13 Ocak 2021 10:25

TTB MK Üyesi Prof. Akkurt: Toplumun %60-70’i aşılanmalı ama hâlâ belirsizlik sürüyor

TTB Merkez Konsey Üyesi Prof. Dr. İbrahim Akkurt, toplumun yüzde 60-70’inin aşılanması gerektiğini, bunun için gerekli olan 130 milyon doz aşının bir an önce temin edilmesi gerektiğini söyledi.

Koronavirüs aşısı | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Meltem AKYOL
İstanbul

Aşı konusunda sorular da kaygılar da büyüyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Prof. Dr. İbrahim Akkurt, aşı tartışmalarına ilişkin sorularımıza yanıt verdi. Aşının etkinliğinden güvenilirliğine kadar pek çok noktada değerlendirmelerde bulunan Akkurt, mayıs-haziran aylarına gelmeden toplumun yüzde 60-70’inin aşılanması gerektiğine dikkat çekti. Akkurt, bunun için gerekli olan 130 milyon doz aşının bir an önce temin edilerek aşılamaya başlanması gerektiği çağrısı yaptı.

AŞIDA BELİRSİZLİK SÜRÜYOR

Salgına karşı aşılama çeşitli ülkelerde başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk koronavirüs aşılarının yarın ya da cuma günü yapılmaya başlanacağını söyledi, ancak Türkiye’de pek çok nokta hâlâ belirsizliğini koruyor. Çin’den gelen KoronaVac aşısının FAZ 3 aşamasının sonuçları henüz açıklanmadı. Üstüne Endonezya'da yüzde 65,3, Türkiye'de yüzde 91,2 olarak açıklanan Çin aşısının etkinlik oranının Brezilya’da yüzde 50,38 olması kaygıları daha da arttırdı. Peki vatandaşlar ne yapmalı, hangi açıklamaya güvenmeli? Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Prof. Dr. İbrahim Akkurt, aşı tartışmalarına ilişkin sorularımıza yanıt verdi.

FAZ 3 AÇIKLANMADI, NE OLACAK?

Çin aşısı ne kadar güvenli tartışması başından beri yapılıyor, faz 3 sonuçları da açıklanmayınca sorular arttı, kaygılar büyüdü. Olağanüstü bir süreçten geçtiğimizi hatırlatarak bu konudaki tartışmalara ilişkin konuşan Profesör Akkurt “Bir kere faz 1 ve faz 2 çalışmaları bile normal koşullarda yıllar alan çalışmalar. Olayın aciliyeti nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü bir takım hızlandırma kriterleri koydu ve elimizdeki Çin aşısı da dahil olmak üzere 10’a yakın aşı bunları yerine getirdi. Faz 3 daha fazla sayıda insanı içerecek olan istatistiki bir değerlendirmeye olanak sağlayan bir aşama. Zaten güvenilir olmayan faz 3’e geçemiyor. Şu anda faz 3 geçmiş olanların hepsi güvenilir” ifadelerini kullandı.

Dolayısıyla güvenilirlikten ziyade aşıların etkinliği konusunda bir tartışma sürdüğünü belirten Akkurt, “Zaten şu anda dünyada uygulanan Kovid aşılarının hiçbiri klasik anlamda bilinen faz 3 aşamasını bitirmediler. Acil kullanım onayını almaya yetecek kadar bir sayıya ulaşınca bir ön verilerini yayınladılar. Biz de uygulanacak olan aşı da aynısını yaptı. Burada özellikle bilinçli mi bilinçsiz mi bilmiyorum ama kafa karıştırıcı bir süreç işliyor” dedi.

BREZİLYA SONUÇLARI NE SÖYLÜYOR?

Peki aşının etkinliği konusunda Brezilya’dan gelen yüzde 50,38 rakamı? Bu rakama ilişkin detayları paylaşan Akkurt “Brezilya'dan verilen bilgilerde kafa karıştırıcı bilgiler fazla gibi görünüyor. Şöyle bir detaylandırırsak 10 bin civarında aşı yapılmış, bunun 4 bin 653’ü aşı grubu, 4 bin 599'u da plasebo olmak üzere. Oradaki veriler kafa karıştırıcı gibi görünse de özünde bu aşı tipi, hastalığın ağır geçmesini önlüyor. Yani aşı gurubunda hiç çok ağır geçiren yokken, plasebo grubunda yalnızca 7 kişi var. Yani ağır geçirmeyi önlemede yüzde 100’lük bir etki var. Orta ağır geçirmede ise yine aşı grubunda 7 vaka varken, plaseboda 31 vaka var. Yani aşı orta ağır geçirmeyi de yüzde 78 oranında önlüyor. Çok hafif yani ayakta geçirmeye gelince, ki bu yüzde 50’lik rakam orada ortaya çıkıyor, aşı grubunda 86, plaseboda 167 kişi var. Özetle aşı ağır geçirmeyi yüzde yüz, orta ağır geçirmeyi yüzde 78 önlüyor, o yüzde 50 hafif, yani ayakta geçirme verisi.  Totaline baktığımızda Dünya Sağlık Örgütünün de belirlediği yüzde 50 sınırının çok çok üstünde” diye konuştu.

AŞI OLMALI MIYIZ?

Aşı henüz gelmese de en çok sorulan soru aşı olmalı mıyız sorusu. Profesör Akkurt bu soruya kendisi üzerinden örnek vererek yanıt veriyor: “30 yıllık hekimim. 7 ay önce Kovid geçirmiş bir sağlık çalışanıyım, gelen her hastanın Kovid olup olmadığını bilmiyorum, riski altındayım. Ben bu aşıyı kendi adıma sıram geldiğinde olacağım. Çevremdekilere de olmalarını öneriyorum.”

HASTANELER HAZIR MI?

Peki hazırlıklar tamam mı? Bu soruya yanıtı şu oluyor Akkurt’un: “Ben küçük bir hastanede çalışıyorum, orada aşı odaları hazırlanıyor. Sadece bizde değil, özel hastaneler dahil tüm hastanelerin hazırlık yapması konusunda bakanlığın bu konuda genelgesi var. Saklama koşullarına gelince, şu anda aldığımız aşıların saklama koşulları bizim altyapımızdaki saklama zincirimize uygun. Sağlık Bakanı iller arasında taşıma yapılması için soğuk zinciri muhafaza edecek, dışarıdan gelen ısıyı denetleyecek araçlar ayarlandığını söyledi. MHRS üzerinden işte 80-70 60'dan başlayarak ve risk gruplarından, aşılamanın başlayacağını söylüyorlar. Bizim yetkililerin söyledikleri dışında ne yazık ki bu konuda herhangi bir bilgimiz yok. Umarım en azından bu konuda doğru bilgi veriyorlardır.”

“TEDBİRLERİ KALDIRACAĞIZ” AÇIKLAMALARI TEHLİKELİ

Aşı olmalıyız sorusunu geçtik de ortaya henüz aşı yok. Yarın ya da cuma günü başlanacağı söyleniyor ama daha aşılama başlamadan Cumhurbaşkanı vaka sayısının azalmasından sonra tedbirleri kademeli olarak kaldıracaklarını söyledi. Peki aşı başladı diyelim, biz hemen bugünden yarına sonuçlarını görecek miyiz?  “Bunlar çok tehlikeli söylemler” diyerek açıklamaları değerlendiren Akkurt uyarıyor: “Bu, aşılamaya yarın başlasak bile hemen bir gün sonra geçecek bir olay değil. Şu anda toplumun yüzde 60-70’i aşılansa bile en az bir 7 aylık sürece ihtiyacımız var. Yani bunu yapamazsak seneye bu zamanlar da rahat olamayız.”

NE YAPILMALI?

Bu konuda Akkurt’un önerileri açık ve net: “Şu anda pandemiyi baskı altına almanın iki yolu var. Birincisi tam kapanma maalesef bilinen nedenlerle bunu yerine getirmediler ikincisi kişisel bağışıklığı ve toplum bağışıklığını kontrol altına almak, aşılamak yani. Ama şu tek başına benim gibi sağlık çalışanlarının ya da işte medyada gördüğümüz gibi Alişan gibi ünlülerin aşı olması değil. Toplumun en az yüzde 60-70’inden fazlasının aşılanması gerekir ki toplum bağışıklığı sağlanabilsin. Ve bunun da en geç mayıs-hazirana gelmeden tamamlanması gerekiyor. Bu da en az 120-130 milyon doz aşı demektir. Şimdi 3 milyon doz gelen aşı var, ne yapıp edip geride kalan 47 milyon dozu hemen getirtilmeli. Etkinliği kanıtlanmış diğer aşılardan, nisan ayından beri üyesi olmamız gereken Dünya Sağlık Örgütünün aşı planlama grubundaki 2 milyar doz aşıdan getirtilmeli. Ama öyle 300 bin bundan, 200 bin diğerinden değil. Bir an evvel 120-130 milyon doz aşı tedarik edilmeli ve aşılamaya bir an önce başlanmalı.”

ÖNCEKİ HABER

Dr. Şeyhmus Gökalp’in iyi hekimliğinin tanığıyız

SONRAKİ HABER

Dr. Zeynep Gönen ile ABD üzerine: Polis şiddetini belirleyen sokakta kimin olduğu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa