19 Ocak 2021 19:45

YTÜ'deki öğrenciler "demokratik ve özerk üniversite nedir"i tartıştı

Rektör atamalarına tepkisini sürdüren YTÜ öğrencileri, "demokratik ve özerk üniversite nedir"i tartışmaya başladı.

Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinin, Boğaziçi Üniversitesi ile yaptıkları dayanışma eyleminden | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Boğaziçi Üniversitesine AKP eski Milletvekili Aday Adayı Melih Bulu'nun atanmasına yönelik öğrencilerin tepkisi sürüyor. Yıldız Teknik Üniversitesinde de (YTÜ) çeşitli bölümlerden öğrenciler, üniversitelerdeki rektör atamalarına istinaden "demokratik ve özerk üniversite nedir?"i tartıştı.

Biyomühendislik Bölümü Öğrencisi Melike, üniversite yönetimindeki rektörlerin seçiminin, üniversite bileşenlerini kapsayan demokratik bir seçim olması ve tek adamın keyfine bırakılmamasına vurgu yaparken üniversite içerisindeki alınan kararlarda öğrenci temsilciliklerinin de önemini dile getirdi. Melike, "Okulumuzda öğrencilerlerle akademisyenler ve okul idaresi arasında köprü görevi gören birisi yok. Öğrencilerin taleplerine dair meseleleri dile getirmek adına öğrenci temsilciliyeti oldukça verimliydi aslında. Bireysel olarak da taleplerimizi dile getirebiliriz ancak çoğunluğu temsilen bir öğrencinin olması daha dikkate alınan bir durum. Öğrenci temsilciliklerinin kaldırılmaması gerekirdi, kaldırılıyorsa dahi yine seçimle olmalıydı. Tek ve merkez konumunda bir kişinin, keyfi usüllerle hareket ederek rektörlük atamalarına ve öğrenci temsilciliklerine dair belirleyici olmasını kınıyorum." dedi.

"ÖĞRENCİ TOPLULUKLARINA YETERİ KADAR SÖZ HAKKI TANINMIYOR"

"Demokratik bir yapının hakim olduğu kurumda her insanın kendini hür bir şekilde ifade edebilir olması gerekir. O halde demokratik bir üniversite içinde yer alan her canlı okulun geleceğine dair söz hakkına sahip olmalıdır" diyen Matematik Mühendisliği Bölümü Öğrencisi İbrahim, YTÜ'deki atamaların demokrasi ve özerklikten ne kadar uzak olduğunu şu sözlerle dile getirdi:

"Okulumuzdaki bileşenlerin de geçmişten beri toplumsal olaylara karşı tepkisiz kalmaya ve uzak durmaya meyilli bir tavrın hakim sürdüğü ortadadır. YTÜ'deki yeni yönetimle beraber öğrencilerin, demokrasinin temel kuralı olan hür ifade hakkını, eskiye nazaran daha olabilitesi artmış olduğunu gözlemlesem de yeterli bulmuyorum. Örneğin okulumuzdaki öğrenci topluluk ve gruplarına yeteri kadar söz hakkı tanındığını düşünmüyorum; tüm kulüplerin ‘kulüpler birliği’ adı altında aktif olarak bir araya gelip söz hakkı sağlayabildikleri bir mekanizma yok. Böyle bir birlikteliğin oluşmasına olanak tanımak, okulumuzda demokrasinin hakim olması adına en temel adımlardan biri olacaktır. Demokratik bir üniversite olacaksak her öğrencinin okulu yöneten kişilerle iletişime geçmesine olanak tanıyan kulüpler birliği gibi temsil mekanizmalarının oluşturulması şarttır."

"ÜNİVERSİTELER KENDİ DİNAMİKLERİNİ KENDİ BELİRLEMELİ VE YÖNETMELİDİR"

Biyomühendislik Bölümü Öğrencisi Sezer de demokratik üniversite tanımını şöyle yapıyor:

"Demokratik üniversite, üniversite yönetimi ve işleyişine sadece üniversite içerisindeki akademisyenlerin, öğrencilerin vb. dahil olduğu, harici bir kurumdan emir almadan, kararlar alabilen bir yapıdır. Başka bir şekilde anlatmak gerekirse her üniversite özgür bir 'devlet/ülke' gibi olmalıdır, kendi dinamiklerini kendi belirlemeli ve yönetmelidir."

Demokratik olmayan üniversitelerin yönetimlerinde hep tek tip insanların olmasının, eğitimin içerik ve kapsamının verimsiz olmasına yol açacağını ve belli tip düşünce dayatmalarına sebebiyet vereceğini düşünen Sezer, üniversitelerdeki karar mekanizmalarında öğrencilerin de işin içinde olacağı temsilciliklerin ve bu temsilciliklerin işleyiş ve sürerliliği konusunda net olup, farklı bakış açılarını görebilmeyi olanaklı kılmanın, demokratik bir üniversite kapsamında, elzem bir nokta olduğuna vurgu yaptı.

İktisat Bölümü Öğrencisi Güney ise “Demokratik üniversite, öğrencilerin düşünceleri yüzünden yaptırıma uğramadığı, akademisyenlerin 'başıma iş almayayım' kaygısı içine düşmeden özgürce kendini ifade edebildiği, kampüste baskıların hüküm gezmediği, üniversiteye dair alınan tüm kararlarda üniversite içindeki her bireyin fikrinin alındığı bir ortamın oluşması ile olur" dedi.

"DEMOKRATİK ÜNİVERSİTE TALEBİ ACİL BİR TALEP"

Biyomühendislik Bölümü Öğrencisi Buğra ise demokratik bir üniversitenin rektörü, dekanı, akademisyenleri ve öğrencileriyle bir bütün olarak bağımsız/özerk bir şekilde seçim yapabileceği karar mekanizmalarına sahip olması gerektiğini dile getirdi. Buğra, Türkiye’de demokratik üniversite talebinin bu kadar acil bir talep olması yönündeki düşüncelerini şu sözlerle ifade etti:

"İktidarın tepeden inme ve 'benden farklı düşünen teröristtir' siyasetinden dolayı özgür düşünce ve hoşgörü ortamına hasretimiz gün be gün artıyor. Tüm bunların yanında demokratik üniversite, gittikçe yükselen bir talebimiz haline gelmiş durumda. Eğitimde ve hayatın her alanında liyakat bazlı demokratik seçimler, toplumun demokrasi kültürünü benimsemesi için olmazsa olmazdır. Bu demokrasi eğitimi, sorgulayarak doğruyu bulmayı hedeflemeli ki şu anda olduğu gibi demokrasi bir dikta şeklinde yansımasın." (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Mültecilerde risk büyük aşı yok: Mülteciler görmezden gelinmemeli!

SONRAKİ HABER

Hacettepe öğrencileri demokratik eğitim talebiyle Boğaziçi’nin yanında

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa