Buca'nın tek devlet hastanesi kapatıldıktan sonra sahra hastanesi için adım atılmadı
İzmir’in 550 bin nüfuslu ilçesi Buca’da depremde hasar gördüğü için kapatılan tek devlet hastanesinin yerine hükümetin sözünü verdiği sahra hastanesi için hâlâ adım atılmadı.
Arşiv |Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi | Fotoğraf: Evrensel
Kenan ÇETİN
İzmir
İzmir’in 550 bin nüfuslu en büyük ilçesi olan Buca’da tek kamu hastanesi olarak hizmet veren Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi, İzmir depreminde hasar görmesi üzerine kapatıldı. İlçede devlet hastanesi bulunmaması halkın sağlık hizmetlerine erişmesinde önemli sorunlara neden oluyor.
2018’de depreme dayanıklı olmadığı için tahliye edilmesi tavsiye edilen 406 yataklı Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesinin ana binası, 30 Ekim 2020’de yaşanan depremin ardından tahliye edildi. Ancak depremden 2 yıl önce yapılan uyarı dikkate alınmadığı için gerekli hazırlıklar yapılmamıştı. Hastane ana binasının kapatılmasının ardından bugün sadece bazı poliklinikler ve prefabrik binada bulunan acil servis düşük kapasite ile hizmet veriyor. Bucalılarla hastanenin kapatılmasını ve yaşadıkları sorunları konuştuk.
HÜKÜMET HASTANE SÖZÜNÜ TUTMADI
Buca’da yaşayan 67 yaşındaki Emekli Kazım Atak, şeker hastası. 10 gün önce sol kalçasında bir uyuşma yaşadığını ifade eden Atak, randevu alamadığını söyledi. Atak, “Gelip normal sıradan randevu vermiyorlar, 182’den alamıyorum. Bana Bozyaka Hastanesinden sıra veriyorlar. Ben buraya zor geliyorum, oraya nasıl gideyim?” diye sordu. Eşinin de hasta olduğunu ifade eden Atak, “Yeterince sağlık hizmeti alamıyoruz. Deprem olduğunda bakan bize ‘3 ay içinde hastane yapacağız’ dedi ama bir şey yapmadılar. Ben zaten verdikleri bu söze inanmamıştım” dedi.
‘İSTEDİĞİM ZAMAN RANDEVU ALAMIYORUM’
Deprem sonrası Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesinin yanı sıra hastane bahçesindeki Alsancak Diş Hastanesine bağlı diş polikliniklerinin de kapatıldığını söyleyen 69 yaşındaki Emekli Meliha, polikliniklerin kapatılmasının mağduriyet yarattığını dile getirdi. Acilen içinde diş polikliniklerinin de olduğu yeni bir hastane yapılmasını isteyen Meliha, “Randevusuz hastaya bakmıyorlar. İstediğim zaman randevu alamıyorum. On beş gün ya da bir ay sonraya randevu veriyorlar. Böyle olunca da tedavilerim aksıyor” diye konuştu.
‘ÖZELE GİDECEK KADAR PARAM YOK’
29 yaşındaki İşçi Birol Bağcı ise hastanelerin yetersizliği nedeniyle sorunlar yaşadığını anlattı. Muayene için randevu alabildiğini ama ultrason çekimi için ileri tarihe gün verildiğini söyleyen Bağcı, “Polikliniklerde sınırlı bir hizmet veriliyor. İşyerinden her zaman izin alamıyorum” dedi. Bağcı, “Parası olan özel hastanelere gidiyor. Benim özel hastanelere gidecek kadar param yok. Oralardaki alınan ücretlerin de çok arttığını söylüyorlar. Ben tüm sağlık hizmetlerinin bir arada verildiği yeni bir hastanenin yapılmasını istiyorum. Bize bu konuda verilen sözler tutulsun” dedi.
‘SAĞLIKÇILARIN MAĞDURİYETİ ARTTI’
SES İşyeri Temsilcisi Gülfidan Yıldırım da hastanenin hizmete kapanmasıyla başta sağlık hizmeti alan insanların, sağlık emekçilerinin, çevredeki eczane ve medikal gibi işyerlerinin bundan olumsuz etkilendiğini söyledi.
Sağlık emekçilerinin pandemide artan iş yüklerinin üstüne bir de işyerlerinin kapanmasından dolayı daha fazla sorunla karşılaştığını dile getiren Yıldırım, “Çalışma alanımız dışında farklı alanlarda görevlendirildik. Bu durum bizi yıprattı, motivasyonumuz düştü ve mağduriyetimizin artmasına neden oldu. Biz sağlık çalışanlarının da insan olduğu unutuldu. Bizler yeni hastanemizin hemen yapılmasını ve Sağlık Bakanlığınca sözü verilen sahra hastanesinin acilen hizmete açılmasını istiyoruz” dedi.
‘HASTANE AÇILMAZSA ECZANELER KAPANIR’
İzmir Eczacı Odası 1. Bölge Temsilcisi Eczacı Necdet Süne ise hastane önündeki eczaneler ve Buca’daki toplam 150 eczanenin bu hastanemizden gelen reçetelerle ayakta durduğunu söyledi. Hastanenin kapanmasıyla aldıkları ilaç ve sağlık malzemelerini satamadıklarını ifade eden Süne, kullanım süreleri dolan bazı ilaçların eczanelerin elinde kaldığına dikkat çekti.
Yeni hastane hemen hizmete girmezse bazı eczanelerin kapanacağına dikkat çeken Necdet Süne, bazılarının ise daha az personelle işlerini yürütmek zorunda kalacağını ifade etti. “Bizlerin mağduriyetinin yanında asıl mağduriyeti Buca halkı yaşıyor” diyen Süne, devlet hastanesinde tedavi olanların yüzde 90’ının ekonomik olarak yoksulluk içerisinde olduğunu ifade etti. Süne, “Bunların özel hastanelere gitme gibi güçleri de yok. Bizler buraya eğitim araştırma statüsünde tüm hizmetlerin verildiği modern bir hastanenin yapılmasının acil ihtiyaç olduğunu söylüyoruz. Önceki hastanenin tüm makine ve cihazları hazır bekliyor, sayın bakanımızın o gün bizlere verdiği sözü tutup acilen sahra hastanesini hizmete sokmasını istiyoruz” diye konuştu.
‘İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN SAĞLIK HAKKI KORUNMALI’
Hastane kapatıldıktan sonra sahra hastanesi sözünün tutulmamasını eleştiren Emek Partisi Buca İlçe Başkanı Gürkan Emreoğlu da “Biz bunu 550 bin nüfuslu Buca da halkımızın, işçi ve emekçilerin sağlık hakkının korunması ve geliştirilmesi mücadelesi olarak ele alıyoruz. Bu hastanenin deprem raporunu, tahliye ve yıkım kararlarını yok sayanlar; her şeyden önce bugüne kadar halkımızın ve sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehlikeye atmışlardır. Sahra hastanesinin bugüne kadar yapılmaması, hastane ana binasının yıkılarak yenisinin ne zaman yapılacağının belirsiz olması hükümetin tercihini yansıtmaktadır” dedi.
HASTANE İÇİN ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI
“5 tane müteahhidin yüzlerce hastane yapmaya yetecek kadar vergi borcunu bir anda silen iktidar 3 aydır sahra hastanesi yapmıyor” diyen Emreoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Emek Partisi olarak biz, başta işçi ve emekçiler olmak üzere tüm Buca halkına, sağlık hakkımız ve hastanemizin tekrar açılması için mücadele çağrısında bulunuyoruz. Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi aslında biz işçilerin SSK primleriyle kurulan eski adıyla bir SSK hastanesi. İşçilerin alın teriyle kuruldu, yeniden açılarak işçilere ve halkımıza hizmet etmeli. Belediye işçileri, BEGOS işçileri, Buca da oturup da Manisa, Çiğli, Gaziemir ve Bornova’daki fabrikalara taşınan işçilerimiz bu mücadelenin başını çekmeli. Ayrıca sendikalar ve Buca Emek ve Demokrasi Platformu hastane ve sağlık hakkı için güçlü ve yaygın bir çalışma yürütmeli.”