21 Ocak 2021 12:10

Kaos GL 2020 Medya İzleme Raporu: Nefret söylemi, ayrımcı dil, sistematik karalama...

Kaos GL'nin 2020 Medya İzleme Raporu’na göre yazılı basında cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli hak ihlali sürdü, haberler ayrımcı, nefret söylemi içeren bir dille kuruldu.

Fotoğraf: Kaos GL

Paylaş

2020 Medya İzleme Raporu’nu açıklayan Kaos GL Derneği, "2020’de yazılı basında LGBTİ+ kimlik ve varoluşunun ‘ahlaksızlık’, ‘hastalık’, ‘sapkınlık’, ‘suç’ ve ‘günah’ olarak gösterildiği bir yıl oldu. Yazılı basında ayrımcı dil çok sık bir biçimde kullanıldı. Metinlerin yarısından fazlası ayrımcıydı" değerlendirmesinde bulundu.

Kaos GL Derneği, LGBTİ+’ların gazetelerde nasıl yer aldığına ilişkin 2020 Medya İzleme Raporu’nu yayımladı. Yazılı basını inceleyen araştırma kapsamında 3476 metin incelendi. Bu metinlerin yaklaşık yüzde 54’ü (1882) ulusal medyada yayınlanırken; yüzde 46’sı (1594) yerel medyadaydı. Araştırma sonuçlarına göre metinlerin sadece yüzde 39’u (1366) hak haberciliği kapsamında değerlendirildi. Bütün metinlerin yarısından fazlasını (yüzde 61) oluşturan 2093 metin ise hak haberciliğine aykırı bulundu.

Hak haberciliği kapsamında değerlendirilmeyen haberlerin yüzde 98’inde (2048); haber yoluyla cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli hak ihlaline yol açıldı. Haber, ayrımcı bir dille kuruldu ya da nefret söylemi ya da nefret suçu işlendi. Hak ihlali alt kategorilerinde ayrımcı dil, LGBTİ+ kimliklerin suç, hastalık, sapkınlık, ahlaksızlık ya da günah olarak gösterilmesi, nefret söylemi, nefret suçu ve ifade ve örgütlenme özgürlüğünün ihlal edilmesi öne çıktı.

"2020’DE 2028 HABERDE LGBTİ+’LAR AYRIMCI BİR DİLLE TEMSİL EDİLDİ"

2020 yılında 2028 haber, söyleşi ve köşe yazısında LGBTİ+’lar ayrımcı bir dille temsil edildi. Bu, LGBTİ+’ları konu edinen bütün içeriklerin yüzde 58’ini oluşturuyor. Bütün metinlerin yüzde 37’sine tekabül eden 1284 metinde nefret söylemi tespit edildi. 1073 metinde ise LGBTİ+ kişiler ya da dernek, kurum ve kuruluşları hedef gösterilerek nefret suçu işlendi. 1561 metinde (LGBTİ+’ları konu alan metinlerin yüzde 45’i) lezbiyen, gey, biseksüel, trans ya da interseks olmak “suç” gibi gösterildi. 1551 metinde (yaklaşık yüzde 45) LGBTİ+’lar “ahlaksız” olarak işaretlendi.

"MEDYADAKİ LGBTİ+ DÜŞMANLIĞI TESADÜF DEĞİL"

Raporda medyadaki LGBTİ+ karşıtlığı ve düşmanlığının tesadüfi olmadığı, gerek raporda gerekse de diğer izleme faaliyetlerinde belli dönemlerde kamu otoritelerinin, bakanların, Cumhurbaşkanı’nın ve üst düzey kamu görevlilerinin LGBTİ+’ları hedef alan açıklamalarına paralel bir şekilde medyada çok hızlı bir şekilde düşmanlaştırma politikalarının devreye sokulduğu ifade edildi ve şöyle devam edildi: “LGBTİ+’ları düşmanlaştırmak için en çok kullanılan stratejiler arasında itibarsızlaştırma, LGBTİ+ örgütlerini ve LGBTİ+’ları “marjinal”, “toplum dışı unsurlar” olarak gösterme, LGBTİ+’ları gündeme göre “Batı kaynaklı” olarak işaretleyip LGBTİ+ olmanın kendisini dışsal bir meseleye dönüştürme, LGBTİ+’ları bir kutuplaştırma aracına dönüştürme eğilimleri öne çıkıyor. Medyada tekelleşme, sansür ve gazetecilerin tutuklanması, yargılanması gibi gerçeklerle birlikte düşünüldüğünde; LGBTİ+ karşıtlığını yayın politikasına dönüştürmüş bir blok ile karşı karşıyayız. Bütün bu sorunlara ilaveten, özellikle son yıllarda “aile” ve “din” kavramları üzerinden soyut karşıtlıklar hem LGBTİ+ karşıtı blok medya hem de Hükümet tarafından farklı vesilelerle gündeme getiriliyor. LGBTİ+’lar ile din, eşyanın doğasına aykırı bir şekilde birbirine karşıt iki ayrı olgu gibi sunuluyor. Benzeri bir yaklaşım özellikle İstanbul Sözleşmesi etrafında şekillenen karalama kampanyalarında “aile” kavramı üzerinden karşımıza çıkıyor. LGBTİ+ karşıtlığını yayın politikasına dönüştüren medya kurumları, hem siyasetçilerin LGBTİ+ karşıtı açıklama ve uygulamalarını meşrulaştırmayı kendisine görev addediyor hem de siyasetçilere LGBTİ+ karşıtı açıklamalar yapmalarını tavsiye (!) ediyor.”

SİSTEMATİK KARALAMA VE NEFRET KAMPANYALARI

Raporda ayrıca şu görüşlere yer verildi: “Yeni Akit, Mili Gazete, Doğru Haber, Milat ve Aydınlık gazeteleri sene boyunca sürdürdükleri sistematik karalama ve nefret kampanyaları ile LGBTİ+’ları ve LGBTİ+ örgütlerini hedef haline getirdi. 2020’de bütün metinlerin neredeyse yarısında (1716 metin) LGBTİ+’ların düşünce ve örgütlenme özgürlüğünü ihlal etmeye çağrı vardı. “LGBTİ+ Dernekleri Kapatılsın” üstbaşlığıyla yıllardır sürdürülen karalama kampanyaları bu gazetelerin başını çektiği sistematik LGBTİ+ düşmanı yayıncılıkla güçlendi. 2020 yılında Diyanet’in LGBTİ+’ları hedef gösteren hutbesi, pandemi ve İstanbul Sözleşmesi gündemleriyle birleşerek hız kazandı. Yazılı basında LGBTİ+’larla ilgili metinlerin neredeyse yarısında LGBTİ+ örgütlenmeleri hedef gösterildi, LGBTİ+ derneklerinin kapatılması çağrısı yapıldı veya yaygınlaştırıldı, LGBTİ+’ların varolmaları dahi hedef gösterildi ve LGBTİ+’ların ifade özgürlüğüne saldırıldı. Bu durum, LGBTİ+ karşıtlığının artık medyada kemikleşmiş bir hal aldığını gösteriyor." (MEDYA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Gazeteci Zeynel Abidin Bulut’a ilk duruşmada 10 ay hapis cezası verildi

SONRAKİ HABER

Kültür Bakanının sanatçıdan haberi yok!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa