Jeremy Corbyn yeni bir hareket başlattı: Barış ve Adalet Projesi
İngiltere’de İşçi Partisine 5 yıl liderlik yaptıktan sonra istifa etmek zorunda kalan İşçi Partisi "Sol Kanat" milletvekili Jeremy Corbyn, yeni bir politik hareket başlattı.
Fotoğraf, Barış ve Adalet Projesinin duyurulduğu canlı yayından alınmıştır
Arif BEKTAŞ
Londra
İngiltere’de İşçi Partisine 5 yıllık liderlik yaptıktan sonra, katıldığı ikinci genel seçimleri de kaybetmesinin ardından istifa etmek zorunda kalan İşçi Partisi “Sol Kanat” milletvekili Jeremy Corbyn, yeni bir politik hareket başlattı. Parti içinde yetkileri dondurularak hakkında çeşitli soruşturmalar açılan Corbyn, Barış ve Adalet Projesi adını verdiği hareketi, sosyal medya üzerinden yapılan bir toplantı ile kamuoyuna duyurdu.
On binlerce kişinin izlediği açılışta Jeremy Corbyn’in yanı sıra Noam Chomsky, Yanis Varoufakis, Len McCluskey, Ronnie Kasrils, Zarah Sultana ve Scarlett Westbrook birer konuşma yaptı. Türkiye Halklarıyla Dayanışma Kampanyası (SPOT) Sözcüsü ve Londlar Kamarası üyesi Christine Blower’in yönettiği toplantıya yönetmen Ken Loach da bir mesaj göndererek destek verdi. Loach, bu kareketin, dünyadaki karanlığa ışık tutacak bir hareket olacağını söyledi.
“BİZİM FARKIMIZ ÇOĞUNLUĞU OLUŞTURMAMIZDIR"
Yerel ve ulusal hareketleri birleştirerek, uluslararası mücadelelerle de bağlantı halinde halkların barış ve adalet içinde yaşamalarını hedeflediklerini söyleyerek konuşmasına başlayan Jeremy Corbyn, dört temel konuda mücadeleyi yükselteceklerini söyledi. “Bizim farkımız çoğunluğu oluşturmamızdır” diyen Corbyn, dünyadaki adaletsizlikleri anlattı.
Çevre politikası, ekonomide güvence, uluslararası adalet ve demokratik toplum alanlarındaki tüm mücadele gruplarını bünyesinde toplamak istediğini söyleyen Corbyn, azınlığın çıkarları için adeta tek ses halinde yayın yapan medyaya da yüklendi. Çoğunluğun seslerinin duyulmasını istediklerini ve bu alanda da adalet mücadelesini yükselteceklerini ifade eden Corbyn, halkın gücünü birleştirmenin önemine değindi.
Açılış toplantısının en sonunda tekrar söz alan Corbyn, “84-85 maden işçilerinin direnişi ve çelik işçilerinin adalet mücadelesi bizim için yol göstericidir” dedi.
Dünyada yaşanan adaletsizlikler, Yemen’de yaşanan insanlık suçları, savaşlar ve salgında halklara yapılan adaletsizliklere karşı da bir ses olacaklarını ifade eden Corbyn, savaş madurları ve mültecilere de destek olmak için mücadele edeceklerini söyledi.
CHOMSKY: ZENGİNLERİN KEYFİ SEFASI İÇİN ÇOĞUNLUK SEFALETE SÜRÜKLENDİ
Çevre ve nükleer silahlanmaya değinen Noam Chomsky ise, bir kaç iyi haberin olduğunu ve bunun da, çevre sorunlarına ilişkin Birleşmiş Milletler’de 122 ülkenin imza attığı anlaşmanın hayata geçmesi olduğunu söyledi. Zenginlerin keyfi sefası için tüm dünyada büyük bir çoğunluğun sefalete sürüklendiğini söyleyen Chomsky, dünyanın böyle tahrip edilmesinin devam etmesi durumunda yeni salgınların ortaya çıkabileceğini de sözlerine ekledi.
Chomsky, bütün bu sorunların ortadan kaldırılması için, merkezinde insanlığın olduğu uluslararası dayanışma ile mümkün olabileceğini söyleyerek, Corbyn’in barış ve adalete yönelik verdiği mücadelenin herkese yol gösterdiğini belirtti.
