19 Ocak 2021 15:59

İTÜ’de öğrenci temsiliyeti ve kulüpler

Üniversitede öğrenci temsiliyetinin oluşturulması ve kulüplerin rolüne dair İTÜ Mimarlık Kulübü üyesi ve Mimarlık Bölümü 1. sınıf öğrencisi olan Muharrem ile konuştuk.

Fotoğraf: Google Street View

Paylaş

Murat BATI

Geçtiğimiz hafta Boğaziçi’ne dayanışma mesajı göndermek ve İTÜ’de yaşanan sorunları tartışmak üzere İTÜ öğrencileri Maslak Kampüsü’nde bir basın açıklaması ve ardından forum düzenlemişlerdi. Forum esnasında öğrencilerin yaşadıkları farklı sorunları dile getirebileceği ve çözüm arayabileceği yapıların olmaması ön plana çıkmıştı. Biz de forumda söz alan aynı zamanda Mimarlık Kulübü katılımcısı ve mimarlık bölümü 1. sınıf öğrencisi olan Muharrem ile üniversitede öğrenci temsiliyetinin oluşturulması ve kulüplerin buradaki rolüne dair konuştuk.

Kulüp içerisinde İTÜ’nün ve Boğaziçi’nin durumu nasıl değerlendiriliyor?

Tüm kulüp katılımcılarının aynı fikirde olduğu söylenemez. Benim görüşüm İTÜ içerisinde öğrencilerin yüzleştikleri sorunlara dair gelişmiş bir tartışma ortamı var fakat örgütlülük oldukça zayıf diyebiliriz. Öğrenciler durumu değerlendirirken siyasi yanına bakmadan “doğruya doğru yanlışa yanlış” deme gayretinde. Bu durum tartışmalara daha çok kişinin katılabilmesinin yolunu açıyor. Bu durum kulübümüz içerisinde de aynı diyebiliriz. Mesela İTÜ’de kulüpler olarak Boğaziçi için destek mesajı yayınlandığında bizim kulüpteki çoğunluğun ortaklaştığı ve açıklamaya olumlu baktığı bir durum varken sonrasında bu tarz açıklamaların siyasi bir grubun çıkarlarına denk düştüğü düşünüldüğü için sürecin devamında kulüp olarak bulunmamızın doğru olmayacağı kararı alındı.

Yine kulüp içerisindeki diğer bir yaygın olan görüş ise "İTÜ’nün durumu ortadayken Boğaziçi’ni biz mi kurtaracağız, onlar bizim yanımızda mıydı?​” olarak ön plana çıkıyor. Bu düşüncenin oluşmasının en büyük sebebini de kulüpler ve öğrenciler üzerinde oluşturulmaya çalışılan baskı olduğunu düşünüyorum. Kulüpler öğrencilerin bir araya gelerek tartışmalar yürütebildiği ve bu ortamların üniversitelerde giderek azalmasından dolayı da öneminin giderek arttığı bir yerde duruyor.

Sizin kulübünüzün ve genel olarak kulüplerin içinde bulunduğu durumu özetleyebilir misin?

Kulüp etkinliklerine düzenli olarak devam eden birisiyim. Hatta şu an kulüp olarak bir mimarlık dergisi çıkartmaya çalışıyoruz. Onun yanında filmleri mimari olarak ele alacağımız bir podcast serisi çıkartma sürecindeyiz. Örgün eğitim sürecinde okul online etkinliklerimize müdahil olmazken şu an yapılan etkinliklere karıştığı ve izne tabi tuttuğu bir süreç yaşanıyor. Kısacası önümüze taş konmaya çalışılıyor diyebiliriz.

İlk podcastimiz Arabalar isimli animasyon filmle ilişkili olacaktı fakat bunun için bile 2 aydır izin sürecini bekliyoruz. Diğer bir husus da söyleşi tarzı uzun etkinliklerin gerçekleştirilebilmesi için çok önemli bir konu olan İTÜ mailinin verilmesi, daha birkaç gün önce gerçekleşti.

Kulüplerin etkinliklerinin üniversitede düne kıyasla bürokrasiye daha çok tabi tutulmaya çalışıldığı bir süreci tarif ediyorsun. Bu durum kulüpte nasıl tartışılıyor? Sence bu durum düzelebilir mi?

“Düzelebilir mi?​” değil, düzelmesi lazım. Öğrenciler robot değil. Üniversitede bir öğrenciyi asıl geliştiren, bir araya gelip ilgi alanlarına dair üretim yapılabilmesi. Bunlar da kulüplerde vücut buluyor. Özellikle mimarlık fakültelerinde okuyanlar mezun olduktan sonra okudukları mesleklere göre değil ilgi alanlarına yönelik bir gelecek planı çiziyorlar kendilerine. Bundan dolayı da kulüplerin özgür olması, daha etkin olabilmesi önemli. Bu konuda kulüpler birliğine de önemli pay düşüyor fakat bu yapının tüm kulüpleri temsil eden bir yapı olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir kurumun kendini öncü olarak göstermemesi gerekiyor. İletişimin sağlıklı olabilmesi için tavır öncülükten ziyade en geniş iradenin yansıtılabilmesi olmalı.

Kulüpler birliğinin kulüplerden ayrı bir topluluk gibi şekillenmesi kulüplerin içinde bulunduğu durumu iyiye götürmüyor. Kulüplerin temsilciliği olarak yapılanması daha sağlıklı olacaktır.

Üniversitelerin daha demokratik kurumlara dönüşmesinde kulüplere nasıl bir sorumluluk düşüyor sence?

Kulüpler oluşumlarının sebebi neyse onlarla meşgul olmayı tercih ediyor. Eğer bunlar dışında başka şeylere de yönelirse verimliliklerinin azalacağını düşünüyorum. Öğrencileri ilgilendiren olumsuzluklara dair açıklama yapma ve tavır takınılmasını çok doğal buluyorum ama bu birincil planda olmamalıdır. Bundan dolayı da okulumuzda öğrenci temsilciliği ihtiyacının doğduğunu düşünüyorum. Fakülteler üzerinden ÖTK'lerin oluşması kulüplerin bu alanda hareket etmesini de kolaylaştıracaktır.

ÖNCEKİ HABER

ODTÜ toplulukları kayyum rektör istemiyor!

SONRAKİ HABER

Hollanda Elçiliği Sivas Katliamı davasına gözlemci olarak katılacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa