İstinaf mahkemesi Gezi davasında 9 kişi hakkında verilen beraat kararlarını bozdu

İstinaf mahkemesi Gezi Direnişi davasında Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu 9 kişi hakkında verilen beraat kararlarını bozdu. Mahkeme Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden hakkında verilen beraat kararlarına ilişkin hükmün bozulmasına karar verdi.

9 kişi hakkında verilen beraat kararlarına yönelik istinaf başvurularını değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, dava dosyasının yeniden incelenmek ve hüküm kurulmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine hükmetti.

Kararın gerekçesinde dosyada delil olarak yer alan HTS kayıtlarının, Gezi direnişi sırasında ya da sonrasında katıldıkları toplantılara dair kamera kayıtlarının, telefon görüşmesi içeriklerinin mahkeme tarafından hüküm öncesi değerlendirilmediği iddia edildi.

ÇEŞİTLİ İDDİANAMELERDEKİ İDDİALAR GEREKÇE OLDU

Gerekçelerden biri ise Osman Kavala hakkında "FETÖ" iddiasıyla hazırlanan iddianamedeki detaylar oldu. Bu iddianamede Osman Kavala ve Henri Jak Barkey’in casusluk faaliyeti yürüterek darbe girişiminde yer aldığı iddiasına yer veriliyor. İki dosya arasında hukuki ya da fiili bağ bulunup bulunmadığının araştırılmasını isteyen İstinaf, gerekli görülmesi durumunda dosyaların birleştirilmesini istedi.

Kararda yine Gezi direnişi sonrası açılan Çarşı davası ile Gezi davasının da Yargıtay kararına göre birleştirilebileceği ifade edildi.

CAN ATALAY: GEZİ ÖZGÜRLÜK, ADALET VE EŞİTLİK MÜCADELESİDİR

İstinaf mahkemesinin bozma kararını değerlendiren Can Atalay, "Gezi özgürlük, adalet ve eşitlik mücadelesidir. Geziyi savunmaya devam edeceğiz" dedi.

Davanın avukatlarından Evren İşler ise “Yerel mahkemenin verdiği doğru bir beraat kararıydı. Bizim bütün itirazımız Gezi’nin yargılanmaya çalışılmasınaydı. Gezi Direnişi barışçıl ve demokratik bir hak kullanımıdır. Bunun aksindeki bütün çabaların yanlış olduğunu biliyoruz ve defalarca ifade ettik. Tarihe de mahkeme kararına yazıldığı gibi yazılmayacaktır yaşananlar” dedi.

"SUÇ ÜRETME ÇABASI…"

İstinaf Mahkemesinin "delillerin değerlendirilmediği" iddiasını bozma kararına gerekçe yaptığını hatırlatan İşler, “Şimdi mahkemenin yeniden duruşma günü vermesini ve delil toplamasını bekleyeceğiz. Birleştirme verilmesi istenen dosyalarla ilgili mahkemenin değerlendirmelerini bekliyoruz” dedi. "FETÖ" ve "Çarşı" dosyalarındaki iddianamelerde yer alan iddiaların bozma gerekçesi yapılmasını da değerlendiren İşler, bu tutumu suç üretme çabası olarak yorumladı ve “Bir suç çıkarma çabası olarak değerlendirmek mümkün bunu. Gezinin kendisinden suç çıkmıyor, başka dosya ve suçlamalarla dosya birleştirilmek isteniyor” dedi.

İlerleyen günlerde dosyanın diğer avukatlarıyla birlikte sürece dair bir görüşme yapacaklarını ifade eden İşler, “Geziyi yaratan herkesle birlikte yürüteceğiz bu süreci” ifadelerini kullandı.

2911'DEN DE SUÇ DUYURUSU

İstinaf mahkemesi kararında ayrıca yerel mahkemenin beraat eden sanıklar hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatarak, hazırlanacak iddianamede bu suçlama yönünden isnat bulunamazsa savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

DAVALAR BİRLEŞİRSE DOSYAYA YENİ HEYET BAKACAK

Karar gereği, Gezi davası sil baştan yeniden görülecek. Kavala hakkında açılan yeni dava, Çarşı grubu hakkındaki dava ve yapılan diğer suç duyuruları ve açılan iddianameler de dosyaya dahil edilebilecek. Bu durumda daha geniş kapsamlı bir dava ortaya çıkacak ve bu davaya kararnamelerle dağıtılan eski heyet yerine İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yeni heyeti bakacak.

DAVADA NE OLMUŞTU?

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı davasında Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu isimlerin yargılandığı davaya ilişkin kararını 20 Şubat 2020 tarihinde açıklamıştı.

Mahkeme heyeti Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden hakkında "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "mala zarar verme", "nitelik yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlamalarıyla dava açıldığını hatırlatarak "yüklenen suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı" hükmüne vararak sanıkların beraatine karar vermişti.

Heyet, Osman Kavala'nın da tahliyesine hükmetmişti.

Yurt dışında bulunan Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyalarının ayrılmasını kararlaştıran mahkeme, bu sanıklar hakkındaki yakalama kararlarını kaldırmıştı. (HABER MERKEZİ)

İstinafın Gezi davası kararı, AKP’nin siyasi tarih değerlendirmesi gibi!

Gezi suç değil haktır

Anayasa Mahkemesi, Osman Kavala’nın başvurusunu reddetti, 'ihlal yok' dedi