Eğitim Sen Eskişehir Şubesi MEB'e yarı yıl karnesi verdi
Eğitim Sen Eskişehir Şubesi, her dönem sonu yaptıkları gibi Milli Eğitim Bakanı'ndan başlayarak tüm eğitim bürokratlarına dönem sonu karnelerini verdikleri bir basın açıklaması yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
Eğitim Sen Eskişehir Şubesi, pandemi koşullarında geçirilen 2020-2021 Eğitim ve Öğretim Yılının ilk döneminin tamamlanması nedeniyle her dönem sonu yaptıkları gibi Milli Eğitim Bakanı'ndan başlayarak tüm eğitim bürokratlarına dönem sonu karnelerini verdikleri bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Eğitim Sen Eskişehir Şubesi, Milli Eğitim Bakanlığına yarı yıl karnesini verdi. "Pandemi koşullarında başarısız olan varsa o da MEB'dir" diyen Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan, MEB'in karnesinin kırıklarla dolu olduğunu söyledi.
Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan yaptığı açıklamasında, 18 milyon öğrencinin aynı koşullarda uzaktan eğitime erişemediğini hatırlatarak “Bilgisayarı, interneti olmayan milyonlarca öğrencinin olduğu, hatta televizyonu olmayan öğrencilerin olduğu, 6 milyonu aşkın öğrencinin EBA’dan yararlanamadığı bir ortamda öğrencilerimizin e-okula girilecek notlar ile gelecekleri belirlenecek. Covid-19 pandemisinde öğrencilerin puanla değerlendirilmesi eğitimde fırsat eşitliğini daha da derinleştiricektir. Eğitim Sen olarak diyoruz ki, bu olağanüstü dönemde öğrencilere verilebilecek en iyi not sağlıklı kaldıkları ve pandemi kurallarına uydukları için içten bir teşekkür olacaktır.” dedi.
Ancak MEB için Milli Eğitim Bakanlığı için aynı duyguları taşımadıklarını vurgulayan Faik Alkan, MEB’in çalışmalarının yetersizliğinden dolayı başarısız olduğunu belirtip başarısız buldukları çalışmaları sıraladı:
- Okullarda yüz yüze eğitime geçilmesi konusunda neredeyse 1 yıldır hiç çalışma yapılmadı. Seyreltilmiş sınıf uygulamasında, 4 metre kareye 1 öğrenci uygulamasında Bakanımız ayrı bürokratları ayrı konuştu. Olan öğrenci ve öğretmenlere oldu.
- Yattığımız yerden maaş aldığımız ileri sürülerek adeta sosyal medyada linçe uğratıldık. Özel Okullar Derneği Başkanı başta olmak üzere birçok kesim öğretmenlere saldırırken MEB bizleri savunmadı.
- Cumhuriyet’in temel kazanımı olan Laik ve Bilimsel Eğitim, dernek ve vakıflar aracılığıyla erozyona uğratıldı. Okul öncesinden liselere kadar eğitim gericileştirildi. Danıştay kararları ile bu dernek ve vakıfların faaliyetlerini durdurmamıza rağmen MEB hukuku tanımamaktadır.
- Kamusal eğitim bitirildi. Bütçeden okullara yeterli ödenek gönderilmedi. Salgında eğitimin ne kadar sınıfsal olduğunu parası olanın erişebildiği olmayanın ise mağrum kaldığını bir kez daha gördük.
- Milli Eğitim Bakanlığı 1 milyon öğrenciye tablet dağıtamadı. 2016-2020 yılları arasında özel okullarda okuyan öğrenciler için 5,78 milyar lira destek verildi. Ortalama tablet fiyatını 1.100 lira olduğunu düşünürsek DAĞITILAN bu para ile öğrencilere 5.254.545 tablet alınabilinirdi. Özel okula gelince vergi indirimi başta olmak üzere kaynak var, kamu okullarına ise yok.
- Yönetici atamalarında liyakat yerine yandaş sendikadan olmak kriteri değişmedi. Salgın döneminde liyakatsiz idarecilerin sınıfta kaldığını bir kez daha gördük.
- Öğretmen atamalarında okulların değil bütçenin öngörüleri üzerinden hareket edildi. En son 60 bin atama konusunda kamuoyunun isteği görmezden gelindi.
- Öğretmenlerin özlük ve ekonomik hakları konusunda hiç bir adım atılmadı. 3600 Ek gösterge sözü çabuk unutuldu. Güvenceli iş güvenceli gelecek öğretmenler için hayal oldu. Sözleşmelilik temel istihdam şekli haline geldi.
- Tüm bunların yanında MEB'in başarılı olduğunu belirten Alkan, başarılı buldukları konuları ise şöyle sıraladı:
- Salgın adeta fırsata çevrildi, gözden uzak gönülden de uzak eğitim anlayışıyla özelleştirme hız kazandı. Okulda olması gereken öğrenciler, çocuk işçi olarak sanayide veya tarlalarda emek sömürüsüne tabi tutuldular. MEB ne yaptı? Tarlada popülizm dışında. Özel okullar ile devlet okulları arasındaki fark 2 yıla çıktı. Özel okullar kayıt alabilsin diye yapılanlar ortada. Şimdi de 15 Şubat'ta okullar şartlar oluşmadan açılsın ısrarı var. Kimden bu baskı?
- Aynı öğretmen odalarını paylaşan, aynı işi yapan ücretli öğretmenlik meselesi yine çözümsüz olarak ortada durmaktadır. Bu konuda hiçbir olumlu adım atılmadı. Eğitim Sen' in başından beri karşı çıktığı bu emek sömürüsü hale devam etmektedir. Bu konuda ne yazık ki MEB başarısını kanıtlamıştır.
Milli Eğitim Bakanlığının bu dönem başarısız olduğunu ve bir sonraki dönem çok çalışması gerektiğini söyleyen Alkan, “Bizler daha iyi bir eğitim ortamı için 26 yıldır mücadele ediyoruz. Bundan sonra da mücadelemiz tek bir çocuğumuzun geride kalmaması için devam edecektir.” dedi. (Eskişehir/EVRENSEL)