LEN MCCLUSKEY: BARIŞ VE ADALET'E BİR DE UMUDU EKLEYELİM
Birleşik Krallık’ın 1,4 milyon üyesi ile en büyük sendikası olan kamu sendikası UNITE Genel Sekreteri Len McCluskey de konuşmasında, “Bu iki kelime (Barış ve Adalet) çok önemli ama buna bir de Umut’u eklememiz gerektir” dedi. McCluskey, Buna ihtiyaç olduğunu ve umut olmadan başarıya ulaşmanın zor olacağını söyleyerek herkesi bu mücadeleye destek olmaya çağırdı.
Jeremy Corbyn ve arkadaşlarına İşçi Partisi içinde büyük haksızlıkların olduğunu ve bu haksızlıklara karşı mücadeleden de vazgeçmeyeceklerini söyleyen McCluskey, “Eğer Corbyn iktidar olsaydı, belki salgından kaçamazdık ama, halkın sağlığı öncelik olacaktı” dedi.
Nelson Mandela döneminde bakanlık yapan Ronnie Kasrils da etkinliğe katılarak bir konuşma yaptı. Corbyn’in başlattığı hareketin tüm dünyada ilgi göreceğine inanığını söyleyen eski bakan, dünyanın yüzde 1 en zenginin, dünya nüfusunun yarısı kadar serveti elinde bulundurduğuna dikkat çekti. Hindistan’daki 250 milyon işçinin grevine de değinen Kasrils, sosyal hareketlerin kol kola girerek ortak bir mücadelenin örülmesi gerektiğini söyledi.
YANİS VAROUFAKİS: KAPİTALİZMİN TEMELLERİNİ SARSMALIYIZ
Yunanistan’da Syriza iktidarının ilk maliye bakanı olan Yanis Varoufakis de etkinlikte konuşma yapanlar arasındaydı. Varoufakis, bütün mücadelelere rağmen yüzde 3-4 oy oranından yüzde 60’lara geldiklerini fakat 2015’te yenildiklerine vurgu yaparak, barış ve adaletle yetinmeden daha ileri hedefler koymak gerektiğini söyledi. Eski maliye bakanı, demokrasinin yenilmediğini, çünkü hiç demokrasinin gelmediğini de belirterek, bankacılık sistemini ve kapitalizmin temellerinin sarsılması gerektiğini ifade etti.
Corbyn ve McDonnell’ın parti içinde liderliğe seçilerek oligarklar için tehdit haline geldiklerini ve bu yüzden çok yönlü bir saldırıya uğradıklarını belirten Varoufakis, Corbyn hareketine destek vereceğini ve uluslararası dayanışmaya katkı sunacağını söyledi.
ZARAH SULTANA: SOSYALİZME İHTİYAÇ VAR
12 Aralık 2019 tarihinde yapılan genel seçimlerde, Jeremy Corbyn’in liderliği döneminde İşçi Partisi Coventry milletvekili seçilen 27 yaşındaki politikacı, “Dünyanın bu hale gelmesininin nedeni kokuşmuş iktidarlardır. Özelleştirmelere son vermeliyiz. Her şek kamu malı olmalı. Öyle bir ülke inşa etmeliyiz ki; sağlıkçı, öğretmen, postacı, tüm işçilere önem veren ve onların iktidarda olduğu bir ülke yaratmalıyız. Bizim sosyalizme ihtiyacımız var” dedi.
Toplantının bir diğer konuşmacısı da, bir kaç yıl önce bütün dünyada başlayan çevre tahribatlarına karşı mücadelenin Birleşik Krallık’ta örgütlenmesinin başını çeken 16 yaşındaki Scarlett Westbrook idi. Westbrook, dünyanın gidişatının daha büyük felaketlere yol açacağını belirterek, bunun bir tesadüf olmadığını ve sebebinin kapitalizm olduğunu söyledi. Gençliğe çağrıda bulunan genç aktivist, “Birlikte kapitalizme ve yarattığı felaketlere karşı mücadele edebiliriz” dedi.
Jeremy Corbyn’in liderliğinde başlatılan Barış ve Adalet Projesi’ne çok sayıda sendika, yerel örgütler, politikacılar, sanatçılar ve yazarlar destek veriyor. Corbyn yaptığı çağrıda, her mahalle, her şehir ve ülkenin her köşesinde oluşturulan mücadele kampanyalarını Barış ve Adalet Projesi’nde birleşmeye çağırdı.