16 Ocak 2021 12:33

Aydın Valiliği 80 belediye işçisini güvenlik soruşturması bahanesiyle işten attı

Aydın Büyükşehir, Efeler ve Germencik Belediyesinde çalışan toplam 80 işçi işten atıldı. Evrensel’e konuşan işçiler, keyfi ve tamamen hukuksuz bir karar olduğunu söyledi.

Fotoğraf: Google Maps

Paylaş

Doğukan DOĞAN
Aydın

Aydın Valiliği tarafından Aydın Büyükşehir Belediyesi, Efeler ve Germencik Belediyelerine gönderilen yazıda isimleri bildirilen işçilerin yapılan güvenlik soruşturması sonucu kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmalarının yasaklandığını ve işten çıkarılması gerektiği tebliğ edildi.

Aydın Büyükşehir Belediyesinde 34, Efeler Belediyesinde 25, Germencik Belediyesinde 21 olmak üzere toplam 80 işçinin işine yüz kızartıcı suç nedeni olarak bilinen Kod-29 maddesiyle son verildi.

Konu ile ilgili Evrensel’e konuşan işçiler, keyfi ve tamamen hukuksuz bir karar olduğunu söyleyerek, bu karara karşı mücadele edeceklerini dile getirdi.

“NEYLE İLGİLİ SUÇLANDIĞIMIZI BİLMEDEN İŞSİZ KALDIK”

Efeler Belediyesinde çalışan bir işçi, belediyen çağırılarak valiliğin güvenlik soruşturmasından dolayı işe son verildiğini sözlü tebliğ yapıldığını aktardı. İşten atılma gerekçelerinin ne olduğunu öğrenemediklerini ifade eden işçi, gerekçesini öğrenmek ve işe iade için dava açacaklarını söyledi.

“Ne ile ilgili suçlandığımızı bilmeden işsiz kaldık” diyen başka bir işçi de “Tamamıyla hukuksuz ve keyfi bir durum ile karşı karşıya kaldık. Arkadaşlarımızın hiçbiri ne ile suçlandıklarını dahi bilmiyor. Ellerinde mahkeme kararı olmadan, delil olmadan, kanıt olmadan işsizliğe mahkum etmek istiyorlar. İşten çıkarılan arkadaşlarla genellikle ortak noktamız iktidarın politikalarına muhalif olan kişiler olmamız” dedi.  

“SENDİKA YANIMIZDA YER ALMADI”

Üç belediyedeki işçilerin hepsinin Belediye-İş sendikasına üye olduğunu belirten başka bir işçi, “Kararı duyunca arkadaşlarla birlikte sendika binasına gittik. Şube başkanı ile görüşmek istedik ama görüşemedik. Diğer sendika yöneticilerine durumu izah edip sendikanın üyelerinin yanında yer alması gerektiğini söyledik. Sendika yetkilileri ‘Biz hiçbir şey yapamayız’ dediler. ‘Gidin dava’ açın demekle yetindi. Bizde bu duruma tepki gösterdik. Aidat almaya gelince sendikamız oluyor ama onlarca üyesine karşı hukuksuzluk yapılıp işten çıkarılınca elimizden bir şey gelmiyor diyor. Şube başkanı arayıp geçmiş olsun demeye bile korkuyor. Böyle sendikacılık mı olur? İşten atılan 3 arkadaş aynı zamanda iş yerinde sendika temsilcisi” diyerek sendikanın tutumunu eleştirdi.

“EVİME NASIL EKMEK GÖTÜRECEĞİM?​”

Hakkında açılan dava, soruşturma veya kovuşturma olmadığını ifade eden Aydın Büyükşehir Belediyesinde çalışan bir işçi de “Kürt kimliğimin olması bu soruşturmada güvenlik sorunu olarak görülüyor. Alenen bir hukuksuzluk ve tek adam rejiminin kayyumcu zihniyeti. Bu kriz ve pandemi döneminde işsiz kaldım, evime nasıl ekmek götüreceğim? Çıkışımızı Kod-29’dan yani yüz kızartıcı suçtan yaptılar. Nasıl, nerede iş bulacağım? Bu yapılan hukuksuzluğa karşı hepimizin ortak mücadele vermesi lazım” diye konuştu.  

Belediye emekçisi bir kadın işçi ise “Ben bu işe güvendim ve uzun zamandır şiddet gördüğüm eşimden boşanma kararı aldım. Ayrı eve çıktım ve kendi başıma ayakta kalmaya çalışıyorum. Ancak işten çıkarıldığım için nasıl geçineceğimi bilmiyorum” dedi.

“BU HUKUKSUZLUKTAN BİR AN EVVEL GERİ DÖNÜLSÜN”

Atılan diğer bir belediye işçisi de “Evliliğim henüz bir yılını doldurmadı. Zaten aldığım maaş eve aldığım eşyaların taksitlerine gidiyordu. Evi tek başıma geçindiriyorum ve bankalara borcum var. Pandemi sürecinde işsiz kaldık ve  Kod- 29’dan dolayı şu an herhangi bir yerde çalışma şansımızda yok. Ne yapacağım konusunda bir fikrim yok. Bu hukuksuzluktan bir an evvel geri dönülmesini istiyoruz” diye ekledi.  

“SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”

“Hakkımda açılan bir tane dava ve soruşturma yok. Güvenlik soruşturması bahanesi ile bizi işimizden edenler yetmediği gibi adımızı Kod-29 ile lekelemek istiyor” diyen başka bir işçi ise şöyle konuştu: “Yüz kızartıcı suçu biz değil bu hukuksuz kararı alanlar işliyor. Atılan işçi arkadaşlara baktığımız zaman ya inancı ya da kimliği tarafından fişlenerek bu işlemin yapıldığını görüyoruz. Ben alevi bir gencim ve hakkımda yapılan bu güvenlik soruşturmasının inancımdan ötürü olduğunu net bir şekilde söyleyebilirim. Ben dahil hiçbir arkadaşımız bu hukuksuz iktidarın uygulamalarına biat etmeyeceğiz ve sonuna kadar mücadele edeceğiz.”

“İŞTEN ATILMAMIZ OHAL’İN FİİLİ OLARAK DEVAM ETTİĞİNİ GÖSTERİYOR”

Bu yapılan uygulamanın sadece kendilerine değil, iktidara muhalif bütün kesimlere bir göz dağı verilmek istendiğini belirten atılan bir diğer işçi de “OHAL döneminde yün binlerce emekçi haksız gerekçelerle KHK’larla işten atıldı. Bugün bize yapılan bu uygulama OHAL’in fiili olarak devam ettiğini gösteriyor. Kod-29 yüz kızartıcı bir suç olarak anılan madde, eğer sen bunu iddia ediyorsan ispatlamakla yükümlüsün. Biz değil sen bunu ispatlayacaksın. Sendika bir açıklama yapma zahmetini bile görmüyor böyle bir anlayış mı olur? Bu hukuksuzluğa karşı herkesin ses vermesi gerekiyor.”

“İŞTEN ATMA KARARINI ALAN BİZ DEĞİLİZ”

Konu ile ilgili görüştüğümüz Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay, durumu 12 Eylül sonrası döneme benzettiğini söyleyerek, “Komisyon bir çalışma yaparak karar vermiş fakat kararın numarası dışında, içeriğine dair herhangi bir şey elimizde yok. Dolayısıyla valiliğin neden böyle bir karar verdiğine dair fikir üretebileceğimiz bir durum da yok. 12 Eylül sonrasında sadece ‘sakıncalı’ ibaresiyle sorgusuz sualsiz işten alımlar yapılırdı. Bugün yaşanan olay da bunu andırıyor” dedi.

Kararı belediyenin vermediğini belirten Atay, “İşten ayrılmak zorunda kalan arkadaşlarımızın bir kısmı ekonomik olarak cidden çok zor durumda. Arkadaşlarımız iş mahkemesinde görülmek üzere Efeler Belediyesi’ne dava açıyorlar fakat esasında bu davanın idare mahkemesinde görülmesi gerekiyor. Çünkü işten atma kararını alan biz değiliz valiliktir. Bütün bu süreç boyunca mağdur edilen arkadaşlarımızın yanında olacağız” diye konuştu.

“İŞTEN ÇIKARILDIKLARINA DAİR TEK BİR BİLGİ ALAMIYORUZ”

İşçilerin Belediye-İş sendikasına yönelik tepkilerini sorduğumuz Belediye-İş Sendikası Aydın Şube Başkanı Hidayet Yaman da durumun kabul edilemez olduğunu belirtti. Yaman, “Valiliğin yapmış olduğu bu iş tam anlamıyla bir muamma. Arkadaşlarımız herhangi bir olaya karışmış insanlar değiller. Bir tane bile davaları yok. Arkadaşlarımızın neden işten çıkarıldıklarına dair tek bir bilgi alamıyoruz. Sadece Aydın’da ve ilçelerinde değil İzmir’de de aynı olay yaşandı ve bu belediyeler CHP’li belediyeler. Dolayısıyla başka şeyler düşünmemize sebep oluyor bu durum. Fakat biz bir hukuk devletiysek eğer nihayetinde bu sorunun çözüleceğine inanıyorum” dedi.

SENDİKA İŞÇİLER İLE İLGİLENMEDİĞİ İDDİALARINI REDDETTİ

Sendikanın işçiler ile ilgilenmediği iddialarını reddeden Yaman, “İşçi arkadaşlar sendikamıza gelip benimle görüşmek istemişler fakat ben o gün diğer bölgelerdeki işçi arkadaşlarla görüşmeye gittiğim için sendika binamızda değildim. Sendikamızın açılış ve kapanış saatleri bellidir. İstedikleri zaman gelebilirler. Biz sendika olarak arkadaşlarımıza avukat desteği sağladık. Süreç ile ilgili bilgilendirmeyi de arkadaşlarımıza yapacağız. Burada sadece bize değil muhalefet partilerine de iş düşüyor. Milletvekillerimiz de konuyla ilgilenmekte” diye konuştu.

“BU BİR OHAL UYGULAMA KOMİSYONUDUR”

Durumu Evrensel’e değerlendiren CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, “Yaptığımız araştırma neticesinde öğrendik ki, soruşturma kararları sadece kişilerin yada yakınlarının muhalif düşüncelerine dayanıyor. Hatta bir kişinin babasının sendikalı olması nedeniyle güvenlik soruşturmasının olumsuz geldiğini öğrendik. Valilik tarafından bir komisyon oluşturularak CHP’li Belediye çalışanlarına yönelik bu uygulama kabul edilemez. Bu bir OHAL uygulama komisyonudur. Yıllardır çalışan emekçilerin sırf muhalif olmaları nedeniyle ekmekleri ellerinden hukuka aykırı olarak alınmaktadır” dedi.

“BU UYGULAMA OHAL DÖNEMİNİN DEVAM ETTİĞİNİ GÖSTERİYOR”

“Her şeyde olduğu gibi güvenlik soruşturması uygulaması da AKP’nin kendi çıkarları için kullandığı bir sopa. AKP’ye muhalif olan yurttaşlar bu uygulamayla fişleniyor, kamuda çalışmaları engelleniyor. Ve tabi ki AKP bunu yaparken Anayasa’yı da ihlal ediyor.

Kısaca suç yok ama ceza var. Anayasal haklar var ama karşısında da AKP’nin düşman hukuku var” diyen Bülbül bu uygulamanın OHAL döneminin devam ettiğini gösterdiğini söyledi.

ÖNCEKİ HABER

Cumhurbaşkanlığı 2021 yılı yatırım programında yol, köprü projelerine 'aslan payı'

SONRAKİ HABER

İş güvenliği uzmanları sendikayı konuştu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa