20 Ocak 2021 13:57

Yasağın kapsamadığı hayatlar

“20 yaş altına sokağa çıkmak yasak ama benim çalışmama izin veriyorlar.”

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

İlknur HAYLAZ

Tuzla / İstanbul

İstanbul'un Pendik ve Tuzla ilçelerinde genç işçilerle pandemi sürecinde çalışmanın zorluğu ve online eğitim ile birlikte işleri sürdürmenin yüklerini konuştuk.

“KORONA OLDUĞUMUZDA DEVLET İLAÇ YARDIMI BİLE YAPMADI”

Emre 18 yaşında bir buçuk yıldır çalışıyor, Pendik Esenyalı’da oturuyor. Börekçide çalışan Emre dükkana gelen müşterinin az olmasından kaynaklı işlerin kötü gittiğini söylüyor. Evlerinde annesinin, babasının ve abilerinin çalıştığını söyleyen Emre “Ailedeki herkes asgari ücretli. Babam inşaat işçisi. Bir ara evde hepimiz korona olduğumuzda evde hapis hayatı yaşadık. Normal şartlarda ekmek almaya bile çıkamazken devlet işe gelmeme bir şey demiyor. Ailem korona olduğunda devletten yardım almadık. Hatta bize ilaç yardımı bile gelmedi. Ekonomik açıdan evde epey sıkıntı çektik” dedi. “Türkiye’de hiçbir insan mutlu değil. İstanbul’u 15 gün kapatsalar ve ücretli izin verseler her şey daha iyi olacak” diye ifade etti.

“SÜREKLİ MALZEME YIKAMAKTAN ELLERİM TAHRİŞ OLDU”

Bedirhan 16 yaşında, çıraklık okulunda kuaförlük okuyor. Esenyalı'da bir mahalle berberinde çırak olarak çalışıyor. Meslek öğrenmek amaçlı işe girdiğini; bahşişlerle birlikte aylık ortalama 1500 TL kazandığını söylüyor. Babası inşaat işçisi, abisi tornacı olan Bedirhan “Pandemi döneminde işlerimiz epey zayıfladı. Önceden ayda bir tıraş olmaya gelen müşteriler şimdi evlerine tıraş makinesi almış 3-4 ayda bir berbere geliyorlar. Çoğu evde saçını 3’e vuruyor. Şu an randevu sistemi ile çalışıyoruz. Her müşteriden sonra malzemeleri yıkıyoruz tabi ellerim çatladı kuaförde malzeme yıkamaktan. 20 yaş altına sokağa çıkmak yasak ama benim çalışmama izin veriyorlar. Masrafımızı karşılayıp birkaç aylık kapanma sağlasalar her şey düzelecek” diyerek isyan etti.

“ÇALIŞTIĞIMDAN DOLAYI SEVDİĞİM HİÇBİR ŞEYİ YAPAMIYORUM”

Baran 17 yaşında. Lise 2. Sınıfta okulu bırakmış. Daha önce pazarda çalıştığını ve dersleri iyi olmadığı için okulu bıraktığını söyleyen Baran, şu an da 2 yıldır babasının yanında börekçide çalışıyor. Hayatımın büyük kısmını işin kapladığını ve sabah erkenden kalkıp temizlik, börek yapımı işleriyle uğraştıklarını ekleyen Baran “Devlet esnafa kira desteği veriyor ama 700 lira nedir ki? Biz burada esas gelirimizi çay satışından alıyoruz. Ay başı geldiğinde mahalledekiler maaşlarını aldığı için börek satışları biraz artıyor” diye belirtti. En büyük keyfinin futbol oynamak olduğunu ifade eden Baran “Pandemi de her şey kısıtlandı. Zaten kısıtlanmasa da çalışmaktan vaktim yok” dedi.

“DÜKKAN KİRASI İÇİN DEVLETE SIK SIK BAŞVURU YAPTIM AMA GERİ DÖNÜLMEDİ”

Umut 24 yaşında. O da lise ikinci sınıfta okulu bırakmış. Çalıştığı kuaför dükkanı kendisine ait genç bir esnaf. İşlerin çok kötü ilerlediğini, insanların daha çok akşam beşten sonra uğradıklarını, 3 saatlik bir kazanç sağlandığını belirten Umut, “Karnımızı doyurabiliyoruz sadece. Dükkan kirası için devlete destek başvurusu yaptım ama henüz dönüş olmadı. Sık sık tek kullanımlık havlular alıyoruz artık havlu bile yetişmiyor. Genel olarak insanların ruh hali oldukça stresli, biz de nasıl davranacağımızı şaşırıyoruz” diyerek tepki gösterdi. Pandeminin en çok insanların sosyal hayatını etkilediğini söyleyen Umut “Pandemi bittikten sonra kendimize dönüp biz pandemiden önce nasıl yaşıyorduk diye soracağız” diye ifade etti.

Aynı dükkanda 13 yaşında Ömer isminde 7. sınıfa giden bir çırak çalışıyor. Bir buçuk yıldır çalıştığını söyleyen Ömer, “Online derslere sabah katılıp sonra işe geliyorum. Babam fabrikada çalışıyor. Evde kalmak epey sıkıcı o yüzden çalışmaya geliyorum. Mahalledeki polisler bir şey söylemiyor. Pandemiden önce okuldan çıkıp yine çalışmaya geliyordum. Evde hiçbir şey yapmadan oturan arkadaşlarım bunalıma giriyorlar. Okul zamanları çok daha iyiydi” diye belirtti.

15 yaşındaki Muhammed ise, bir imam hatip lisesinde 1. sınıfta okuyor. İki senedir işte çalışmasına rağmen, bir senedir kuaförde çalışıyor. Kuaförde tedbirleri aldıklarını söyleyen Muhammed, online eğitimin işten daha zor olduğunu ifade etti. Online eğitime zor girdiğini, hem iş hem de derslerin zor olduğunu ve hiçbir verim alamadığını belirten Muhammed “Aile zoruyla İmam Hatip Lisesi'ne gittim. Derslere de sadece 32 kişiden 18 kişi girebiliyor. Kur’an-ı Kerim hocası sınavlarda bile 15 tane sure soruyor dedi.

ÖNCEKİ HABER

Yasağın kapsamadığı hayatlar

SONRAKİ HABER

Kadıköy Belediyesi işçileri: Haklı mücadelemizi sürdüreceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa