Pendikli işçiler: Elimize geçen üç kuruş, zamları bile karşılamıyor
Yüksek enflasyon karşısında işçilerin yoksulluğu derinleşiyor. İşçiler, “Markete gidiyorum her şey ateş pahası, asgari ücrete zam geldi diye sevindik ama sevincimiz kursağımızda" diyor.
Fotoğraf: Pixabay
Halis KAR
Pınar YAVUZ
İstanbul
İstanbul Pendik’te görüştüğümüz çeşitli iş kollarından işçiler, gün geçtikçe daha fazla yoksullaştıklarını söylüyor. Temel tüketim maddelerine gelen zamların asgari ücrete yapılan zammı erittiğini ifade eden işçiler bir yandan da işsizlik korkusuyla kendilerine dayatılan zor koşullarda yaşamak zorunda kaldıklarını söylüyor.
Tekstil İşçisi Ayşe uzun bir süre işsiz kaldığını anlatıyor. “Bu sebeple krizi iliklerime kadar hissettim” diyen Ayşe şöyle devam ediyor: “Aldığım işsizlik ödeneği ile evin temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadım. Pandemiden dolayı bütün iş kapıları yüzüme kapandı. Uzun bir süre iş aradım ama nereye gittiysem ‘İş yok’ ya da ‘Biz seni ararız’ yanıtlarını aldım. Baktım olacak gibi değil hiç anlamadığım sektörde çalışmak zorunda kaldım. İşi bilmediğimden ve ihtiyacım olduğu için bütün şartlara razı oldum, şimdi asgari ücretle çalışıyorum.”
Fazla mesaiye kalarak geçinmeye çalıştığını ifade eden Ayşe, “Elime üç kuruş geçiyor, markete gidiyorum her şey ateş pahası, asgari ücrete zam geldi diye sevindik ama sevincimiz kursağımızda kaldı, çünkü her şeye zam geldi” dedi.
“BAKANLAR BİR AY GEÇİNEMEZ BU ÜCRETLE”
Bir başka tekstil işçisi de her şeyden kısmak zorunda kaldıklarını, buna rağmen geçinemediklerini söylüyor. Birçok işçiyi işsizlik korkusunun sardığını dile getiren işçi, “Pandemiyi bahane eden patronlar, ücretsiz izin uygulamasını dayatıyor. İşsizlik korkusundan psikolojimiz bozuldu neredeyse. Patronlar en ufak sebepten işten çıkarabiliyorlar yasağa rağmen. Çünkü dışarda bekleyen ve daha düşük ücrete çalıştırabileceği binlerce işçi var” diyor.
Bir yandan da hayat pahalılığının artarak sürdüğünü ifade eden işçi, “Mesela mayıs-haziran aylarında 10 liraya aldığın yumurtayı artık 25 liraya alıyorsun. Faturalar, giyim gibi birçok şeyde görüyoruz bu artışı. Rakamlarla oynayıp enflasyonu düşük gösteriyorlar ama gerçek enflasyon cebimize yansıyandır, bizler bunun farkındayız. Bu asgari ücret ile nasıl geçinebilinir ki? Bakanlar bir ay geçinmeye çalışsınlar, geçinebilir bir ücret olmadığını o zaman anlayacaklardır” diyor.
“VERGİ KESİNTİLERİ ZORUMA GİDİYOR”
Kurtköy Velibaba Sanayi Sitesinde çalışan Nasır da sürekli gelen zamlar karşısında ücretlerinin eridiğini söylüyor. Gelir vergisi kesintilerine de tepki gösteren Nasır şunları söylüyor: “Maaş yetmezken bir de vergi kesilmesi çok zoruma gidiyor. Hükümet dün ‘Yastık altındaki dolar ve altınları bozdurursun’ diyordu. Benim de çevremdeki işçilerin de yastık altında TL’leri bile yok. İşçi asgari ücret alıyor, 1200 lira kira veriyor. Nasıl geçiniyor bu işçi akıl alıyor mu?”
Emeklerinin karşılığını alamadıklarını belirten Nasır, “Pazarlar bizim gibi dar gelirli olanlar için bir alternatif. Ama orada da fiyatlar artıyor. Daha fazla yoksullaşıyoruz. Uzun zamandan beri kilo ile alışveriş dönemini bitirdik. Artık taneyle, sırayla alıyoruz meyve ve sebzeyi. Mesela portakal alıyorsak o hafta elma alamıyoruz, diğer hafta başka bir meyveyi eksik alıyoruz. Her krizde olduğu gibi gözden çıkartılan biz isçiler oluyoruz. Ama bunların üstesinden de örgütlülükle gelebiliriz” diyor.
