Adalet Bakanı Gül "siparişle tutuklama olmaz" diyerek Soylu'ya gönderme mi yaptı?
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün "Her gün tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum" dediği açıklamanın, Soylu'nun serbest bırakmalarla ilgili eleştirisinin ardından gelmesi dikkat çekti.
Süleyman Soylu (solda) ve Abdülhamit Gül | Fotoğraflar:DHA
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül "sosyal medyadan tutuklama siparişi" verilmesi ile ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamanın Süleyman Soylu'nun sosyal medyadan yaptığı "serbest bırakma" eleştirisinin ardından gelmesi dikkat çekti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twiter'da kendisine hakaret ettiği iddia edilen kişinin adli kontrolle serbest bırakılmasına tepki göstermişti. Abdülhamit Gül ise yaptığı açıklamada, "İşleyeyişi beğenmeyen itiraz hakkını kullanır ama yargıya parmak sallayamaz" dedi.
"KLAVYE BAŞINDAN TUTUKLAMA SİPARİŞ VERENLER"
Ankara Hakimevi'nde "5. Yılında İstinaf Mahkemeleri Değerlendirme Toplantısı"nda konuşan Adalalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün ifadeleri şöyle:
"Klavye başına geçip sosyal medyada bana her gün tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Burada kanunlar, kurallar, usuller işler; hukuk işler. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya parmak sallayamaz. Adalet Bakanından da bu işleyişe müdahale etmesini bekleyemez. Adalet Bakanının cübbesi yoktur, görevim süresince o cübbeyi giymedim ve kimse kusura bakmasın asla da giymeyeceğim."
"TARTIŞILACAK YER SOSYAL MEDYA DEĞİL"
"İki yıla kadar hapis cezası gerektiren bir suçta tutuklamanın yasak olduğunu hepimiz biliyoruz. Hakaret suçu da bu yasak kapsamındadır. Konunun teknik ayrıntılarına yabancı olan vatandaşlarımızın tepkisini anlayışla karşılarız. Hatta bu tür tepkiler, mevcut kuralların gözden geçirilmesi yönünde bir toplumsal talep olarak okunabilir. Ancak bu tür değerlendirmelere bazen teknik uzmanlığını varsaydığımız kişilerin de iştiraki düşündürücüdür. Yargıyı kanunları uyguladığı için suçlamak, eleştirmek insaflıca değildir. Yargı kimsenin sıfatına bakmaz, kanun önünde herkes eşittir. Yüce Meclis kişiye, olaya özgü kanun çıkarmıyor. İster yürütmede, ister yargıda görev üstlenmiş olalım, hepimiz yasa tenfiz memurlarıyız"
"Kanunları beğenmiyorsak, kanunu uygulayan hakimi değil kanunu eleştirmek gerekir. Meclisimiz ve siyaset kurumu yanlış bulduğu kanunu tartışır, gerekirse değiştirir, biz de bu konuda her türlü destek ve görüşlerimizi iletiriz. Bunların tartışılacağı, olgunlaştırılacağı yer yüce Meclis çatısıdır, sosyal medya mecrası değildir. Özellikle hakaret ve sövme suçlarında bu konuda bir hassasiyet olması çok doğaldır. Hiçbirimiz kıymet verdiklerimizden, canımızdan çok sevdiklerimizden hiç kimsenin hakarete uğramasına razı olamayız. Gönlümüz razı olmaz ve bunun korunmasını hepimiz isteriz"
"KAYNAR KAZANI DÖKÜYOR SERBEST, SÜT KAZANINA GİRİYOR TUTUKLANIYOR"
"Yargının eksik, yanlış kararı yok mu? Elbette vardır, benim de eleştirdiğim, 'bu nasıl karar?' dediğim yüzlerce karar sayabilirim. Haklı ve doğru bulmadığım kararlar vardır. Bazı dosyalarda tutuklama mümkün, hatta gerekliyken bu yola başvurulmadığını görüyoruz. Bazılarında ise tam tersi, tutuksuz yargılama yeterli iken kamu vicdanını yaralayıcı kararlara rastlıyoruz. Kaynar kazanı döküyor serbest kalıyor, süt kazanına giriyor tutuklanıyor"
SOYLU "BAKAN OLSAM NE YAZAR" DEMİŞTİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun dünkü paylaşımı ise şu şekildeydi:
"45 gündür anam hastanede
Annemle fotomun altına küfreden alçak mahkemeye çıkıyor ve adli kontrolle serbest
Ne yapmalıyım
Bakan olsam ne yazar
Millet, devlet işleriyle boğuşurken
anasının namusuna sahip çıkamamak ne ifade eder
Tweetimle yeniden alınırsa da provakasyon sayacağım"
January 20, 2021
(HABER MERKEZİ)