısıtlanması hem insan haklarına hem kanunlara aykırı. Bunların yaşanıyor olması Türkiye’nin insan hakları karnesinde de olumsuz bir not olarak yarına da kalacak. Meslek örgütlerine yönelik bir sindirme çabasının da bir çabası bu uygulanan. Bir an önce özgürlüğe kavuşması ve iftiracı tanıklar yüzünden insanların özgürlüklerinin bir daha ellerinden alınmaması gerekiyor.

‘İYİ HEKİMLİĞİNİN TANIĞIYIZ’

Gazeteci Yusuf Karataş, yıllardır emek, demokrasi ve barış mücadelesinde yan yana olduğu Doktor Şeyhmus Gökalp’in hekimliğini halkın çıkarlarından yana kullandığı için tutuklandığına dikkati çekiyor. Diyarbakır Tabip Odası Eski Başkanı ve Diyarbakır Büyükşehir Başkanı Selçuk Mızraklı ve yine DTO Eski Başkanı Şemsettin Koç’un da bu gibi gerekçelerle tutuklandığını hatırlatan Karataş “Dr. Gökalp’in  ‘suçu’ parasız, ulaşılabilir ve ana dilinde sağlık hizmetini savunması ve Mezopotamya Tıp Kongresinin düzenleme kurulunda yer almasıdır. Yani iyi hekimlik yapması; sağlık hizmetinin halkın ihtiyaçları ve çıkarları temelinde savunmasıydı” dedi. Dr. Gökalp’in işçi bir babanın çocuğu olarak işyeri hekimliği yaptığını, ağır çalışma koşullarının olduğu bölgede işçi sağlığı ve iş güvenliği için emek veren bir hekim olduğunu belirten Karataş “Onun iyi hekimliğinin tanığıyız. Doktor Şeyhmus, o masum/utangaç gülümsemesiyle tekrar aramıza katılana kadar davasının takipçisi olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘KANIT VE NEDEN YOK, REHİN ALMA VAR’

Avukat Ziynet  Özçelik ise Dr. Şeyhmus Gökalp’ın ne gözaltına alınmasını ne de tutuklanmasını gerektirecek hukuki bir neden ve kanıt olmadığını söylüyor. Gökalp’e yöneltilen iki suçlama olduğunu dile getiren Av. Özçelik “Biri, Demokratik Toplum Kongresinin 2017’de legal bir biçimde yapılan kongresinde bir delege kartının bulunmasıyla ilgili. Demokratik Toplum Kongresi, Demirtaş’ın AİHM Büyük Daire mahkemesi kararında da legal bir örgütlenme. Diğeri ise 2016’da teslim olan bir itirafçı sanığın 2019’da verdiği ifade. Bu kişinin 2016’daki beyanlarında Dr. Gökalp yok.  Üç yıl sonra tekrar itiraflarda bulunmak istiyorum demiş. Ama bunlarla ilgili Dr. Gökalp ne ifadeye çağrılmış ne bir şey yapılmış” dedi.  İtirafçının belirttiği hastanede Dr. Gökalp’in belirtilen kişiyle çalışmadığını da kanıtladıklarını anlatan Av. Özçelik “Savcılık bunu araştırmamış biz kanıtlarını savcıya da mahkeme dosyasına da sunduk. Ancak hiçbiri dikkate alınmadı. Yani kanıtsız, hukuki neden olmaksızın bir tür içeride rehin tutuluyor. Hukuki bir yargılama yok. Bu hukuk dışılığın görünür kılınması bizim için kıymetli” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Ulusal ve uluslararası meslek örgütleri: Evrensel'in yanındayız

SONRAKİ HABER

TTB MK Üyesi Prof. Akkurt: Toplumun %60-70’i aşılanmalı ama hâlâ belirsizlik sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa